24 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz. Ukkaşe...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ukkâşe ibn. Mıhsan, Rasulullah Efendimizin; 

''en hayırlı süvari'' iltifatına mazhar bir sahabi!…

Eline geçen fırsatları kaçırmayan, dikkatli, zeki, cesur bir genç!… 

Savaş meydanlarında korkusuzca öne atılan, atik hareketleriyle dikkat çeken bir kahraman!… 

Sima ve ahlaki güzelliğinden dolayı,  

''insanların en güzeli'' diye tanınan bir yiğit!…

O, Mekke'de doğup büyüdü. 

Esed oğulları kabilesine mensuptur. 

Yirmi yaşlarında iken gizli gizli İslam'ı araştırdı. 

Kardeşi Ebu Sinan ile birlikte Rasulullah Efendimize teslim olup İslam'la şereflendi.

İki Cihan Güneşi efendimizden ayrılmadı. 

Erkam'ın evinde kaldı. 

Birlikte namaz kıldı ve yeni gelen vahyi, Kur'an ayetlerini öğrendi.

Yakınlarına İslam'ı anlatarak onların da Müslüman olmaları için gayret etti. 

Kız kardeşi Ümmü Kays, onun vesilesiyle İslam'a girdi.

Mekkeli müşrikler, Ukkaşe gibi yakışıklı, genç bir delikanlının Müslüman olmasını içlerine sindiremediler. 

Baskı ve işkence ile onu dinden döndürmeye çalıştılar. 

Fakat bunda başarılı olamadılar. 

O, asla imanından taviz vermedi. İslam'dan dönmedi.

Medineye Hicreti:

Mekke'de eza cefa, zulüm ve işkence artınca, Ukkaşe,  

aynı kabileden olan Abdullah ibn. Cahş ile birlikte Medine'ye hicret ettiler. 

Mescid yapılınca suffe'ye yerleşti ve Rasul-i Ekrem efendimizden ilim,  

irfan öğrenmeye devam etti.

Mekke'li müşrikler, Müslümanları Medine'de de rahat bırakmadılar. 

İslam'ı yok etmek için savaş açtılar. 

Allah Te'ala cihada izin verince savaşlar başladı. 

Ukkaşe, Bedir, Uhud, Hendek dahil bütün savaşlara katıldı. 

(el-İstiab)

O, ilk olarak çıkan Abdullah ibn. Cahş seriyyesine katıldı. 

Orada akıllı, zeki davranışlarda bulundu. 

Onun bu davranışları şöyle anlatılır:

''Rasül-i Ekrem Efendimiz Hicretten bir buçuk yıl sonra Receb ayında 

12 kişilik bir gurubu Kureyş kervanını takib için Batn-ı Nahle mevkiine göndermişdi.

Kervan mola vermiş istirahat ediyordu. 

Müslü­manları görünce hemen toparlanmaya başladılar. 

Ukkaşe, onları kaçırmamak için hemen başını tıraş ederek,  

onlara göründü.

Kervandakiler Ukkaşe'yi bu vaziyette görünce; 

''Bunlar umre yapmak için gelmişler'', diyerek rahatladılar.

Onların bu rahatlığından istifade eden sahabiler kervana hücum edip esir alarak Medine'ye döndü. 

Kervandan kaçmaya çalışan Abdullah ibni Hadrami'yi de öldürdüler. 

Bu, ilk seriyye, ilk çatışma ve Müslümanların öldürdükleri ilk kişiydi. 

(Beyhaki)

Ukkaşe, atılgan, gözü pek ve korkusuz bir yiğitti. 

Bedir savaşında elinde hurma dalıyla büyük kahramanlıklar sergilemişti. 

Kendisi o günü şöyle anlatır:

''Düşman safları arasına dalarak önüme geleni yere sermişdim. 

Bir ara kılıncım kırıldı. 

Hemen Rasulullah efendimizin yanına gittim ve durumu arzettim. 

Efendimiz bana bir hurma dalı verdi ve; 

''Bununla savaş ey Ukkaşe! buyurdu.

Ben de hiç tereddüt etmeden o hurma dalını aldım ve savaş meydanına döndüm. Elimdeki dal sağlam, bembeyaz bir kılınca dönmüştü. 

Müşrikleri bozguna uğratıncaya kadar bu kılınçla savaştım.'' 

(İbni Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye)

Rasul-i Ekrem Efendimiz birgün sahabesiyle otururken onun bu kahramanlığını hatırlatıyor ve; ''En hayırlı süvari bizdedir'' buyuruyor. 

Ashab-ı kiram;

''Ya Rasalallah o kimdir''... diye sorunca; 

''O, Ukkaşe ibni Mıhsan'dır'' diye cevap veriyor.

Rasul-i Ekrem Efendimiz Ukkaşe başkanlığında 40 kişilik bir seriyye hazırlayıp Esed oğulları yurdu olan Gamre'ye gönderdi. 

Oradan bir kaç tane esir  200 adet de deve ganimet alarak Medine'ye döndü.

O, akıllı, cesur ve çok dikkatli bir kişiliğe sahibdi. 

Eline geçen fırsatları kaçırmazdı. 

Rabbine karşı sonsuz tevekkül sahibi idi. 

Onun bu zeki ve dikkatli davranışları şu hadis-i şerifte görülmekteydi.

Birgün Rasülullah,   Allah Te'ala'nın tevekkül ehlini dünya ve ahirette muhafaza edeceğini ve onların hesapsız ve azapsız cennete gireceklerini bildirdi ve şöyle buyurdu:

''Geçmiş ümmetler bana gösterildi. 

Peygamber gördüm, yanında üç beş kişilik küçük bir grup vardı. 

Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. 

Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. 

Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. 

Kendi ümmetim sandım. 

Bana; ''Bunlar Musa'nın ümmetidir, Sen ufka bak!'', dediler. 

Baktım, çok büyük bir karaltı gördüm. 

İşte bunlar Sen'in ümmetindir. 

İçlerinden hesapsız ve azapsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır dediler.''

Hazreti Ebu Bekir, halifeliği döneminde, hicretin onikinci yılında,  

Halid bin Velid komutasında dinden dönen Tuleyha üzerine bir ordu gönderdi. Ukkaşe radıyallahu anh da bu orduda bulundu.

O, Sabit ibni Erkam radıyallahu anh ile birlikte düşman üzerine keşif gücü olarak gönderilmişti. Tuleyha'ya yaklaşmak için saldırıya geçince orada 44 yaşında şehid oldu. (Üsdü'l-Gabe)

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *