Allah'ın Sopası Yok...
Terörist başı Öcalan bir zamanlar Yunanistan'ın PKK'ya vermiş olduğu ekonomik, siyasi ve askeri destekler hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulunmaktaydı.
Ayrıca, Suriye'den ayrılmasından Kenya'da yakalanmasına kadarki devrede Yunanistan'daki siyasiler, sivil toplum kuruluşları ve istihbarat mensupları ile ilişkilerine de açıklık getirmekteydi.
Yunanistan ile PKK arasındaki ilişkiler Öcalan'ın yargılanmasına ilişkin iddianamede de yer almıştır.
Bebek katili Abdullah ÖCALAN'ın, ayrıca alınan ifadesinde;
''...Yunanistan'ın PKK terör örgütüyle ilişkileri az çok Suriye'nin PKK örgütüyle ilişkilerine benzediğini
1988 yılında ben Lübnan'da iken Badovas ve Nagazakis'in beni ziyaretleriyle bu ilişkiler başlamıştır... ''
Bu ilişkilerin kurulmasında birkaç yıl sonra muhtemelen 1994 senesinde Yunanistan'da PKK örgütünün kampları açıldı.
Lavrion Kampı'nda PKK'lı gençlere daha çok ideolojik eğitim veriliyordu.
Yunanistan'da Lavrion Kampı'ndan başka bir de bomba eğitimi veren Dimitri Elen Kampımız vardır... Yunanistan'da bomba eğitimini, kamp eğitimini ve küçük grupları barındırmak hususundaki organize de bizim dost tabir ettiğimiz Yunan istihbaratının yardımı olmaktadır...
Yunanistan'ın bizimle işbirliği yapmasındaki amacı, bizi Türkiye'ye karşı kullanmak,
Türkiye'yle çelişkilerinde koz olarak kullanmaktır...'' diyerek, Yunanistan'ın Türkiye'yle işbirliği yaptığını ileri sürmüştür.
Kaynak: ''Abdullah ÖCALAN'ın sorgu zaptı,
sayfa 32-33/Kls: l/Dizi:43-78''
***
Yunanistan aynen Suriye ve Libya gibi insanlığa karşı suç işleyen terör örgütlerini ülkesinde barındıran, bunlarla işbirliği yapan bir devlettir.
Bu örgütün destekçileri, Türkiye Cumhuriyeti vatanında doğmuş, teneffüs etmiş ve hertürlü haklara sahipti.
Buna rağmen 40 bin Türk evladını şehit ettiler, elini ayağını kopardılar, karılarını dul, çocuklarını yetim bıraktılar ve halada fırsat buldukçe yapacaklarından geri kalmıyorlar.
Bitmedi, bunlara meşru zemin tanınarak, geçmişi unutalım, barışalım denildi ama bunlar caniliklerine devam ettiler ve ediyorlar.
Böylecede bir parti kurarak,
Meclise girdiler. Bu milletin vergisinden maaşlarını alıyorlar paşalar gibi yaşıyorlar ve halada Türkiyede demokrasi yok diyorlar.
Bu zeminleri Yüce Türk Milletine hazıralayan Yunanistan, iflas etti.
Emeklisi memuru artık maaş alamıyor.
1974'de Merhum Başbakan Bülent Ecevit, Sosyalist ülkelere gittiğinde üç milyon doları Türkiye'ye borç olarak vermediler.
Biz o günlerde yaşadığımız sıkıntıları unutmadık..
Ertuğrul Kürkçü kalkmış, Yunanistanın borcunu kapatalım diyor.
Sayın Kürkçü, Yunanistan bizemi güvendi...? Yunanistana bizim ahdi vefamız yok, sizin var. Vaktinde size evsahipliği yapan Yunanistana artık sizin yardım etmeniz gerekmiyor mu?
80 Millet vekiliniz var.
Enaz Üçer maaşınızı bağışlayın ki, dostluğunuza inanalım.
***
Sayın Başbakan Davutoğlu da Yunanistana hertürlü yardımı yapmağa hazırız diyor:
Elbette yardımlaşmak Rasulullah'ın sünneti, ve güzel birşey.
Ama, Türkleri meşhur sözü var;
''Eve lazım olan camiye verilmez''.
Bugün, emekli, sigortalı bağkurlu emeklisi ve çalışanı ne alıyor...?
Asgari ücret denilen meblağla bu insanlar nasıl geçiniyor..?
Sayın Başbakan, fakirliğin yoksulluğun ne kadar bir işkence olduğunu bilmiyor mu?
Bir anne ve babanın çocuğuna bir bayramlık alamamasının ezikliğini bilir diye düşünüyorum.
Önce bunları gözönünde tutmak gerekmez mi?
Avrupa, Avrupa diye hiç bir yere sığdıramadığınız Avrupanın kaçtanesi Türkiyenin ve Türk milletinin dostudur..?
Bugün Ortadoğuda cereyan eden olayların tetikçileri kim, bunlara bu finansı kim sağlıyor..?
Avrupalılar değil mi?
Şunu anladım ki, Yüce Türk Milletinin dostu yok.
Biz millet olarak, birbirimizin dostuyuz...
Cenab-ı Allah, Yunanistanı da bu düştüğü sıkıntılardan kurtarsın...
Saygılarla...
