14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Şeyh Cemaleddin Gazikumuki..

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Şeyh Cemaleddin Efendi,  

1788 yılında Dağıstan'ın Gazi Kumuki şehrinde doğdu. 

Hazreti Peygamberimizin soyundan seyyid ve Nakşibendi tarikatında mürşid-i kamil idi. 

Büyük İslam alim ve evliyası Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri'nin halifelerindendir. 

Hadis ilminde de üstad idi. 

Arapça, Türkçe ve Rusça ile bütün Dağıstan dillerine tam vakıf idi. 

Fevkalade güzel yazısı vardı. 

Nakşibendi tarikatının usül ve ahkamını izah eden,  

''El Adabu'l-Marziyye Fi't-Tarikatin-Nakşibendiyye'' kitabını yazmıştır.

Şeyh Cemaleddin Gazikumiki Hazretleri,  

Kafkasya'nın kahraman mücahidi Şeyh Şamil'in mürşidi ve kayınpederidir. 

1823 yılında Gazikumuk'ta doğan kızı Zahidat'ı Şeyh Şamil ile evlendirdi. 

Bu kızından olan torunu Muhammed Kamil,  

I.Dünya savaşında Türk ordusunda büyük hizmetler gördü. 

Kabri Karacaahmet mezarlığındadır.

İmam Şamil, zalim, işgalci emperyalist,  

Hıristiyan Rus kuvvetlerine karşı büyük bir mücadele veriyordu. 

Bunun için eldeki bütün kuvvetlerine rağmen düşman kuvvetlerinin korkunç bir sayı ve silah üstünlüğü onu mecburen İslam ülkelerini harekete geçirmek için diplomatik teşebbüslerde bulunmaya zorlamış, ancak hiçbir netice alamamıştı. 

Bu meyanda Şeyh Cemaleddin Gazikumiki hazretleri de Osmanlı Şeyhül-İslamının dikkatlerini Kafkasya üzerine çekmek üzere kendilerine Ağustos 1848'de aşağıdaki mektubu göndermiştir.

Bismillahirrahmanirrahim…

''Ey sevgili ve şerefli kardeşim!

Sizin ve padişahın yüce Divanı'nın alimlerin sessiz kalışına şaşıyorum. 

İçinde bulunduğumuz feci durumu bildiğiniz halde niçin Sultan'ı, yakınlarını, önemli kişilerini ve liderlerini ikna etmiyorsunuz.. 

Susmaya hakkınız var mı.. 

Kıyamet günü Allah'u Te'ala sizi suale çekerse ne cevap vereceksiniz.. 

Ne yapıyordunuz, ne söylüyordunuz; 

neyi emredip, neyi yasaklıyordunuz,  

diye sorulduğunda ne söyleyeceksiniz. 

O halde bu soruya bir cevap hazırlayınız.

Ey alim kardeşim!

Sizin hakkınızda kötü düşündüğümü gizlemeyeceğim. 

En büyük imam yüce Halife sizi dinlediğinde ve siz de Onu savaşa girmeyi tavsiye etmediğinize göre başka türlü bir şey yapmanız gerekmez mi. 

Verdiğiniz sözü yerine getirmenizin tam zamanı değil mi..

Ey ilmi ile amil olan alimler,  

Ey Kamil mü'minler!

Sahip olduğunuz bütün imkanlarla İslamın düşmanlarına karşı savaşmak zorundasınız. 

Osmanlı "Bab-ı ali" sinden burada savaşan kimselere yardım ve destek sağlamasını istemelisiniz. 

Hem Allahın koruduğu askeri birlikler göndererek 

bize yardım etmeniz, hem de Sultanlar arasında yapıldığı gibi görüşmeler yapmak suretiyle Rus hükümdarının bize karşı sürdürdüğü asker. faaliyetlerine son vermeye mecbur etmeniz zaruridir.

Dağıstanlı alimlerle yaptığım bir görüşmenin ardından size bildirmek istediğim bunlardan ibarettir. 

Sadece bu hakir size müracaat ediyorsa da bu mesajı bütün alimlerin bir şikayeti olarak kabul edebilirsiniz. 

Talebimi kabul ederseniz, Allah sizi mükafatlandırsın ve cennetine koysun. 

Kabul etmezseniz Allah bize yeter. 

O, kendisine güvenilen kimselerin en iyisidir. 

Yüce Allahın dışında güç ve kuvvet yoktur. 

O, merhametlilerin en merhametlisidir."

Şeyh Cemaleddin Gazikumuki Hazretleri'nin 

Osmanlı Şeyhul-İslamına gönderdiği mektubuna,  

ne cevap verildiğine herhangi bir yardım yapıldığına dair arşivlerde bir kayıt yok.

Bu sıralarda Osmanlı tahtında Sultan Abdül'aziz Han bulunuyordu. 

Şeyh Şamil'in kuvvetleri Ruslara karşı adeta bir set, baraj idi. 

Bu sebeple Ruslar, Doğuya ve Güneye ilerleyemiyordu. 

Şeyh Şamil'in esir düşmesinden sonra Ruslar doğuya doğru ilerlemeye başladı. 

Daha önce bir türlü giremedikleri tarihi Türkmen şehri Göktepe'yi ele geçirerek otuz beş bin kişiyi öldürdüler. 

Bundan sonra bütün Türkistan'ı, son olarak da Afganistan'ı işgal ettiler.

Diğer taraftan 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 savaşında da Ruslar, İstanbul'da Yeşilköy'e,  

doğuda ise, Erzurum'a dayandılar. 

1914 Birinci Cihan Savaşında ise Trabzon,  

Erzincan ve Bingöl'e kadar Doğu Anadolu'yu işgal ettiler. 

On binlerce insan öldü, yüz binlercesi muhacir oldu. 

Şeyh Cemaleddin Kumuki Hazretleri,  

Şeyh Şamil'in tesliminden sonra Türkiye'ye geldi. 1869'da İstanbul'da vefat etti. 

Kabri Karacaahmet mezarlığında dır. 

Kaynaklar: Asar-i Dağıstan turkalemiyiz.com

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *