24 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ehl-i kitabın kestiği hayvanların etlerini Müslüman yiyebilir mi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Maide Suresi 5. ayet:

''Bugün size temiz, iyi ve sağlıklı şeyler helal kılındı. 

Kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce amel edenlerin yiyeceği ve kestikleri hayvanların etleri size helaldir. 

Sizin yiyeceğiniz de onlara,  

yahudilere, hristiyanlara helaldir.'' 

Yabancı ülkelerde bulunan Müslümanlar,  

Hristiyan ve Yahudi kasaptan et alamazlar mı...

Alırlarsa yiyemezler mi... 

Buralarda satılan et peşin bir hükümle Müslüman'a haram mı...

Bu konuda ilgili fıkıh kitaplarının verdiği hükme bakınca,  

yabancı ülkelerde bulunan Müslümanları zorda bırakacak bir hüküm görülmüyor.

Bulundukları ülkenin kasaplarından et alamayacakları yolunda bir yasak ta yoktur. 

Gördüğümüz temel hüküm şudur:

''Ehl-i kitabın kestiği yenir!..

Ehl-i kitap'tan da, Allah'ın gönderdiği kitaplardan İncil'e inanmış Hristiyan ile Tevrat'a inanmış Yahudileri anlıyoruz.''

Buna göre, Hristiyan, yahut da Yahudi kasaptan et alınmaz,  

alınırsa yenmez, diye bir anlayış söz konusu olmamalıdır.

Zaten, eti satanın değil kesenin inancı mühimdir. 

Kesen ilahi kitaba inanmış biri ise, yani; 

Ehl-i kitapsa ki, Hristiyan ülkelerde akla gelen Ehl-i kitabın kesmiş olacağıdır kasaptan et de alınır, Ehl-i kitabın hazırladığı yemeği de yenir.

Müslümanlar, bulundukları Hristiyan ülkelerde bu sebeple zor durumda kalmazlar. 

Çünkü Ehl-i kitap olan Hristiyan'ın, Yahudi'nin kestiğinin yeneceğinde tereddüt yoktur... 

Keserken Allah adını anma konusuna gelince:

Allah'ın adını unutarak söylemeyenin kestiği yenir. 

İhmalinden değil de inkarından dolayı Allah adını söylemeyenin kestiği ise, yenmez... 

Zaten böyle inkarcı birinin Ehl-i kitap'tan olduğu da söylenemez.

Kasaptaki etleri kimin kestiğini nasıl bileceğiz... 

Bilgimiz yoksa ne yaparız... 

Kaldı ki, umumiyetle bilgimiz de olmaz.. 

Aksine bilginin bulunmadığı sürece, kestiği yenecek kimse tarafından kesilmiştir, diye düşünürüz.. 

Şüphe ile haramlık sabit olmayacağından, söylentilere bakarak haramdır, yenmez diyemeyiz... 

Bu da umumi olarak rahatlatıcı bir hüküm...

Bir başka tereddüt konusu; 

Kasaplık hayvanı okla, şokla sakinleştirerek kolay kesime hazır hale getirmek mahzurlu değildir. 

Burada mühim olan, hayvanın ölümü okla, şokla değil de, kesimle gerçekleşmesidir. 

Okla, ya da şokla hayvan ölür de, kesim ölümden sonra meydana gelirse bu kesim ölmüş hayvanın etini yenir hale getirmez. 

Çünkü ölüm, kesimle değil, kesim öncesi yapılan ok, ya da şokla gerçekleştirilmiş, canlı değil ölü hayvan kesilmiştir.

Arz ettiğim bu kolaylıklardan sonra konuya takva anlayışı içinde bakanlar da çıkabilir. 

Onlar daha dikkatli ve titiz olabilirler. 

Kendilerine göre şüpheli buldukları kasaplardan et almayabilirler,  

kesenini bilmedikleri eti yemeyebilirler.. 

Bunlar tenkit değil takdir de edilirler. 

Ancak, takvaları tamim edilmez, herkesten aynı titizlik istenilmez. 

Kendinde bu arzuyu duyanlar tercih ederler takvayı...

Aslında yabancı ülkelerde dikkat edilecek en mühim konu, domuz etidir. 

Ne türlü kesimle kesilirse kesilsin, hangi temizlik maddesiyle temizlenmiş olursa olsun domuz eti hiçbir suretle temizlik kabul etmez, tümüyle pistir,  

alınmaz, satılmaz, yenilmez. 

Tek kelimeyle dışkı hükmünde kabul edilir bulunduğu zeminde. Bulaştığı şeyleri de pis eder. 

Ancak bulaşarak kirlettiği düşünülen şeyler yıkanarak temizlenebilir. 

Bu konudaki haramlık hükmü kesindir. 

Şu, ya da bu yeni yorumlarla domuzun haramlığı tartışılır hale bile getirilemez.

Öyle ümit ediyorum ki, özellikle Tanzanya, Almanya ve Kanada'dan soran okuyucularımız, arz ettiğim bu bilgilerle kendilerini zora sokan söylentilerin etkisinden kurtulacak, aile ve çocuklarının et gibi ihtiyaçlarını bulundukları yerlerde karşılayarak İslami hayatı kolayca yaşayabileceklerdir...

Bilerek ve kasden besmeleyi çekmeden kesilen hayvanların eti yenmez. Yahudi ve Hristiyanların kesdikleri bile yenilmektedir. 

Bir müslüman unutarak besmeleyi çekmese de kesdiği yenilir. 

Biz müslüman ülkesindeyiz. 

Burada kesilen her hayvanın islami usüllere göre kesildiği anlayışı olduğundan gelen etleri yiyebilirsiniz.

Not: Haram etlerle helal etlerin aynı yerde satıldığı kasaplardan et ve et mamülleri alırken dikkatli olmak gerekir. 

Böyle bir yerde domuz eti gibi haram etlerle, sığır eti gibi helal etler iç içe satıldığından karışma ihtimali olabilir. 

Bir parça haram et veya yağ gibi bir şey karışmış olursa,  

helal eti de haram eder. 

Bu açıdan Müslümanların güvenli yerlerden et almalarını tavsiye ederiz.

Kaynak; Sorularla İslamiyet.......

***

Maide Suresi 5. ayet:

Bugün size temiz, iyi ve sağlıklı şeyler helal kılındı. 

Kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce amel edenlerin yiyeceği ve kestikleri hayvanların etleri size helaldir. 

Sizin yiyeceğiniz de onlara,  

yahudilere, hristiyanlara helaldir. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *