Müneccimlik ve Astronomi...
Müneccim, bugünkü dille astrologtur;
başka deyişle kahindir.
Osmanlı Devleti'nde sarayda bulunan müneccimleri yöneten kişiye; müneccimbaşı deniyordu.
Ortadoğu İslam devletleri, Mezopotamya uygarlığından İran yoluyla gelen bir geleneği sürdürerek saraylarında daima bir astrolog müneccim bulundururlardı.
Müneccimbaşılık, 15.yy sonları ile 16. yy başlarında ortaya çıkmıştır.
Medrese mezunu olan, ilmiye sınıfı mensupları arasından seçileni müneccimbaşılar, ileri gelen devlet adamlarının kullanımı için takvim, imsakiye ve zayiçe hazırlamaya başlamışlardır.
Takvimler 1800 yılına dek Uluğ Bey Zici'ne göre, bu tarihten sonra da Jacques Cassini Zici'ne göre hazırlanmıştır.
Başta başa geçme olmak üzere, savaş, doğum, düğün, denize gemi indirilmesi gibi konularda müneccimbaşılar ve bazen de müneccimler uğurlu saatler tesbit ederlerdi.
Müneccimbaşılar, ayrıca kuyruklu yıldızların geçişi, zelzele, yangın, Güneş ve Ay tutulmaları gibi çok önemli olayları ve astronomi ile ilgili olayları da takip ederek yorumları ile birlikte saraya bildirirlerdi.
Muvakkıthanelerin yönetimi müneccimbaşılara aitti. İstanbul'da kurulan gözlemevinin ''rasathanenin'' yönetimi Müneccimbaşı Takiyüddin Rasıd'a verilmişti. Osmanlı devletinde toplam 37 kişi müneccimbaşılık görevinde bulunmuştur.
Bu kurum, Osmanlı Devleti'nin sonuna dek devam etti ve 1924 yılında kaldırılarak yerine 1927'de başmuvakkıtlık makamı kuruldu.
Muvakkıthaneler de 1952'de kapatıldı.
Özellikle İstanbul'un fetnhiden sonra yaygın olarak inşa edilen kamu binalarından olan mavakkıthaneler, hemen her şehir ve kasabada cami veya mescitlerin bahçesinde kurulmuşlardır.
Muvakkıthaneler, bulundukları külliyenin vakfınca yönetilmekte olup, buralarda görev yapan kişilere namaz vakitlerini saptadıkları için muvakkit denilirdi.
Muvakkıthanelerde vakit tayini için kullanılan başlıca aletler rubu tahtası ''quadrant'', usturlab, sextant, oktant, kum saati, Güneş saati, mekanik saat, takvim ve kronometre idi.
Muvakkıthaneler, hem astronomi eğitimi verden, hem de basit bird gözlemevi görevini yapan kurumlardı. Bazı muvakkitler, başarılı çalışmalarından dolayı müneccimbaşıyllığa kadar yükselmişlerdir. Muvakkitlerin atamasını müneccimbaşı yapıyordu. Vefat eden muvakkitin yerine oğlu atanır, eğer oğlu yoksa isteklilerden biri sınavla atanırdı.
(Ekmeleddin İhsanoğlu, Büyük Cihad'dan Frenk Fodulluğuna)
***
Saray Müneccimi Takiyüddin:
1521 yılında Şam'da doğdu. Eğitiminden sonra Tennis kadılığına atandı. Kadılığı sırasında yaptığı gözlemler ile ün kazandı.
1571'de Mustafa Çelebi'nin ölümünden sonra II.Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı.
1574 yılında Galata Kulesi'nde gözlem çalışmalarına başlamıştır.
Hoca Saadettin ve Sokullu Mehmet Paşa'nın desteği ve padişah III. Murat'ın fermanıyla 1577 yılında Tophane sırtlarında Takiyüddin'in yönetimi altında bir gözlemevi olan Takiyüddin'in Rasathanesi kurulmuştur.
1580 yılında topa tutularak yıkılmıştır.
Özellikle trigonometri alanındaki çalışmaları ile meşhurdur. Takiyüddin sinus, kosinus, tanjant ve kotanjantın tanımlarını vermiş, ispatlarını sergilemiş ve cetvellerini hazırlamıştır.
Ekliptik ile ekvator arasındaki 23° 27' lik açıyı,
1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk kez gerçeğe en yakın ve doğru dereceyi hesaplamıştır.
Eserlerini muhafaza çalışmaları:
Topkapı sarayında bulunan bir el yazması
Takiyüddin'e ait el yazmalarının bir kısmı Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde bulunmaktadır.
Takiyyüddin'e ait el yazmalarının da içinde bulunduğu 821 Türkçe, 414 Arapça ve 102 Farsça, toplam;
1337 eser mikrofilmleri çekilerek CD- Rom üzerinde kataloglanmaktadır.
Vikipedi..
