İbn Hişam...
Ebu Muhammed Cemalüddin Abdülmelik b.Hişam b. Eyyub el-Himyeri el-Meafiri el-Basri el-Mısri.
Basra'da doğdu.
Aslen Yemenli Himyer kabilesinin Meafiri koluna mensup olduğu bilgisi kaynaklarda yer alır.
Basra'da bir müddet yaşadıktan sonra Mısır'a gitti ve ölünceye kadar Fustat şehrinde yaşadı.
İbn. Hişam, 8 Mayıs 833 tarihinde Fustat'ta vefat etti.
Sağlam, güvenilir bir tarihçi ve hadisçidir.
İbn. Hişam ilk tahsilini Basra'da yapmıştır.
Yaşadığı dönemde Basra, İslam aleminin en büyük kültür merkezlerinden birisidir.
İbn Hişam, şehrin ilim otoritelerinden ders aldı. Özellikle edebiyat, filoloji ve tarih dallarında yetişti ve kendisi de büyük bir otorite haline geldi.
Basra'dan ne zaman ayrıldığı ve Mısır'a gitmeden önce tahsil için diğer ilim merkezlerine seyahat edip etmediği konusu bilinmemektedir.
Ancak İbn. İshak'ın es-Sire'sini kendisine rivayet eden hocası Ziyad b. Abdullah el-Bekkai ile görüşmek üzere Kufe ve Bağdat'a gitmiş olabilir.
Mısır'da İmam Şafii ile Arap şiiri üzerine sohbetlerde bulunmuştur.
İbn Hişam, önceleri İmam Şafii ile pek görüşmek istememiştir.
Görüştükten sonra ise, ensab ilmi, dil ve şiir konusunda derin bilgi sahibi olduğunu anlayarak kendisinden övgüyle söz ettiği bilinmektedir.
İbn Hişam, kaynaklarda tarih, ahbar, ensab,
şiir, nahiv ve lügat alimi olarak tanıtılmaktadır.
Şöhreti ise, İbn İshak'ın ''Siretü İbn İshak'' adlı ''Kitabü'l-Mübtede ve'l-Meb'as ve'l-Meğazi'' ismindeki eserini yeniden tertib etmesiyle olmuştur.
İmam Şafii, İbn. Hişam'ın dilde hüccet ''delil'' ve Arap dili konusunda iyi yetişmiş bir alim olduğunu belirtmiştir.
Eserleri:
''es-Siretü'n-Nebeviyye ''Siretü İbn Hişam, Siretü Rasulillah)''; Hz. Peygamber'in hayatına dair tamamı zamanımıza intikal etmiş en eski kitaptır.
İbn Hişam, bu çalışmasını İbn İshak'ın Siyer'ini esas alarak, hazırlamıştır.
''es-Siretü'n-Nebeviyye'' birçok defa basılmış,
şerh ve ihtisar edilmiş, manzum hale getirilmiş ve çeşitli dillere çevrilmiştir.
''es-Siretü'n-Nebeviyye'ye'' dört ayrı şerh yazılmış olup, bunların üçü basılmıştır.
En geniş şerhi, Endülüslü muhaddis Abdurrahman b. Abdullah es-Süheyli tarafından ''er-Ravzü'l-Ünüf fi Şerhi's-Sireti'n-Nebeviyye li'bni Hişam'' adıyla kaleme alınmıştır.
''es-Siretü'n-Nebeviyye'yi Türkçe'ye ilk defa ''Siret-i Rasulullah'' adıyla Aydınlı Eyyub b. Halil çevirmiş ve 12 Rebiülevvel 986, 19 Mayıs 1578 tarihinde şehzadeliği sırasında III. Murad'a takdim etmiştir. Yazma nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.
İbn Hişam'ın bu eseri siyer alanında dikkat çeken bir değere sahiptir.
Seydişehri Mahmud Es'ad Efendi'nin bu eser hakkında şu değerlendirmesi önemlidir:
''İbn Hişam kitabının mukaddimesinde beyan ettiği veçhile, İbn İshak'ın eserinde Hazreti Peygamberle alakası olmayan mukaddimeleri geçtiği gibi,
belagat alimlerinin malumu olmayan şiirler ile Ziyad tarafından güvenilir bir senede sahip olduğu tasdik edilmeyen rivayetleri terk ediyor ve diğer nakilleri de başka yollardan elde ettiği malumatına kıyas ederek beyan ediyor.
İslam'ın ilk vakaları hakkında kitaplarda bulunan şehadetler güvenilir ve itimad edilir durumdadır.''
''Kitabu't-Tican fi Müluki Himyer'' veya ''et-Tican li-Ma'rifeti Müluki'z-Zaman fi Ahbari Kahtan'' İbn Hişam bu eserinde İncil'de mevcut bulunan hikayeler ile Güney Arabistan'ın eski efsane ve hikayelerini birleştirip ''Kitabü't-Tican'' adında vücuda getirmiştir.
Bu eserin en önemli özelliği, Yemen tarihi ile ilgili olmasına karşın, diğer Arap bölgelerindeki hadiselere de değinmesidir.
Esere efsanevi bir üslup hakim olması hasebiyle edebi tarih türündendir.
Hz. Peygamber'in hayatı, yaşadığı devrin olayları ve Râşid Halifeler dönemi hadiseleri için mutlaka başvurulması gereken bir eserdir.
O, siyerdeki müstakil kelimeleri de açıklar.
