24 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Müslüman mütevazi olmalı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tevazu, Alçakgönüllülük, Kibirlenmenin, büyüklük taslamanın zıttı.

Tevazu, beğenilen bir özelliktir. 

Ancak, sınırı çok iyi ayarlanmalıdır. 

Kişinin şahsiyetini ortadan kaldıran hafifmeşreplik tevazu değildir. 

İnsan, büyüklük taslamamakla birlikte,  

zamanın ve yerin gerektirdiği davranışı göstermelidir. Yoksullar, düşkünler ve çocuklarla ilgilenmek,  

onların hal ve hatırlarını sormak tevazudur. 

İnsan, mevkisi ne olursa olsun Allah'ın kulu olduğunu unutmamalıdır.

İslam tevazu'a büyük önem vermiştir. 

Peygamberimiz bu özelliği hem bizzat üzerinde taşımış, hem de sözleriyle tavsiye etmiştir. 

Bir gün kendisine bir adam getirilir,  

gelen şahıs korkudan titremeye başlar. 

Bunu gören Allah Resulu; 

"Sakin ol, ben bir melik değil, Kureyş'ten,  

kuru et yiyen bir kadının oğluyum", buyurmuştur. (Gazali, İhyau Ulumi'd-din).

Tevazu, alçakgönüllü olmak demektir. 

Böylelerine, mütevazi insan denilir. 

Tevazu sahipleri kendilerinden aşağıda olanlara küçük muamelesi yapmaz,  

onları hor ve hakir görmezler. 

Arkadaşları arasında büyüklük taslamazlar. 

Vakar ise, ağırbaşlı olmak demektir. 

Vakur kişiler mevki ve haysiyetlerinin hakkını gereği gibi korumasını bilen insanlardır.

İnsan hem mütevazi, hem vakur olmalıdır. 

İslam tevazu ve vakar sahibi olmayı teşvik etmekle beraber, bu hususta aşırı gitmeyi yasaklamıştır. 

Çünkü, tevazuda aşırı gitmek insanı zillet ve meskenete düşürür, herkesin maskarası haline getirir ki bu doğru bir şey değildir. 

Mütevazi olacak başkalarına karşı alçakgönüllülük gösterecek diye herkesin hakaretine,  

adice davranışlarına tahammül göstermek, aşağılamalarına razı olmak ahlaki bir fazilet sayılmaz. Vakarda aşırılık ise, insanı kibirli yapar.

Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "Allah katında en değerliniz en çok Allah'tan korkanınızdır" (Hucurat; 49/13). 

Öyleyse insanların kendilerini üstün görmeleri yanlış bir davranıştır. 

Başka bir ayette de Allah Te'ala; 

''Siz nefislerinizi övmeyiniz, kimin müttaki olduğunu Allah daha iyi bilir" (Necm; 53/32) buyurarak, yine bize mütevazi olmamızı emretmiştir.

Bu konuda Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur; 

"Muhakkak Allah Te'ala, bana, sizin mütevazi olmanızı vahyetti". 

(Rizazu's-Salihin). 

"Her kim Allah için alçakgönüllülük yaparsa,  

Allah muhakkak onun derecesini yükseltir" (Müslim).

Hz. Lokman oğluna şöyle tavsiye etmişti: 

"Kibirlenip insanlardan yüzünü çevirme. 

Yeryüzünde çalımla yürüme; çünkü Allah kurulup öğünenlerin hiç birini sevmez" (Lokman, 31/18). Peygamber (s.a.v)'in aşağıdaki sözleri de tevazu ve vakarın insan için önemini göstermesi bakımından dikkat çekicidir; 

"Allah için alçakgönüllülük edeni Allah yükseltir, Allah'a karşı böbürleneni de Allah alçaltır" 

(Feyzü'l-Kadir).

Görülüyor ki tevazu ve vakar sahibi olmak dinin emridir ve insan haysiyetine yakışan da budur.

Hz. Peygamber; 

"Eğer paça yemeğine çağırılsaydım icabet ederdim ve bana paça gönderilseydi kabul ederdim" (Riyazü's-salihin) buyurmuştur. 

Bu hadis, "mütevaziyim" demekle tevazu sahibi olunmayacağını, tevazuun bir davranış biçimi olduğunu göstermemektedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *