14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Çivizade Hacı Mehmet Efendi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Osmanlılar zamanında yetişen Hanefi mezhebi fıkıh alimlerinden. 

Onsekizinci Osmanlı şeyhülislamıdır. 

Babası Kanuni devri şeyhülislamlarından Çivi-zade Muhyiddin Mehmed Efendi'dir. 

Aslen Muğla taraflarındandır. 

1530 senesinde İstanbul'da doğdu.

1587 senesinde İstanbul'da vefat edip,  

Eyyub Sultan civarında babasının yanına defnedildi.

İlk tahsilini babasından alan Mehmed Efendi,  

onüç yaşında iken babası ile birlikte hac yapmakla şereflenip, Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevvereyi ziyaret şerefine kavuştu. 

Hac yolculuğu esnasında ba'zı fıkhi metinleri ezberledi. 

Vefatına kadar babasının ilminden istifade etti. 

1547 senesinde babası vefat edince, onyedi yaşında zeki ve ilim sahibi bir gencin zayi olmaması için, bir hizmette vazifelendirildi. 

Bu arada ilmini artırmak için zamanın ileri gelen alimlerinden Perviz Efendi, Taşköprü-zade ve Karasili Hasen efendilerden ilim öğrendi. 

Daha sonra Anadolu kadıaskerliğinden emekli Ma'lul Emir Efendi'den ilim öğrendi. 

Rumeli kadıaskeri Abdürrahman Efendi'nin hizmetine girdi. 

Ondan me'zun olup, onun kerimesiyle ''kızıyla'' evlendi. 

1557 senesinde Kasımpaşa Medresesi'ne,  

sonra Süleymaniye Medresesi'ne müderris ta'yin edildi. 

1569 senesinde Şam kadısı oldu. 

Bir sene sonra Kahire, bir sene sonra da Bursa,  

1573 senesinde Edirne kadılıklarına ta'yin edildi,  

iki sene sonra da İstanbul kadısı olup, yirmi gün sonra da Anadolu kadıaskeri oldu. 

İki sene sonra Rumeli kadıaskeri oldu. 

İki sene bu vazifede kaldıktan sonra, 1579 yılında emekli oldu. 

İki sene sonra ikinci defa sadr-ı ulema oldu. 

1581 senesinin son aylarında şeyhulislam oldu. 

1587 senesinde, ellisekiz yaşlarında vefat etti. 

''Çivi-zade Efendi bu cihandan eyledi rıhlet'' mısrasıyla vefatına tarih düşürüldü. 

Beş sene üç ay altı gün şeyhülislamlık makamında bulundu.

Çivi-zade Hacı Mehmed Efendi, ömrünü, Allah'ü Te'ala'nın dinini öğrenip, insanlara öğretmeye vakfetmişti. 

Cömertliği, güzel ahlakı, Selef-i salihinin yolundan gitmesi, onlar gibi olmaya çalışması ile tanınırdı. İnsanlara zulm edenlere hiç müsamaha göstermez, haksızlığa uğrayanların haklarını alıp, zulmü ortadan kaldırırdı. 

Padişaha ve sadr-ı a'zama gerekeni çekinmeden söyler, yanlışlığa meydan vermezdi. 

Bir vezir-i a'zamın şeyhülislamın ayağına gelmesi hadisesi, ilk defa Çivi-zade Hacı Mehmed Efendi zamanında vaki oldu. 

Sadr-ı a'zam Özdemiroğlu Osman Paşa'nın ilk olarak bu şeyhülislamı makamında ziyaret etmesi,  

daha sonraları adet haline getirildi. 

Çivi-zade Efendi, fakir, zengin, padişah, vezir,  

amir, me'mur, bütün insanların sevgisini kazandı. İnsanlara sık sık nasihat eder, Allah'ü Te'ala'nın emir ve yasaklarını anlatırdı. 

Kibir ve gururdan uzak durur, tevazuyu elden bırakmazdı. 

Emrinde çalışanlara güzel muamele eder, onların sıkıntılarını giderirdi. 

Alim ve kadıların çocuklarının tahsiliyle ilgilenir, babalarından öğrendikleri bilgilerin heba olmamasına gayret gösterirdi.

Pekçok talebe yetiştiren Çivi-zade, edib ve şair, aynı zamanda hattat idi. 

''El-Esbah ven-nezair'' adlı esere ta'likatı vardır. Zamanındaki her devlet büyüğü gibi Çivi-zade'nin de birçok hayır eserleri vardır. 

Zeyrek yakınlarında bir cami ve medrese, kürkçübaşı Süleymanağa Camii yanında da bir mescid yaptırmıştır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *