Melikşah...
Melikşah, Celalüddevle ve'd'din Muizeddin Ebu'l-Feth Hasan Melikşah...
Büyük Selçuklu Devleti hükümdarıdır.
Hükümdarlık devrinde Büyük Selçuklu Devleti en geniş sınırlarına ulaştı.
Sınırlar Anadolu'dan Umman'a Kafkaslar'dan Hindistan önlerine uzandı (10.000.000 km²). Melikşah'tan sonra Selçuklular eski gücüne kavuşamadı.
Melikşah, 16 Ağustos 1055 pazar günü doğmuştur.
Çocukluğu İsfahan ve civarında geçmiştir.
Melikşah, babası ile birlikte küçük yaşta Gürcistan seferine katıldı.
Aynı yılda Karahanlılar Han'inin kızı Türkan Hatun ile evlendirildi.
Alparslan 1066 tarihinde Meliksahi veliaht tayin etti ve "ikta veya timar" olarak İsfahan şehri verildi,
1071'de babası Alparslan ile Suriye'ye sefere çıktı. Babası Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in Anadolu'da ilerleyişini durdurmak için kuzeye yöneldi ve Malazgirt Muharebesi'ni yaptı.
Melikşah bu sırada Suriye'de Halep'de kaldı. Babası bu seferdeyken esir aldığı bir Karahanlı kale komutanı olan Yusuf Harzemi tarafından şehit edildi.
Melikşah Selçuklu ordusu başına geçti ve Sultanlığını ilan etti.
Melikşah yanında Vezir Nizam'ül Mülk ile birlikte batıya İran içine yürüdü.
Kavurt Bey'in ordusuyla 17 Nisan 1073'de Karaç yakınlarında ''günümüzde İran'da "Erak" "Karaç Muharebesi"ne girişti.
Buna rağmen Melikşah ve ordusu galip geldi. Kavurt Bey idam edildi ve iki oğlunun gözlerine mil çekilip kör edildiler.
Böylece Selçuklu ülkesinde bulunan emirler arasında Melikşah Sultan olarak belirlenmiş oldu.
1074'de Bağdad'da yeni Abbası halifesi olan Melikşah'ın Sultan olduğunu resmen ilan etti.
Melikşah 1072'de sultan olduktan sonra babası zamanında vezirlik makamına getirilen Nizamülmülk'ü görevinde bıraktı.
Tahta geçtiği ilk yıllarda kardeşi yönetimi ele geçirmek için isyan etti.
Onu yenerek ülkesinde düzeni sağladı.
Bu arada devletteki iç isyandan faydalanan Gazneli ve Karahanlı devletleri birleşerek saldırdılar.
Melikşah bu iki devleti de yendi.
Melikşah Maveraünnehir bölgesine kendinin de şahsen katıldığı iki büyük askeri sefer yapmıştır. 1073-74'deki seferde Batı Karahanlılar'a saldırarak onların Ceyhun Nehri sağ kıyılarında bulunan arazilere çekilmelerini sağlamış ve stratejik bir şehir olan Termez şehrini zaptemiştir.
1089'daki seferde ise, yörel ulemanın da desteği ile önemli Semerkant şehrini eline geçirmiş ve orada idareci olan ve eşi olan Türkan Hatun'un yeğeni olan Ahmet Han bin Kezr'i tutuklatmıştır. Bu fetihten sonra sefer, Kazakistan'da bulunan "Jetişu" veya Rusça "Semirechye" bölgesine yönelmiş ve Kaşgar merkezli olan Doğu Karahanlılar devletinin hükümdarı Ebu Ali el-Hasan Melikşah'ın tabiliğini girmeyi kabul etmiştir..
1086-87'de Doğu Arabistan'da Lahsa'da yerleşmiş bulunan Karmatiler üzerine bir ordu göndermiştir. Kafkasya bölgesinde Melikşah'ın Gürcistan'a üç sefer yapmıştır.
Melikşah zamanında Büyük Selçuklu Devletinin sınırları Akdeniz ve Marmara Denizinden Kaşgar'a, Kafkasya'dan Yemen'e kadar uzanıyordu.
Melikşah askeri seferde olmadığı zamanlar İsfahan bölgesinde yaşamıştır.
Bu nedenle İsfahan Melikşah döneminde Büyük Selçuklu Devleti'nin başkenti sayılmaktadır.
Şahsi ve devlet hazinesi ile ordusunun kullanılmayan silahları İsfahan'dan 8 km güneyde Soffa Dağı zirvesinde bulunan bir dağ kalesi olan Dezkuh veya Sa-hdez'de saklanmaktaydı.
Saltanatını son dönemlerinde kendi kışlık ikametgahını ve kışlık devlet merkezini Bağdad'a taşıma kararı almıştı.
Bu nedenle 1092'de büyük masraflar ve yatırımlar yaparak bu şehri imar ettirip devletin ilerigelenlerine de büyük ikametgahlar yaptırmıştı.
Melikşah avlanmayı sever ve alimleri korurdu. Gazali, Kaşgarlı Mahmud ve Ömer Hayyam gibi alim ve şairleri himaye etti.
Bağdat'da Sultan Melikşah Camiini yaptırdı. Fakat Melikşah'ın yaptırdığı eserlerden hiçbiri günümüze kadar gelememiştir.
İsfahan ve Nişabur'da onun adına yaptırılmış binalar için hazırlanamış kitabeler bulunmaktadır.
1074'de Celali takvimini hazırlattı.
Bu takvim başkenti olan İsfahan'daki gözlemevinden yapılmış astronomik rasatlara bağlanmıştır.
Ticari mallardan alınan vergilerin bazılarını kaldırdı. Ermeni Patriğinin isteği üzerine kiliseleri, manastırları ve rahipleri vergiden muaf tuttu.
Hac yollarında su kuyuları açtırdı ve bu yolların emniyetini sağladı.
Bir şii kaynağa göre Melikşah İslam içinde ayrılan mezheplerin nedenini ve hak olanı bulmak amacıyla, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nde, çeşitli ilimlerde kendilerine güvenilir 10'ar tane Ehl-i Sünnet ve Caferi büyük alimini konuk etmiştir. Sultan Melikşah'ın kendi başkanlığında ve tarafsız olarak Nizamülmülk'ün danışmanlığında, Nizamülmülk'ün damadı olan Mukatil b. Atiyye'nin kaleme aldığı konferans 3 gün boyunca sürmüş, Caferi alimlerinin, Melikşah'ın bütün sorularına eksiksiz olarak Kur'an-ı Kerim'den ve Hadis-i Şerifler'den delil getirdiğini görünce, çok şaşırmış ve şu ana kadar düşüncesinin yanlış olduğunu görüp Şii mezhebine geçtiğini konferansta dile getirmiştir. Hemen ardından Nizamülmülk başta olmak üzere mecliste bulunan alimlerden de büyük bir kısmı Caferi Mezhebi'ne dahil olmuşlardır.
Fakat daha sonra bazı Sünni alimler Sultan Melikşah ile veziri Nizamülmülk'ün aleyhinde karalama politikası güdüp ve sonunda hicri 12 Ramazan 485 yılı, 16 Ekim 1092 Vezir Nizamülmülk'ü ve izleyen dönemde de Sultan Melikşah'ı daha 37 yaşında iken öldürttüler.
Bazı kaynaklar Nizamülmülk'ün Hasan Sabbah'ın emrindeki Haşhaşiler tarafından öldürüldüğünü yazarlar.
Kaynak:Vikipedi.
