22 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Dinimizde İffetli Kadına İftira Etmek Büyük Günahlardandır.

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İftira; Bir kimsenin yapmadığı bir şeyi yaptı demek, söylemediği bir sözü söyledi diyerek, ona kara çalmaktır.

İftira; toplumu rahatsız eden sosyal bir hastalıktır.

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:

"Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur." (İsra; 36)

Bu ayet-i kerime, iyi bilmediğimiz herhangi bir konuda bir şey söylemenin doğru olmadığını, bunun insanı sorumlu kılacağını bildirmektedir.

İftiranın çeşitleri vardır. 

En kötüsü hiç şüphe yok ki, iffetle ilgili olanıdır.

Namuslu bir kadına iftira etmek onun dünyasını yıkar. Çünkü iffet kadının en değerli varlığıdır, iftira onu perişan eder. 

Günahsız yere ölünceye kadar üzüntü çekmesine sebep olur.

Peygamberimiz, namuslu kadınlara iftira etmeyi, insanı helak edici günahlardan saymış, şöyle buyurmuştur:

"İnsanı mahveden yedi şeyden kaçının."

Ey Allah'ın elçisi, bu yedi şey nedir? diye sorduklarında, Peygamberimiz;

"Allah'a ortak koşmak, sihir yapmak, Allah'ın, öldürülmesini haram kıldığı bir kimseyi haksız yere öldürmek, yetim malı yemek, faiz yemek, düşmana hücum anında savaştan kaçmak, namuslu kendi halinde olan mü'min kadınlara zina iftirası yapmaktır" buyurdu. (Buhari)

Günahsız yere insanların azab çekmesine ve huzursuz olmasına sebep olmak ne kötü bir davranıştır. 

İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına da yapmamalı, üç günlük dünya için ahiretini yıkmamalıdır.

Kur'an-ı Kerim şöyla buyurmaktadır; 

İffetli kadınlara zina isnat edip de, sonra dört şahit getiremeyenlere; ''SEKSEN DEĞNEK'' vurun; ebediyen onların şahidliğini kabul etmeyin. 

İşte onlar yoldan çıkmış kimselerdir (Nur Suresi; 4)

"Namuslu ve habersiz suçsuz mü'min kadınlara iftira atanlar dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. 

Onlar için büyük bir azap vardır." (Nur: 23)

Rasulullah (s.a.v) hadisinde hiçbir şeyden haberi olmayan mü'min kadınlara iftira atmayı da zikretmiştir.

"Müslaman elinden dilindan başkalarının selamette kaldığı kişidir."

(Buhari ve Müslim)

 

İFTİRA:

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki;

Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır. 

Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haramdır. İftirada bir mü'mini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır. 

Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır. 

Müslümanlara suizan, zulüm etmek, mallarını gasp etmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki;

''Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar.'' 

(Ebu Davud)

''Bir mü'minde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz.'' (İbni Ebi Şeybe)

''Yalan, münafıklıktan bir kapıdır.'' (İbni Adiy)

Yalancını enbüyük düşmanı olan Allah'ü Te'ala'dır! Bir gün Musa aleyhisselam, insanların konuşmalarından bıkmış; ''Ya Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın'' diye dua etmiş. 

Allah'ü Te'ala buyurmuş ki;

''Ya Musa, senin istediğin o şeyi ben, kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun, duymuyor musun, Benim hakkımda neler konuşuyorlar.''

Peygamber efendimiz Allah'ın habibi idi, alemlere rahmet idi. İnsanları Cennete davet için, Cehennemden sakındırmak için en acı sıkıntıları çekti. Ona akla hayale gelmeyecek iftiraları yaptılar, haşa, sihirbaz dediler, haşa, mecnun dediler, haşa, şair dediler, haşa, hanımı Aişe validemize iftira ettiler, çok eziyet ettiler, yollarına dikenler döşediler. Allah'ın Habibi ile savaştılar. 

Halbuki O rahmet-i ilahi idi. Bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı buyuruyordu. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki;

''Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allah'ü Te'ala onu Cehennemde bırakır.'' 

(Ebu Davud)

İbni Abidin hazretleri, hocası Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerine yapılan iftiralara dayanamayıp, iftiracılara ve onlara inananlara bir reddiye risalesi yazdı. 

Bu risaleye de; Sell-ül-Hüsamü'l-Hindi li-Nusreti Mevlana Şeyh Halid Nakşibendi ismini verdi.

İmam-ı Gazali hazretleri de iftiralara maruz kalan büyüklerdendir. 

Yaradılışında said olanlar kesinlikle büyüklere dil uzatmazlar. İftira ayrıca bir kul hakkıdır. 

Kendisinde olmayan birşeyi veya yapmadığı bir fiili yapmış gibi yaymak affı mümkün olmayan günahlardandır.

Müfteri bir an önce iftira attığı kişiden özür dilemeli ve helallık istemelidir...

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *