AB'YE 3 MİLYAR EURO BİZ VERELİM
Tecrübeler,
Zamanı dayalı deneyimler,
Şunu gösteriyor;
"Batı ile girdiğimiz hiçbir pazarlıktan,
Hiçbir anlaşmadan,
Biz asla karlı çıkamamışız"
Alın, AB'yi,
Yıllardır bizi kapılarında süründürüyorlar.
Sözler veriyorlar,
Dansöz kıvraklığı ile çaktırmadan vazgeçiyorlar.
Alın ABD'yi.
Yıllardır bizim STRATEJİK MÜTTEFİKİMİZ(!)
Onlar için Kore'de,
Afganistan"da,
Somali'de savaşmışız.
Her türlü terörle mücadelelerine destek vermişiz.
Ama geldiğimiz noktada,
Bakıyorsunuz en büyük düşmanın,
PKK ve de PYD'nin en büyük destekçisi,
STRATEJİK ortağı ABD.
Alın İngiltere'yi.
Bizans oyunlarının,
Kahpeliklerin en ince noktasına kadar planlandığı,
Ülkelere uygulandığı asla güvenilmeyecek bir devlet.
Ortadoğu'nun bu kan gölü içinde yüzmesinin temel sebebi,
İngilizlerin zaman içinde,
Burada çizdikleri sanal sınırlı,
Devletçikler.
Bunlar tarihsel gerçekler.
Bu güne dönersek,
AB ile bir KURBAN pazarlığına girmişiz.
Bıçak kimin boğazında kalacak belli değil.
Avrupa'nın temel amacı belli;
Ülkesi insanlarının rahatsız olmasını istemiyor.
Suriyeli dilencileri,
Göçmenleri,
İti kopuğu ülkelerinde görmek istemiyorlar.
Bunun için çareler arıyorlar.
Şimdiki tek seçenekleri;
"Bastırırım parayı,
Kandırırım Türkiye'yi,
Göçmeni orada tutarım".
Mantalite bu.
Türkiye bu havucu şimdilik yuttu.
3+3=6 milyar EURO iyi para.
Bu, Rusya ile darbe yiyen turizm- ticaretten doğan,
Açıklar için ilaç gibi bir şey.
Ancak AB her zaman ki gibi şeytan.
Türkiye'ye parayı hooop diye vermiyor.
Gıdım gıdım vermek istiyor.
Paranın, kullanacağı alanı görmek, denetlemek istiyor.
Öyle yağma yok diyor.
Çünkü o da biliyor, deneyimleri, Türkiye'nin de bazı durumlarda,
Hatta bu tür para durumlarda sabıkası olduğu açık.
Cumhurbaşkanı, AB'nin cambazlığını görüyor,
Türkiye'nin de oyunun içinde olmasını istiyor.
Parayı açıktan ivedi talep ediyor.
Ancak AB'den SES yok.
Söz var ama
Toplu para yok.
Dilenciye verir gibi 95 milyon dolar harçlık var.
Öte yandan Avrupalı Suriyeli göçmenlerden kurtulmak istiyor.
Kurtulmanın tek yolu,
Türkiye.
İçinde terörist, militan, kapkaççı, gaspçı, hırsız, arsız da barındıran,
Her türlü göçmeni alıp ülkemizde tutmasını istiyor.
Bu gelen başı açık,
Ayağı çıplak.
Karnı aç insanları ne yaparız!
Onu sorduğu yok.
Zaten Türkiye Suriyeli göçmenlerce istila edilmiş durumda.
Kilis'te yerli halktan çok Suriyeli yaşıyor.
Bombalama olayları bu gelenlerden çıkıyor.
Terörist faaliyetler bunlardan çıkıyor.
Aralarında her renkten Suriyeli AJAN var
Atsan atılmaz,
Satsan satılmaz.
Suriye savaşı bitse bile bu insanların,
Ülkelerine dönecekleri şüpheli.
Çoğu Türkiye' da ki avantaları gördüler,
Giderler mi?
Hiç sanmam!
Davutoğlu'nun o meşhur stratejik kitabı,
Yeni Osmanlı'dan esintiler içeriyordu.
Evet, yeni Osmanlıyı kurduk!
Türkiye göçmen toplama kampı oldu.
Türkiye kimse tarafından kale alınmayan bir ülke oldu.
Türkiye kendi teröristi, fakiri, garibanı yetmezmiş gibi,
Gelene gir diyen bir garip ülke oldu.
Bence yapmamız gereken şu;
"Ey AB, ben sana KEŞ olarak 3 milyar EURO veriyorum.
Şu benim göçmenlerimi kabul et" dememiz lazım,
Cevap ne olur sizce?
