14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Cabir Bin. Zeyd...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tabiinden yani, Peygamber efendimizin Ashab-ı kiramını gören büyüklerden ve evliyadan. 

Hadis ve fıkıh alimidir. 

İsmi, Cabir bin Zeyd el-Ezdi el-Basri'dir. 

Künyesi, Ebü'ş-Şa'sa el-Cevzi'dir. 

Aslen Ummanlı olup, Basra'da yaşamıştır. 

Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir.

Tabiinin ileri gelenlerinden olan Cabir bin Zeyd,  

İbn-i Abbas, İbn-i Ömer, İbn-i Amr, İbn-i Zübeyr, Hakem bin Amr, İkrime gibi pekçok Sahabiden hadis-i şerif dinledi. 

Tabiin arasında ilmiyle ve zühdü yani dünyadan uzaklaşmasıyla meşhur oldu. 

Ondan da Katade, Amr bin Dinar, Ya'la bin Müslim, Eyyub-i Sahtiyani, Amr bin Herem ve birçok alim hadis-i şerif rivayet edip, ilim öğrendiler.

Ashab-ı kiramdan Abdullah bin Abbas'a bir mesele soruldu. 

Soru soran kişiye; 

"Cabir bin Zeyd aranızdayken bana soru mu soruyorsunuz? Bana soru sormanıza lüzûm yok. Ona sorun, " buyurarak, Cabir bin Zeyd'in ilmi üstünlüğünü açıkladı. 

Ashab-ı kiramdan bazıları ve Tabiin'den olan pekçok kimse, Cabir bin Zeyd'in sika, güvenilir bir ravi olduğunu söylediler. 

İbn-i Muin ve Ebu Zur'a bunlardandır.

İcli; "Cabir bin Zeyd, Tabiindendir ve sikadır. 

Buhari tarihinde Cabir bin Zeyd'den rivayetle; 

"İbn-i Ömer ile görüştüm. 

Bana; "Ya Cabir muhakkak ki sen, Basra'nın fıkıh alimlerindensin, " dedi. 

İbn-i Hibban; "Cabir, sika ravilerden olup, fakih idi. Enes bin Mâlik ile aynı gün vefât etti. O gün Cumâ idi. O, Allah'ü Te'ala'nın kitabını en iyi bilenlerden idi, " demiştir. 

"Haricilerin bir kolu olan ibadiyye mezhebinden idi, " diyenler var ise de bu doğru değildir. 

Fakat bu sözlerin yayılması üzerine Haccac,  

onu Umman'a sürdü. 

Bir müddet sonra tekrar Basra'ya döndü. 

Davud bin Ebi Hind, Uzra'dan rivayet ederek dedi ki; Cabir bin Zeyd'in yanına girdim; "İşte şunlar ibadiyye fırkasındandırlar ve seni kendilerinden sayıyorlar, " dedim. 

Cabir bana; "Böyle birşeyden Allah'ü Te'ala'ya sığınırım, " diye cevap verdi.

Vefatına çok yakın, ölüm döşeğinde yatarken kendisine bir isteği, arzusu olup olmadığı sorulduğunda; Hasan-ı Basri hazretlerini görmek istediğini söylemiştir. 

Hasan-ı Basri geldiği zaman; 

"Ey kardeşlerim! İşte bu saatte ben sizden ayrılıyorum. Ya Cennet'e veya Cehennem'e gideceğim" dedi ve ondan manevi yardım istedi.

İbn-i Ömer bir gün tavaf sırasında Cabir bin Zeyd'e rastladı ve ona; "Sen Basra fukahasındansın. 

Elbette senden fetva isterler. 

Delilin Kur'an-ı kerim ve Sünnet-i Resul olmadıkça fetva vermeyesin. 

Eğer böyle yapmazsan hem kendin helak olur,  

hem de başkalarını helak edersin, " dedi. 

Cabir bin Zeyd daha önceden olduğu gibi bundan sonra da Kur'an-ı kerim ve Sünnet-i Resulullah'a çok daha sıkı yapışmağa başladı. 

Çok cömerd olup kendisine hediye edilen şeylerin hepsini dağıtırdı.

Cabir bin Zeyd bir gün Malik bin Dinar'ı ziyarete gitti. Namaz vakti gelince Malik bin Dinar onu imamete geçirmek istedi. 

Cabir bin Zeyd imamete geçmek istemedi ve; 

"Ev sahibi imam olmaya daha layıktır" buyurdu.

 

Cabir bin Zeyd üç şeyde pazarlık etmezdi: 

Birincisi, Mekke-i mükerremede kira ücretinde,  

ikincisi azad etmek için satın aldığı kölede ve üçüncüsü kurban edeceği hayvanda. 

Cabir bin Zeyd hazretleri Cuma namazı için mescide gelince ellerini açar ve; 

"Ya Rabbi ben bugün sana kavuşmağı isteyenlerin en çok isteyeni, sana yaklaşanların en yaklaşanı,  

sana dua eden ve seni isteyenlerin en başarılısı duası ençok kabûl olanı eyle, " diye dua ederdi.

Hammad bin Zeyd Amr bin Dinar Cabir bin Zeyd'den, o da İbn-i Abbas'tan Resulullah'ın "Kim bana salevat okumayİ terk ederse, Cennet yolunu bulamaz."

"Neseb yolu ile evlenilmesi haram olanlar süt kardeşliği yoluyla da haramdır, " buyurduğunu rivayet etmişlerdir.

Haccac bin Ebi Uyeyne anlatıyor: 

Cabir bin Zeyd bir gün bizim namazgahımıza geldi ve ayağında deriden eskimiş iki ayakkabı vardı. 

Buyurdu ki;

"Ömrümün altmış yılı bunlarla geçti, ömrümün geçtiği bu iki ayakkabıyı hayır, iyilik ve Allah'ü Te'ala'ya kulluk ile geçirdiğim zamanlar dışında kalan şeylerden çok daha severim."

İbn-i Sirin; "Cafer bin Zeyd dünyayı ve parayı sevmekten kurtulmuştu. 

Yani dünyaya ve paraya hiç kıymet vermezdi." buyurmuştur. 

Buyurdu ki; "Farz olan haccı yaptıktan sonra bir fakire veya yetime az bir şey sadaka vermeyi, nafile hac olan umre yapmaktan daha çok severim."

Kaynak; Tezkiret-ül-Huffaz..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *