27 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Şehit Memet Cemal Efendi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Gemlik'in kurtuluşunda şehit olan Mehmet Cemal, İstanbul Eyüpsultan'da 1892 yılında doğdu. 

Babası bahriye binbaşılarından  Ahmet Efendi,  

annesi, Makbule Hanımdır. 

Eşinin ismi, Saniye olup, Reyhan isminde bir kızı, Orhan isminde bir oğlu vardır.

İstanbul'da Harp Okulunu bitirdikten sonra  Rumi Teşrinievvel ''Ekim'' 1328-1912 yılında 331-27 sicil no ile göreve başladı.

Seferberlik sonunda zabit vekili ''Asteğmen'' olarak Edirne'de bulunan 2.Kolordu 17. depo alayı 12. bölük kumandanlığına tayin edildi. 

Bir Eylül, 1914'da Harp Okulunda geçirmiş olduğu fıtık ameliyatından sonra hastalığın tekrar nüksetmesi üzerine Dersaadet Gülhane hastanesine tedavi olmak için gönderildi. 

Tedavi bitince Depo alayının Kırklareli'ne gitmesi üzerine birliğine orada katıldı. 

Bilahare 1914 Kasım ayında depo alayının Bahr-ı Siyah Boğazı ''Karadeniz Boğazı'' batı sahiline hareketi ile orada 146'cı alay teşekkül ettirildi.

1330 senesi sonunda hastalığın tekrar nüksetmesi sonucu tedavi görmek üzere Gümüşsuyu hastanesine geldi. 

Bu hastanenin vermiş olduğu rapor üzerine Dersaadet, merkez Ümera-i Askeriye Divan-ı harp evrak memurluğuna tayin edildi. 

İki defa ameliyat olduğu için 1916 yılı sonunda harita dairesinde, Harita Mektebi muallimliği görevi verildi. 1. Mart 1918 tarihinde mülazım-ı evvelliğe terfi etti. 

Bu görevi yaparken Anadolu'da Kurtuluş savaşı başlamıştı. 

Savaşa katılmak için iki çocuğu ve eşini bırakarak Kasım 1921 tarihinde Dersaadetten firar ederek, Karadeniz Ereğli'sinde A.P. Müdürü Ziya Bey'e katıldı. Düzce Eğitim kuvvetleri 2. bölük Komutanlığına atandı. 

Daha sonra İzmit Muhafız Bölüğü ve Merkez komutanlığında görev verildi.

Arkadaşı Selahattin İsmet, ''İzmit Merkez Kumandanlığından Cephe-i Harbe gidip halaskar kurtarıcı taarruzumuzda kendisini kurban vererek bu günlerin muvaffakiyetlerini tesit eden şehit yüzbaşımız Cemal Be, Bu kıymettar zabitimiz vazifesinde, vaziyetinde yaradılışında mesleğinin bütün icabatını yaşatıyordu.'' 

Uzun boyu, vakur tavrı, nafiz nazarları ile tam bir asker olarak tanımlanabilirdi. 

Filhakika topların sadayi tarrakalarını şehrimizde bile işitmeğe başladık. 

Nihayet Karamürsel'den avdet eden muzaffer gazilerimiz Cemal Bey'in düşmanın zulüm ve vahşetinden sayha-i istimdatlarına İmdat isteyen seslerine koşarak kurtardığı Müslümanların dualarını alırken; hain bir kurşunla mertebe-i şahadete erdiğini söylediler. 

O kurşun, merhumu; kalb-i milliyemizde ebediyen yaşatacak, fakat o kurşun manen benim ta ! ciğergahıma işledi.''

Gemlik'in kurtuluşunu Yılmaz Akkılıç ''Kurtuluş Savaşında Bursa'' isimli eserinde şöyle anlatıyor. 

''7 Eylül 1922 günü, Kocaeli Grubuna bağlı Mürettep Müfreze ile, bu müfrezenin batı kesiminde buluna iki tabur ve bir bağımsız bölük gücündeki birlikler, Orhangazi batısındaki sırtları ele geçirmek amacıyla şiddetli bir saldırı başlattı. Arazi son derece sarp ve uzun süreden beri Yunan istihkam birliklerince özel olarak derinliğine savunma mevzileriyle berkitilmiş olduğu için, saldırı eylemi çok güç ilerleyebiliyordu. 

Birlikler ağır kayıplar vermekteydi. 

Örneğin 7 Eylül akşamına değin sürdürülen kanlı çatışmalar sonucu Mürettep müfreze 80 şehit ve yaralısı vardı. 

Saldırıya katılan Türk birliklerinin toplam gücü yedi taburdu. Buna karşılık Gemlik'in güvenliğini sağlamak amacıyla Yunanlılar tarafından savunma mevzilerine sürülen birlikler,  

3 piyade alayı ile 35 toptan oluşmaktaydı. 

Ayrıca savaş alanının bir bölümü Gemlik Körfezi'ndeki düşman gemilerinin atış menzili içinde bulunmaktaydı. 

Bütün bu olumsuz koşullara karşı 7 Eylül'de düşmanın birinci savunma mevzileri ele geçirildi.''

 

10 Eylül 1922 günü Şahintepe alındı: 

Soğucak Tepe'sine yönelen İzmit taburu burada çok şiddetli bir direnişle karşılaştı. 

Bütün gece düşmanın ateş baskısı altında özveriyle, canlarını hiçe sayarcasına çarpıştılar. 

Gecenin ilerleyen saatlerinde Soğucak Tepe'yi ele geçirdiler. Gece yarısı 24.00 Gemlik'e girdiler. Böylece Dr. Ziya kaya ve Kuva-yı Milliyeci arkadaşlarının hüzünlü çekilişlerinden iki yıl iki ay dört gün sonra, Körfez'in incisi Gemlik de al sancağına kavuşmuş oldu.''

Bu olayların canlı şahidi gedikli başçavuş Mehmet Yaraman şöyle anlatıyor; 

''9 Eylül 1922 de Yunan askerleri bir taraftan Mudanya istikametine çekilirken bir taraftan da milli kuvvetlerimizle müsademe yapıyordu. 

10 Eylül 1922 günü Samanlı dağlarını aşarak Gemlik'e doğru inmeye başlayan askerlerimiz Yunan askerleri ile çarpışırken birkaç şehit verdi. Bu gün Gemlik'teki Solaksubaşı Camisinin bahçesinde yatan şehitlerimiz o günün kahramanlarıdır. 

Birisi Yüzbaşı Cemal Bey olup diğeri de aynı gün şehit olan vatanın asil oğullarından kahraman Mehmetçiktir.''

 

Mezar taşında:

Gemlik'in Yunanlılardan istirdadında Geri alınmasında ihraz-ı rütbe-i şahadet eyleyen ve kalb-i millette ebediyen yaşayan Eyüpsultan'lı Yüzbaşı Cemal Bey'in medfenidir.

11 Eylül 1922

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *