Hz. Yusufun İffet'i...
İffet, denildiği zaman sadece iffet, kadına yorumlanmaz. Erkeğinde iffetli olması gerekir.
Haramdan uzak durmak, çirkin söz ve fiillerden sakınmak, haya ve edep dairesinde kalmak, ahlaki değerlere bağlı bulunmak şeklinde tarif edilir.
Halk dilinde ise, yaygın olarak; namuslu, şerefli ve ahlaklı olma halini ifade eder.
İslam ahlakçıları da iffeti, insanın tabii duygularından biri olan ''kuvve-i şeheviye''sinin mutedil işleyişinden hasıl olan bir erdem diye tarif edilir.
Edep ve haya imanın nizamıdır.
Bir şeyin nizamı bozulunca parçaları darmadağın olur ve düzen bozulur.
Resul'ün dili ile ''Her dinin bir ahlakı vardır;
İslam'ın ahlakı da haya'dır.''
İffet aynı zamanda bir ihsan-ı ilahidir.
Allah'ın kullarına özel bir ikramıdır.
Yaşadığımız asırda bilgi ve iletişim teknolojilerindeki baş döndüren gelişmelerin de etkisiyle insanların, özellikle gençlerin şehevi arzuları tahrik edilmekte ve iffetsizlik örneği davranışlar ne yazık ki kolayca meşru zemin bulabilmekte kendine.
Hiçbir zaman diliminde günahlar bu kadar ucuzlamamıştı.
Ekranlar, linkler, sanal ve gerçek alem adeta haram galerisi olarak karşı cinsleri girdabına çekmektedir.
Bu haliyle servet, şöhret, makam ve şehvet günümüz insanının en büyük imtihanı oldu.
Bu imtihan unsurlarını masa, kasa ve nisa olarak da formülize edebiliriz.
Her köşe başında insanı harama! Harama! diye çağıran şeytanın nidalarına karşı, şehvet imtihanı karşısında iffet abidesi Hz. Yusuf (as) gibi! Allah'a sığınırım! dedirtecek iman ve ruhu gençlerimize aşılamak en büyük vazifemiz olmalıdır.
Hz. Yusuf'un güzelliği kendisine imtihan unsuru olarak verilmişti.
O, Mısır aristokratının eşi Züleyha'nın afetine karşı iffetiyle direnirken arkadan yırtılan gömleği namus ve ismetini simgelemişti.
Mısır'ın önde gelen kadınları da Hz. Yusuf'un güzelliğinin peşinden koşmuş, fakat güçlü iradesinden kam alamadan geri dönmüşlerdi.
Kur'an-ı Kerim'de Firdevs cennetinin varisleri zikredilirken iffetlerini koruyanlar da bu sınıftan sayılmıştır.
Hadis-i şerifte de mahşerin dehşetinden Allah'ın gölgesine sığınarak korunacak olan yedi grup insandan bahsedilirken; iffetini koruma hususunda son derece hassas davranan bir kişinin, güzellik ve servet sahibi bir kadının günaha davetini,
''Ben Allah'tan korkarım'' diyerek reddedişine işaret edilir.
Fıtrata ait bir duygu olan şehvet hissinin muhafaza edilip, İslam'ın kırmızı çizgilerine riayet edilerek bu duygunun zabt-u rabt altına alınmasıyla, gayri meşru arzu ve isteklere perde koyulmuş olunur.
''Kiminle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin; çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür''.
Günümüzde müslüman kızların resimleri internette geziyorsa bu ciddi bir problemdir.
Özelikle de fuhuşun ve münkeratın alenen işlendiği şu ahir zamanda, tesettür zırhına sarılıp iffet kalesine sığınarak, mahremiyetimizi muhafaza etmemiz son derece elzemdir.
Nefis ve şeytanın iffetimize zarar vermemesi için imanımızı takva ve salih amel ile taçlandırmalıyız.
''Nasılsa kimse görmüyor'' şeytani vesvesesini bir tarafa atıp, her an görüp gözeten Allah'ı hatırlamalıdır.
Güzelliğinin zekatı iffeti olan modern çağın kızları, Hz. Meryem gibi son derece hayalı ve şerefli bir tabiata sahip olmalı. Hani Cebrail ona bir insan suretinde göründüğünde, onun melek olduğunu bilmediğinden, ilk defa karşılaştığı genç adama;
''Ben senden Rahman'a sığınırım.
Eğer Allah'tan korkuyorsan dokunma bana!'' diyerek, kendisine bir kötülük yapmaması niyazında bulunmuştu.
Hz. Yusuf'u örnek almalı, şeytandan bir tayf kendilerine isabet ettiğinde Hz. Yusuf gibi;
''Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzağını benden uzak tutmazsan, korkarım ki ben onlara meylederim de cahillerden olurum'' diyerek, Allah'a sığınmalı ve iffetine toz kondurmamalıdır.
Haram yolla ulaşılan zevk ve lezzetler Bediüzzaman'ında ifadesi ile birer zehirli bal gibidir.
''Helal dairesi geniştir, keyfe kafi gelir.
Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
İzni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükunet bulmalı. Kusur etse, istiğfar etmeli;
''Ya Rab, kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et. Emanetini alma zamanına kadar bizi emanette emin kıl. Amin'' demeli ve O'na yalvarmalı.
Hz. Peygamber (sav)'in yaptığı şu dualar da ihmal edilmemelidir.
Allah'ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum. Allah'ım! Nefislerimizin şerrinden sana sığınıyoruz.
Allah'ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar da olsa nefsimle baş başa bırakma.
Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilah yoktur. Allah'ım helal nimetlerinle benim gözümü, gönlümü öyle doyur ki, harama dönüp bakmayayım.
