VATANDAŞ HAKAN'IN BAKANLA MUHABBETİ
Hakan Bey sıradan bir vatandaş.
Senin gibi,
Benim gibi sabah işine giden,
Akşam evine gelen biri.
Yani, alın teri ile
Emeği ile hayatını kazanan sıradan bir TÜRK insanı.
Ancak VATANDAŞ HAKAN'IN bir derdi var.
Hem de ne dert.
Kendisi orta Anadolu'nun bir şehrinde memuriyetini ifa ederken,
Eşi 800 km uzakta başka bir şehirde memure.
İki çocuğu da eşinin yanında.
Eşi ile birleşebilmek için yapmadığı başvuru,
Çalmadığı kapı, etmediği müracaat kalmamış.
En son kendisi ile ilgili olan bakanlığın,
Yani bakanın kapısını çalmaya karar vermiş.
Ancak bakandan randevu olmak için her aradığında sorulan soru belliymiş;
"Nereden arıyorsun,
Kimin tarafından arıyorsun,
Seni kim gönderdi" gibilerdenmiş!
Yanı bakana ulaşmanın tek yolunun,
Kelli felli birinin referansından geçtiğini görmüş.
Ama Hakan kardeşimiz yılmamış.
Mücadeleye devam demiş.
Bakanlık özel kalemini aradığında,
Kimsin? diye soru sorulduğunda;
"Vatandaş Hakan" diyormuş.
Ve her gün arıyormuş;
"Kimsin?
Vatandaş Hakan, bakanla görüşmek istiyorum".
Sonunda özel kalem müdürü bu işten huylanmış.
Bakanın makamına girerek;
"Sayın Bakınım biri arıyor, biraz esrarengiz.
Kimsin , nesin, dediğimizde hep Vatandaş HAKAN diyor,
Ve sizinle görüşmek istiyor"
Bakan da bu sözlerden huylanmış;
"Çağırın gelsin "demiş.
Ve VATANDAŞ HAKAN makama arzı endam etmiş,
Bakanın karşısına çıkmış.
Bakanın ilk sözü,
"Kimsin? Kimlerdensin? Seni kim gönderdi?"olmuş.
Vatandaş Hakan"ın cevabı yine aynı olmuş;
"Ben VATANDAŞ HAKAN'IM"
Bakan fazla üstelememiş,
Peki derdin ne? Diye sormuş;
"Karım sızın bakanlığınızda çalışıyor şu şehirde, ailemizi birleştirmek istiyoruz"
Bakan tamam demiş, ismini almış;
"Sen git ben halledeceğim" demiş.
Hakan kardeşimizde makamdan ayrılmış.
Ancak aradan 10 gün geçtiği halde karısının yerinde kaldığını görünce tekrar,
Özel kalemin yolunu tutmuş. Sorular aynı, kimsin? Türünde.
O da tanımıyor musunuz? Ben VATANDAŞ HAKAN'IM diyormuş!
Bakanla görüşmek istiyorum.
Özel kalem müdürü yine soluğu bakanın yanında almış;
"Efendim bu VATANDAŞ HAKAN yine geldi. Sanırım işi olmamış. Kendine korkunç bir iç güveni var.
Bir yerlere sırtını dayamış olabilir, ne yapacağız?"
Bakan da bu işten iyice huylanmış, İçeri alın demiş ve ısrarcı vatandaşa tekrar sormuş;
"Hakikaten sen kimsin?"diye.
Hakanın yanıtı net olmuş;
Sayın Bakan VATANDAŞ HAKAN" olmam yetmiyor mu?
Ben vatandaş Hakan"ım demiş.
Sonunda BAKAN soru sormayı bırakmış, telefonu kaldırmış 3 yıldır sürüncemede olan bir aile dramını, Kadının tayinini eşinin yanına yaptırtarak sonlandırmış.
Vatandaş HAKAN'DA güle oynaya evinin yolunu tutmuş.
İlginç olan bakanlık çevrelerinde,
Özel kalemde hala bu vatandaş HAKAN"IN esrarengiz kişiliği konuşuluyormuş.
Ama o hala VATANDAŞ HAKAN MIŞ!
