28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

En Büyük Düşman Kendi Nefsimizdir...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Nefsin tabiatında şehvete, günaha ve kötülüğe meyil vardır. Gücünü hep o yönde kullanır. 

Onun özelliği böyle olduğu için, insanoğlu sırf kendi nefsine kalırsa, her türlü fenalığa sürüklenir.

Ukbe bin Amir'den rivayet edildiğine göre 

Resulullah Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır;

''Vallahi ben, vefatımdan sonra Allah'a şirk koşmanızdan korkmuyorum, fakat nefislerinize uymanızdan korkuyorum.'' (Buhari)

Tahribatı dış düşmandan daha büyüktür. 

Eğer dizginlenmezse Allah-u Te'ala'nın koyduğu hudutları aşar, gayesine ulaşır. 

Bu hudutları aşan kimse, kendisini uçurumdan attı demektir.

Bir Hadis-i kudsi'de;

''Nefsine düşman ol. Çünkü o bana karşı düşmanlık ve harp ilan etmiştir.'' buyuruluyor.

Kişi onun hakkını ona vermeli ve yoluna devam etmelidir. 

Ve fakat onun arzusuna kapılmamalıdır.

Nefis; her iyiliğe engel olmak isteyen, her kötülüğün kapısını açan arkadaştır. 

Kişinin bu dünyada da arkadaşıdır, kabirde de arkadaşıdır, mahşerde de arkadaşıdır, cennette ve cehennemde de arkadaşıdır.

Nefsin arzu ettiğini yapmamakla muvaffak olunur. Nefsin arzusu ile Hakk yoluna giderken dahi, kişinin arkadaşı nefistir ve şeytandır.

Nefis nuru çamurla örtmek ister. Uykudan uyanınca, çamur kalkınca kendisini görür.

 

Nefis yedi başlı bir ejderdir: 

Haset, riya, kin, kibir, şehvet, gadap, yalancılık... 

gibi hayvani sıfatlardan hangi sıfatta kişiyi yakalarsa, onu alır cehennemin ortasına kadar götürür.

Nefsin Islahı:

Allah-u Te'ala mü'minlerin en önce kendi nefislerini düzeltmek için uğraşmalarının gerektiğine dair Ayet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır;

''Ey iman edenler! Siz kendi nefislerinizi ıslah etmeye bakın. Siz doğru yolda bulundukça yoldan sapanların size zararı olmaz.'' (Maide;105)

Size düşen kendinizi düzeltmektir ve nefsinizi ıslah etme yükümlülüğünüzü yerine getirmektir. 

İsyanlara dalmaktan, ısrarla günah işlemekten korunun. Nefislerinizi ıslah yolundan ayrılmayın. 

Size hidayet erişince, sapıklığa düşenlerin sapıklıkları size zarar vermez. 

Onların zarar ve mesuliyetleri sırf kendilerine ait kalır.

''Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman yaptıklarınızı size haber verecektir.'' (Maide;105)

Bu ilahi beyan doğru yolu bulanlara bir mükafat sözü, sapıklığı tercih edenlere bir tehdittir.

Allah-u Te'ala diğer Ayet-i kerime'lerinde şöyle buyuruyor:

''Nefsini tertemiz yapıp arındıran felah bulmuş kurtulmuştur.

Onu kirletip örten kişi ise, ziyana uğramıştır.'' (Şems;9-10)

Nefsini günahlardan temizleyip takva ile terbiye etmek suretiyle feyizlendiren kimseler gerçek kurtuluşa ermişlerdir.

Ebu Zerr-i Gıfari'den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

''En iyi cihad, insanın kendi nefsani arzularıyla Allah rızası için yaptığı cihaddır.'' (Camiu's-sağir)

Gerçekte insanın nefsini temizlemeye çalışması, nefsin arzularına karşı kendini tutma hususunda sabretmesi ve kendini buna zorlaması; sonunda faydası kendisine âit olan bir vazifedir.

Allah-u Te'ala bir Ayet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:

''Kim mücahede ederse kendi öz nefsi için mücahede etmiş olur.'' (Ankebut; 6)

Ecel gelinceye kadar bu uğurda çalışıp çabalayan, fitnelere, imtihanlara göğüs geren kimse, sırf kendi hesabına ve kendi menfaatine çalışıp çabalar.

''Şüphesiz ki Allah bütün alemlerden müstağnidir.'' (Ankebût; 6)

Kullarının itaatine ve cihad etmelerine ihtiyacı yoktur. Hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç değildir. 

Cihadı ancak onlara lütufta bulunmak ve bol mükafat kazanmalarını sağlamak için emretmiştir.

Nefsinin her isteğini yapan kimse cehenneme düşer. Nefsin istemediği kulluk ve fedakarlıkta bulunanlar ise, cennete girerler.

Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Resulullah Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyuruyor;

''Cehennem nefsin istekleri ile, cennet de nefsin hoşlanmadıkları ile örtülüdür.'' 

(Buhari Tecrid-i sarih)

İnsan, tuzaktaki daneyi görüp ona yaklaşan kuşa benzer. 

Kuş danenin arkasında kendisini bekleyen tehlikeyi görmediği için tuzağa düşer. 

Abdullah'den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde Resulullah Efendimiz şöyle buyuruyorlar:

''Cennet sizin her birinize ayakkabısının bağından daha yakındır. Cehennem de böyledir.'' (Buhari)

Nefsin esaretinden kurtulamayan insan, yaşayan ölü gibidir. 

Dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilemez. 

İki günlük ömründe sermaye toplayamadan gider.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *