Şeyh muhammed el-Hazin...
Şeyh Muhammed el-Hazin, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, Anadolu'da yetişen büyük evliyadan biridir.
Neseb bakımından Şeriftir.
Hz. Hasan'ın soyundan gelmektedir.
Kısaca Şeyhü'l-Hazin olarak anılan bu büyük veli, 1816 yılında Siirt'in Fersaf köyünde dünyaya geldi. Onun için Şeyh Muhammed el-Fersafi unvanıyla da bilinmektedir.
İlk tahsilini babasının talebe yetiştirdiği aile medresesinde yaptı.
Daha sekiz yaşındayken Kur'an-ı Kerim'i hıfzetti.
Yüksek ilimleri tahsil etmek üzere babası Şeyh Musa Efendi Onu, Siirt'e götürdü.
Devrin en büyük ilim merkezlerinden olan Hamid Ağa Medresesine Onu kaydetti.
Bu Üniversitenin baş müderrisi, Molla Halil Efendi Hazretleri idi. Bu zat, Hz. Ömer'in otuzuncu göbek torunlarındandır.
Hayatında yüzlerce talebe yetiştirip mezun etmiş ve çok kıymetli eserler bırakmıştır.
Bursalı merhum Mehmed Tahir Efendi, Osmanlı Müellifleri adlı eserinde bu şöhretli alimin hayatı ve eserleri hakkında bilgi vermektedir.
Molla Halil el-Ömeri, kendisine emanet edilen Muhammed'i çok sevdi ve ona daima iltifatta bulundu.
İlk başlarda Onu, maiyetindeki alimlerden birinin ders halkasına tayin etti ise de çok geçmeden huzuruna çağırarak bizzat halkasına katılmasını emretti.
Ondan sonra Muhammed el-Fersafi tam on dört yıl boyunca bu üstadın rahle-i tedrisinde ilim tahsil etti. Molla Halil Efendi Hazretleri, bazen talebesi Muhammed el-Fersafi'yi çağırır, saçını ona tıraş ettirir, bu vesile ile de kendisine dua ederdi.
Muhammed el-Fersafi, Siirt'de Hamid Ağa Medresesinden büyük bir muvaffakiyetle mezun olduktan sonra Mardin'e giderek burada Kasım Padişah Medresesinde iki yıl daha ilim tahsil etti ve yüksek icazetle mezun oldu.
Zahir ilimlerde kazandığı bu üstün derecelerden sonra tasavvuf yoluna girmek üzere Irak'a gitti. Bağdad'da bir müddet, Şeyh Mahmud el-Behdini, Şeyh Haydar es-Sohrani ve Şeyh Abbas El-Bağdadi'nin manevi terbiyesinde pişti.
Sonra tekrar memleketine dönerek Şeyh Salih Sipki Hazretlerini ziyaret etti.
Seyyid Taha, Şeyh Muhammed el-Fersafi'den yaşça büyüktü. Onun için Şeyh Muhammed Ona derin bir saygı gösterir, nasihatlerini dinlerdi. Gıyabında; ''Amcamız, büyük üstadımız'' diye kendisinden bahsederdi.
Seyyid Taha Hazretleri, Muhammed el-Fersafi'ye; ''Sevgili yeğenim, senin kalbinin anahtarı Halepçe'de, Şeyh Osman Efendi Hazretlerinin elindedir'', buyurdu.
Bunun üzerine Muhammed el-Fersafi, Halepçe'ye giderek, Şeyh Osman Tavili'nin manevi terbiyesine girdi. Şeyh Osman Hazretleri, Mevlana Halid-i Bağdadi, Hazretlerinin halifelerindendir.
Böylece zahir ve batın ilimlerde kemale eren Şeyh Muhammed el-Fersafi, 1844 yılında, Irak'tan dönerek doğduğu Fersaf köyüne gelip yerleşti. Kurduğu medresede yüzlerce talebe yetiştirdi. İnsanlara daima zühd ve takva yolunu gösterdi.
M.1258 de Bağdad'ın Moğollar tarafından istila edilmesi üzerine Şeyh Muhammed'in ataları gelip Siirt'in Fersaf köyüne yerleşmişlerdir.
Burası, Siirt'in bugünkü Tillo ''Aydınlar'' ilçesinin bir mahallesi gibidir.
Aynı tarihlerde Abbasi saray erkanından bazı şahsiyetler de Moğol zulmünden kurtulup hicret ederek, buraya yerleşmişlerdir.
Siirt eşrafından bu meşhur aile, bilindiği üzere Hz. Abbas'ın soyundan gelmektedir.
İsmail Fakirullah Hazretleri bu ailenin son büyüklerindendir.
Osmanlı son devrinin büyük evliya ve ulemasından, Marifetname'nin müellifi, Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi Hazretleri, bu zatın yanında yetişmiştir.
Doğduğu Fersaf köyünde, 1892 yılında vefat eden Şeyh Muhammed el-Hazin, köyün yukarısında önceden gösterdiği yere defnedilmiştir.
Henüz hayattayken burayı işaret ederek;
''Beni buraya defin ediniz, Çünkü Halid bin Velid Hazretleri Siirt'i fethettiği sırada çadırını buraya kurmuştur'' der idi.
Nitekim, vefatından bir yıl sonra, üzerine yapılan türbenin inşaatı sırasında temel hafriyatında kıvırcık saçlı bir şehid ile ona ait yay ve oklar bulunmuştur.
Birçok kerametleri olan Şeyh Muhammed el-Hazîn'in soyundan birçok değerli alim yetişmiştir.
Başta oğullarından Şeyh Fahreddin, Şeyh Muhiddin, Şeyh Abdullah ve Şeyh Şerafeddin Efendiler olmak üzere bütün çocukları ve günümüzde yaşayan torunları onun ilim ve irfanına layıkıyla veraset etmişlerdir.
Bunlardan bilhassa, Şeyh Zeynelabidin, Şeyh Muhammed Musa Kazım ve Şeyh Takyeddin Efendiler, insanlara daima zühd ve takva yolunu göstermiş, birçok talebe yetiştirmiş ve ehl-i Sünnet velcemaat itikadı anlatmaya çalışmışlardır.
Şeyh Muhammed el-Hazin Hazretlerinin mahdumlarından Şeyh Şerafeddin Efendi Hazretleri, birinci dünya harbi sırasında maiyetindeki üç bin kişilik milis mücahit kuvvetlerle Ruslara karşı verdiği cihadda büyük bir üstünlük göstermiştir.
Bu sayede Rusların Bitlis'i geçmeleri engellenmiştir.
Kaynak; Siirt Evliyaları..
