24 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Edebiyatımızda Kerem ile Aslı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kerem ile Aslı, 17. yüzyıldan günümüze gelen halk hikayesidir.

Anadolu'da 16. yy sonrasında hikayeci aşıklar halkın sanat edebiyat ihtiyacını karşılıyordu. 

Köy köy geziyor, köy odalarında, düğünlerde,  

köy ve kasaba kahvehanelerinde sazları eşliğinde hikayeler anlatıyordu. 

Bunlar, bazen yaşanan olaylardan hareketle anlatılanlar... 

Halk hikayeleri geleneği aslında sevgi hikayeleri ve aşıkların yaşamöyküleriydi. 

İşte Kerem ile Aslı da bunlardan biridir. 

Kerem ile Aslı hikayesinin üç varyantı olduğu bilinmektedir. 

İlki Ankara Milli Kütüphane'de bulunan bir 19. yüzyıl cöngündeki Aşık Kerem Hikayesi,  

öteki "Aslı-Kerem" başlıklı Türkmen varyantı,  

elvi Han, Sümmani ile Gülperi de bunlardan...

Anlatıcı aşık önce hikayesini düzyazı biçiminde anlatır, hikaye eder. 

Kerem ile Aslı hikayesinin yaratıcısı,  

Aşık Kerem ya da Kerem Dede adıyla anılan Azerbaycan yöresi halk şairidir. 

Bugüne kadar basılan çeşitli Kerem ile Aslı kitaplarında anlatıldığına göre, İsfahan şahının padişahının oğlu Ahmet Mirza ''Kerem'',  

şahın hazinedarı Ermeni keşişin kızı Aslı'ya aşık olur. 

Ne var ki din ayrılığı yüzünden onunla evlenmesi mümkün görülmüyor. 

Çünkü bunu kızın babası Keşiş istememektedir. Kızını da alarak ailesini kaçırır.

Kerem arkadaşı Sofu Kardeş ile birlikte ilden ile kaçan keşişin ve Aslı'nın ardına düşer. 

Uzun yolculuklar yapar.. 

Tüm yolculuklar boyunca Kerem arkadaşı Sofu'yla birlikte Türkiye'nin Kars, Van, Erzurum, Erzincan, Ankara, Sivas, Kayseri, vb illerini gezer. 

Bugünkü sınırlan dışında Hoy, Gence, Tiflis, Revan, vb. yerlere ulaşır. 

Anadolu'nun birçok yerinde, hanlarda, kahvelerde şiirler söyler; yollara, dağlara, akarsulara ''Sultan Dağı, Süphan, Nemrut, Kızılırmak, Murat Suyu, vb, hayvanlara turnalar, ceylanlar, vb'',  

Aslı'ya benzettiği güzellere şiirler söyleyerek derdini anlatır, sevisini sorar.

Aslı'yı yakından görebilmek için kızın annesine bütün dişlerini çektirir. 

Birçok güç durumdan da halk aşığı olduğu için kurtulmayı başarır.

Hikayeye olağanüstü öğeler de karışır; 

iki sevgilinin doğumları bir dervişin verdiği sihirli elmayla olur. Zorda kalan Kerem'i Hızır kurtarır. Dağlar, ırmaklar o şiir söyleyince geçit verir. Delikanlıyı sınamak için tabuta giren bin ona oyun edenlerle birlik olduğu için can verir. 

Kerem ceylanlarla, Gemibeli denen,  

Nuh'un gemisinin bulunduğu bir yerde bir kurukafayla konuşur...

Tüm bu yolculuklar sırasında Halep paşasıyla tanışır. 

Derdini anlatır. Onun sevgisini kazanır. 

Paşanın emriyle keşiş de ikna olur. 

Kerem Aslı'yla evlenir.

Ancak keşiş, bu evlenme işine yine pek razı değildir. Bunun için de bir cinlik düşünür. 

Düğün gecesi kızına giydirdiği gömleğe büyü yapar. 

Gömleğin düğmeleri ne yapılırsa yapılsın, açılmayacaktır. Nitekim de öyle olur. 

Kerem, gerdeğe girdikten sonra Aslı'nın gerdek gömleği bir türlü çıkarılamaz. 

Kerem düğmeleri açarken, bir yandan düğmeler kapanır. 

Bir türlü işin içinden çıkamazlar. 

Bunun için de bir ah çekince birdenbire ağzından çıkan alevle yanarak ölür.

Aslı ne olup bittiğinin şaşkınlığını yaşarken, sevgilisinin külleri arasında kalmış kıvılcımla o da saçlarından tutuşup can verir.

Hikaye böyle...

Hikaye böyle biter ve böyle bittiği bilinir. 

Ancak hiç de öyle bitmeyen anlatılar da var; 

Kerem bu sihirli düğmelerden kurtulmak için Allah'a yalvarmış, duası kabul edilerek sihir bozulmuştur,  

iki sevgili çektikleri bunca sıktının ardından birbirlerine kavuşurlar. 

Hikayenin bir başka varyantına göre yanarak ölen Kerem'in kabri başında Aslı, kırk yıl bekler,  

Allah'a yalvararak sevdiğini diriltmesini niyaz eder. Duası kabul edilir ve Kerem dirilir,  

Aslı gençleşir ve iki sevgili muratlarına ererler...

***

Kerem ile Aslı'dan:

Hey ağalar nicedeyim,

Ben dönerim gönül dönmez;

Bir yavruya düştü meylim,

Ben dönerim gönül dönmez.

***

Keklik gibi sekişliden,

Göğsü elvan nakışlıdan,

Bir harami bakışlıdan,

Ben dönerim gönül dönmez.

***

Bana kaş oynatır nadan,

Öptüm, kaşından gözünden

Aslı, bir keşiş kızından

Ben dönerim gönül dönmez.

***

Yoluna koymuşum canı,

Didemden akıttım kanı,

Kerem sevdi Aslı Hanı,

Ben dönerim gönül dönmez.

***

Ala gözlerine kurban olduğum

Hep senin derdinden yanar ağlarım

Kime arzedeyim garip halimi

Ellerin yanında görür ağlarım

***

Benden kaçar sevdiğim, gayrden kaçmaz

Dahi pek küçüktür, aşıkın bilmez

Yalvarsam Mevla'ya dileğim geçmez

Yüzümü yerlere sürer ağlarım

***

Yine düşt'ayrılık vücut şehrine

Yürek mi dayanır dilber çevrine

Sürülünce insan mahşer yerine

Hakk'ın divanına durur ağlarım

***

Kerem der bu firkatla yanarsam

Tükenir ömrümüz bir gün ölürsem

Bu hasretle kıyamete kalırsam

Kefenim boynuma sarar ağlarım

-----------

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *