14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Mevlevilik-Mevleviyye...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Büyük ve ünlü sufi tarikatlarından biridir. 

Adını; kurucusu Sultan Veled'in babası ve tarikatın ilkelerini oluşturan Mevlana Celaleddin Rumi'den Mevlana'dan alır.

Mevlana bir tarikat kurmamış olsa da bunun temellerini attı. Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi. 

Zamanla Mevlana'nın fikirleri yayıldı ve toplantılarına katılmak isteyenlerin sayısı arttı. 

Bu kişilerin bazıları İran ve Arabistan gibi yabancı ülkelerden geliyorlardı. 

Mevlana, toplantılara düzen vermek için bazı kurallar koydu. 

Bu düzen, Mevlevilik tarikatı ritüellerinin kökenini oluşturacaktı. 

Gönül dostu Şems'i kaybettikten sonra Mesnevi'yi yazdırır. 

Oğlu Sultan Veled, talebesi Hüsamettin Çelebi ve ardından gelenler bunu geliştirip önce Anadolu'ya daha sonra da diğer yörelere yaymışlardır. Mevlana'nın torunlarından biri de; 

Kütahya'da Dönenler Camii'nde yatmaktadır.

Mevlana'nın oğlu Sultan Veled postnişin ''şeyh'' olduktan sonra bir tarikat merkezi ''tekke'' inşa edildi. Bu tekkede Kur'an ve Mesnevi okunuyordu. 

Böylece mevlevilik, sufi tarikatlardan biri haline geldi. Mevlana'nın, yakınları ve dostlarının defnedilmiş olduğu Konya'daki Yeşilkubbe; ''Kubbei Hadre'', tarikatın manevi merkezi halini aldı. 

Bugün de pek çok müslüman bu türbeyi ve yanındaki tekkeyi ziyaret etmektedir.

Mevleviliğinin başlangıcında sema ayini, dervişlerin vecde gelmesiyle başlıyordu. 

Ulu Arif Çelebi zamanında semadan önce Kur'an ve gazeller okunmaya başladı. 

Sema ayini Mukabele denilen günümüzdeki şeklini 15. yüzyılda Pir Adil Çelebi zamanında aldı.

Mevleviliğin gelişmiş bir adap ve kural sistemi vardır... Misal, ortak tabak'tan yemek yeniyorsa kaşığın bir tarafı ile yemek alınır, diğer tarafı ile yemek yenir. Kaşığın ağza değen kısmının yemeğe değmemesine özen gösterilir... 

Ayrıca alemdeki tüm varlıkların Allah'ın birer parçaları olduğu varsayılarak onlara değer verilirdi. 

Örneğin; kaşık öpülerek yemeğe başlanır, sırtlarına giydikleri yelekler öpülerek giyilirdi, ... 

Mevlevilikte de diğer tarikatlarda olduğu gibi yün giyilir, bu da maddi ve özellikle manevi fakirliğin bir gösteriliş şeklidir.

Mevlana'nının tasavvufu, sırf mistik ve idealist bir tasavvuf olmayıp mahdut varlıktan, ferdiyetten ve ferdi ihtiraslardan tamamiyle sıyrılmak ve halka, topluluğa yayılmak suretiyle tecelli eden ve sosyal hayatta hudutsuz bir sevgi, insani bir görüş ve mutlak bir birlik halinde, moral sahadaysa herkesin kendisini,  

bir kamile uymak suretiyle ıslah-ı ve umumi olarak hayra, güzele ve iyiye doğru bir gidiş, insanı bir terbiye halinde tezahür eden ve böylece de realitede ameli karaktere sahip olan bir tasavvuftur. 

İslam felsefesi olarakta bilinen tasavvufta mevlana ve mevleviliğin önemi büyüktür. Mevlevilik insan odaklı olup hoşgörüye, güzele ve ihlasa yöneliktir, pes etme yoktur, pişman olma ve affetme vardır. 

Kısacası Mevlana Şems'ten önce büyük bir alim iken Şems ile gönlü coştu gönlü o kadar genişti ki herkesi içine aldı ardından gelen oğlu Sultan Veled ve talebelerin gönül zenginliğiyle de mevlevilik birçok insanı kendine bağladı bugün sadece İslam ülkelerinde değil Avrupa ve Amerika'da da merak edilmekte ve anlanmaya çalışılmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *