23 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Bosnalı Abdullah-ı Rumi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Osmanlı evliyasının büyüklerinden, ilim ve kemal sahibi bir zat olup,  

nakli ve akli ilimlerde alim idi. 

1583 senesinde Bosna'da doğdu. 

Asıl ismi Abdullah Abdi bin Muhammed'dir. 

Bosnavi, Rumi ve Gaibi nisbet edildi. 

Şarih-ül-Fusus ve şarih-il-Mesnevi diye meşhur oldu. 

1644 tarihinde Konya'da vefat etti. 

Sadreddin Konevi hazretlerinin türbesi yanında defnedildi.

Doğum yeri olan Bosna'da ilim tahsiline başlayan Abdullah Efendi,  

daha sonra İstanbul'a gitti. 

Oradaki medreselerde tahsilini tamamladıktan sonra Bursa'ya gitti. 

Orada Bursalı Hasen Kabaduz Efendi ile görüştü. 

O mübarek zatın sohbetlerinde kemâle geldi. 

Hasen Kabaduz, Hacı Bayram-ı Veli'nin halifelerinden,  

Bıçakçı Ömer Dede'nin halifesi idi. 

Hasen Kabaduz Efendi'nin feyz ve himmetleri ile yüksek derecelere kavuşan Bosnavi Abdullah Efendi,  

Bursa'dan ayrılıp Mısır'a gitti. 

1636 senesinde hac vazifesini yapmak için Hicaz'a gitti. 

Mekke-i mükerremeyi ve Medine-i münevvereyi ziyaret etmekle şereflendi. Hacdan dönüşünde, Şam'da Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin türbesi yanında inzivaya çekildi. 

Günlerce orada ibadetle meşgul oldu. 

Daha sonra Konya'ya geldi. 

Sadreddin-i Konevi ve Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi büyüklerin kabirlerini ziyaret edip, ruhaniyetlerinden istifade etti.

Konya'da yerleşip, vefatına kadar orada kaldı. 

Talebelerine ilim öğretmek ve emr-i ma'ruf yapmakla meşgul oldu. 

1644 senesinde Hacdan dönerken, Konya'da vefat edip,  

çok sevdiği Sadreddin-i Konevi hazretlerinin türbesi civarında defnedildi. Sonradan yapılan kabir taşına, vasıyyeti üzerine; 

''Haza kabru garibillahi fi ardıhi ve semaihi Abdullah el-Bosnavi er-Rumi 

el-Bayrami'' ibaresi yazıldı.

***

Mısır ve Hicaz'a yaptığı seyahatlerinde ve Şam'daki ikametinde kendisi ile görüşen ilim erbabı, Abdullah Bosnavi'nin ilmini ve eserlerini takdir ettiler. 

Onun yüksekliğini anlayanlar, ilim ve feyzlerinden istifade etmek için birbirleriyle adeta yarış ettiler. 

Arab aleminin meşhur ulemasından Garsüddin Halili,  

Muhammed Mirza Süruci, Dımeşki Sufi, Muhammed Mekkiyy-ül-medeni,  

Seyyid Muhammed bin Ebi Bekr Ukud gibi alimler,  

Abdullah Bosnavi'nin talebesi olmakla şereflendiler.

''Osmanlı Müellifleri'nde'' Abdullah Bosnavi'nin altmış tane eserinin ismi verilmektedir. 

Bunlardan en meşhuru, Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin meşhur eseri 

''Füsus-ül-hikem'ine'' yaptığı şerhtir ki,  

Mısır'da ve İstanbul'da birer defa basılmıştır. 

Diğer eserleri çeşitli kütüphanelerde mevcut olup,  

okuyanlar istifade etmektedirler. 

Eserlerinden ba'zıları şunlardır:

''Mevakib-ül-fukara,  

Hakikat-ül-yakin,  

Risale-i hazerat-il-gayb,  

Metali-un-nur-is-seni an taharet-in-Nebiyy-ül-Arabi (aleyhisselam),  

Risale fi tafdil-il-beşer alel-melek,  

Tezyil fî münazeat-i İblis li-Sehl bin Abdullah et-Tüsteri,  

Mekasıd-ı envar-ı ayniyye ve mesaıd-ı ervah-ı tayyibe-i gaybiyye. 

Muhadarat-ül-evail. 

Bunlardan başka çeşitli âyet-i kerîme ve sûre-i şerîfelerin tefsîrleri, çeşitli mevzularda manzum ve mensur,  

Türkçe ve Arabça eserleri vardır.''

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *