15 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

MUHAMMED HAZMİ UŞŞAKİ...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hazmi Efendi, 1881 yılında Arapgir'de doğmuş,  

tahsil için İstanbul'a gelmiş, Arapgirli büyük alim Hüseyin Avni Karamehmetoğlu'ndan icazet alarak, senesinde Bayezıd Dersiamları arasına katılmıştır. Senelerce hem camilerde hem de medreselerde ders vermiş, talebe yetiiştirmişdir. 

Padişah huzurunda yapılan "Huzur Dersleri"nde muhatablıkta bulunmuş, 25 sene Murad Molla Kütüphanesi'nde görev yapmış,  

10 sene Süleymaniye Kütüphanesi müdürlüğünü yürütmüştür. 

Çeşitli şehirlerde ve İstanbul'da önce Süleymâniye daha sonra Fatih Camii'nde yıllarca Mesnevi okutmuştur. 

Hazmi Efendi, camide Mesnevi takriri için izin almak üzere dönemin İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen'e resmi başvuruda bulunduğunda,  

Ömer Nasuhi Bilmen ta'zim ile ayağa kalkmış ve 

''izin ne demek, buyrunuz, keşke ben de gelebilsem, dinleyebilsem'' diyerek, hürmet ve muhabbetini izhâr etmiştir. 

Derslerini dinleyenler arasında meşhur alimler de vardır. 

Meslela  ''ayaklı kütüphane'' lakabıyla bilinen meşhur Gümülcineli Mustafa Efendi'nin, Hazmi Efendi'nin Mesnevi derslerini takip edenler arasında olduğunu ve çevresindekilere de muhakkak takip etmelerini tavsiye ettiğini biliyoruz. 

Dersleri takip eden zevattan bilinenler Hafız Ali Üsküdarlı, Kani Karaca, Hafız Halil Necati Coşan, Mahir İz gibi tanınmış isimlerdir.

Hazmi Efendi Hazretleri, cami derslerinden başka kendi devlethanesinde de sohbet eder,  

zaman zaman bendeganının evlerine gider sohbet meclislerinde bulunurdu. 

Böyle bir sohbette anlatmaya başladığı,  

Süleyman Çelebi'nin ''Ehl-i derdin sohbetine mahrem et'' mısraını dört ay boyunca tefsir etmiş, ehl-i derd kimdir, sohbeti nasıldır, mahremiyet ne demektir meselelerini bütün incelikleriyle anlatmıştır.

Gençlik yıllarında meşayıh-ı kiram-ı Kadiriyye'den 

Ali Rıza Efendi'ye intisab eden Hazmi Efendi,  

1918 yılında Kasımpaşa Uşşaki Asitanesi şeyhlerinden Mustafa Hilmi Safi Efendi'ye intisab etmiş, aynı zamanda da damadı olmuştur. 

Mustafa Safi Efendi'den hilafet alarak İstanbul Fatih Keçeciler'de bir Uşşaki Tekkesi olan Şeyh Mahmud Bedreddin Dergahı'nın son postnişini olmuştur. Hüseyin Vassaf Efendi'nin bu hususda irad ettiği nutuk şöyledir:

''Dergeh-i Hazret-i Bedreddin'e

Post-nişin oldu Muhammed Hazmi

Bütün erbab-ı hased cebhesine

Sedd-i Çin oldu Muhammed Hazmi

Gülşen-i aşka düşünce rahı

Kam-bin oldu Muhammed Hazmi

Pute-i aşkda olunca safi

El-emin oldu Muhammed Hazmi

İlm ü irfanını teslim ederim

Pek metin oldu Muhammed Hazmi

Neş'e-yab etsin onu Hazret-i Hak

Aşk-mekin oldu Muhammed Hazmi

İrişüp Hazret-i Pir'den ona feyz

Dane-çin oldu Muhammed Hazmi

Oldu daisi onun Vassaf'ı

Zü'l-yakin oldu Muhammed Hazmi''

Hazmi Efendi Hazretleri, 1959 senesinde Hac farizasını ifa etmiş, orada rahatsızlanmış ve İstanbul'a geldikten sonra 29 Haziran 1960 tarihinde Hakk'a yürümüşdür. 

Kasımpaşa'da Feriköy Helvacı Bacı Mezarlığında mürşidi ve kayınpederi Mustafa Hilmi Safi Efendi'nin kabrinin başucuna defnedilmişdir. Talebesi Ahmet Mahir Gedikoğlu, Hazmi Efendi'nin, şeyhi ve kayınpederi Mustafa Safi Efendi'nin kabrinin ayakucunda yer olmadığı için onun başucuna gömüldüğünü, defin merasiminde bulunan herkesin ''Allah için başucuna layıktı'' dediklerini aktarmaktadır. 

Cenaze merasimine şahid olanlar, Muzaffer Ozak Efendi Hazretlerinin büyük bir cemaat ile, meşayih-i kiram hazeratına mahsus usulde, tekbir, tehlil ve zikrullah ile icra-yı merasimde bulunduklarını anlatıyorlar...

Onu çok yakından tanıyan Hüseyin Vassaf Efendi O'nun hakkında şöyle yazıyor :

"Gayet zeki, muktedir, nazm u nesrde behre-ver, aşık, arif, fazıl bir zattır. 

Hakayık-ı tevhidde sahib-i irfandır"

Cemaleddin Server Revnakoğlu ise Hazmî Efendi'den şöyle bahsediyor :

''Son zamanlara kadar hocalıkla şeyhliği, muhterem şahsında pek kâmilâne bir tarz-ı surette imtizac ve izdivac ettirmiş olmak gibi dikkat ve hayrete şayan bir muvaffakiyet gösteren Uşşakiyye'den kütüphaneci Arapkirli Mehmed Hazmi Efendi hocamız…" 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *