Oruçun Farz Kılınışı....
İslam'ın beş temel şartından biri olan oruç, hicretten bir buçuk sene sonra şaban ayının onuncu günü farz kılınmıştır.
Ramazan orucunun farz kılınışının delili;
''kitap, sünnet ve icma'dır.''
Orucun Farz Kılındığını Bildiren Ayeti Kerime:
''Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
Umulur ki, günahlardan korunursunuz.''
(Bakara Sûresi, 183)
Adem Aleyisselam'dan beri bütün peygamberler ve ümmetler üzerine orucun farz kılındığı ve bütün şeriatlarda tayin edilmiş eski bir ibadet olduğu da böylece meydana çıkmıştır.
Fakat bilhare Yahudi ve Hristiyanlar, mükellef oldukları oruçların günlerini, sayılarını ve şartlarını değiştirmişler, perhiz vesair isimlerle uydurma törenler ortaya koymuşlardır.
Allah-u Te'ala, bu ümmet üzerine orucun farz edilişini kuvvetlendirmek, iman ehlini oruca teşvik, nefislerini tatmin ''rahatlatmak'' için, orucun geçmiş ümmetlere de farz kılındığını beyan buyurmuştur.
Çünkü oruç; insanların nefislerine zor ve ağır gelen bir ibadettir, zor olan her şeyin ise, herkese farz olması kalpleri rahatlatır.
Uleme ve Meşayih, orucun suretlerini üç kısımda açıklamışlardır:
Nefsi; yemek, içmek veya cima, ''cinsel ilişkilerden oruç niyetiyle men etme anlamına gelen bu oruç, avam sıradan mü'minlerin orucudur.
Havass, ''hususi kullar'ın'' orucu ise, bütün haramlardan vazgeçmektir.
Ehassu'l-Havass, ''en hususi kullar'ın'' orucu da, Mevla Te'ala'dan gayri herşeyden vazgeçmektir.
Sayılı günlerde oruç tutun.
Artık sizden her kim bu oruç günlerinde hasta veya bir sefer üzerinde olur ve orucu yemiş bulunursa, onun üzerine bilahere iyi olunca veya yolcuğunu bitirip ikamete başlayınca sair günlerden tutamadığı günlere karşılık sayılı günler oruç tutmak vardır.
''Fazla ihtiyarlık, şifa beklenmeyen devamlı hastalık gibi sebeple oruç tutmaya'' gücü yetmeyenlere de ''yedikleri her güne karşı''
bir yoksul doyumu fidye vermeleri gerekir.
Bununla beraber kim gönül isteğiyle bir hayır yaparsa bir yoksuldan fazlasını doyurur veya fidyeyi arttırır veya hem oruç tutar, hem fidye verirse, işte bu,
onun için daha hayırlıdır.
Oruç tutmanız sizin için ''yiyip fidye vermenizden'' hayırlıdır.
Eğer oruçtaki fazileti bilseydiniz onu seçerdiniz.
O sayılı günler Ramazan ayıdır ki, Kur'an insanlara bir hidayet ve hakka ulaştıran, hakla batılı ayıran açık ayetler halinde bu ayda indirildi.
Artık sizden kim bu aya erişirse onun orucunu tutsun. Kim hasta olur veya seferde bulunursa, tutamadığı günler sayısınca başka günler de kaza etsin!
Allah size kolaylık diler; güçlük istemez.
Onun için hastalık ve sefer hallerinde oruç tutmamanızı mubah kılmıştır.
Bu kolaylığı sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanımanız için meşru kılmıştır.
Umulur ki şükredersiniz.'' (Bakara Suresi, 184-185)
***
Orucun insana faydaları:
Orucun faydaları ve hikmetleri diğer bütün farzlarda olduğu gibi sayılmayacak kadar çoktur.
Oruç;
ahlakı güzelleştirir; çünkü bize daima Allah'ı hatırlatır ve sorumluluk duygusunu geliştirir.
Oruç; gözleri harama bakmaktan, dili yalan ve çirkin sözlerden, kulakları haram şeyleri dinlemekten, mideyi haram yemekten, elleri kötü iş yapmaktan, ayakları kötü yerlere götürmekten korur.
Oruç; insanın merhamet ve yardım duygularını geliştirir.
Hayatında açlık nedir bilmeyen varlıklı bir kimse, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı yeterince anlayamaz. Fakat bu kişi oruç tutarsa açlığın ne olduğunu anlar ve yoksulların neler çektiğini daha iyi anlar ve onlara karşı merhamet duyguları uyanır. Bunun sonucu olarak da yoksullara yardım elini uzatır, sıkıntılarını gidermeye çalışır.
Oruç; insana nimetlerin kıymetini öğretir.
Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır.
Bu anlayış insana, onları daha iyi korumasını ve nimetleri kendisine veren Allah'a daha çok şükretmesini öğretir.
Oruç; tutmak insanı sağlıklı yapar.
Bu konuda Peygamber Efedimiz şöyle buyurmuştur; ''Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz.'' Senenin onbir ayında yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir.
Ramazandan sonra daha güçlü bir şekilde görevlerini yaparlar.
Oruç; insana sabırlı olmayı öğretir.
Oruç tutmakla, belirli bir zaman kendini yememeye, içmemeye alıştıran insan, hayatta karşılaşacağı sıkıntılara karşı sabreder, kendinde acı ve sıkıntılara dayanma gücü bulur.
