Kırmızı saçlı adam
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
2016-2017 sezonunun devre arasında Beşiktaş'a geldiği zaman, kimse ondan bu kadar sıçrama yapacağını beklemiyordu. Belki şampiyonluğa giden Beşiktaş'a katkı sağlayacak ve görevini tamamlayacaktı. Ancak bugün en çok konuşulan konu, Babel'in sözleşmesinin kaç yıl uzatılacağı.
Bu sezon başında ilk antrenmana çıktığında taraftarda bir şaşkınlık olmuştu. Aslında o şaşkınlık, sadece taraftarda değil, Babel'i kırmızı saçlarıyla gören Şenol Güneş ve takım arkadaşlarında da olmuştu. Çoğu kişi, Babel'in saçlarını kırmızıya boyamasını, Brezilya'nın kırmızı siyahlı ekibi Flamengo'dan gelen teklife bağladı. Zaten Babel'in gitmesini de isteyen kişi sayısı da fazlaydı. Nedeni belli olmamakla birlikte, belki de geçen sezon kaçan şampiyonluğun en önemli nedenlerinden biri olarak Babel'i gördükleri için böyle düşünüyorlardı.
Fakat sezon başlayıp; Beşiktaş'ın orta sahası, forveti ve kanatları çok iyi çalışmayınca ortaya o 'Kırmızı Saçlı Adam' çıktı. Beşiktaş'ı şu an tek isim olarak adı en üst sırada. Bundan dolayı da, sezon başında Başiktaş'tan ayrılmasına sıcak bakan yönetim, Babel'e 3 yıllık yeni sözleşme önermeye hazırlanıyor. Yanına 3 kutu da kırmızı boya verseler hiç fena olmaz!
Gerçekten yetişmiyor mu?
Türk futbolunda klasik bir söylem vardır: Yetiştiremiyoruz!
Yetiştiremiyoruz kelimesinin başına dönem dönem farklı kelimeler gelir ve iş bölgelere odaklanır. Kaleci yetiştiremiyoruz, defans yetiştiremiyoruz, bek yetiştiremiyoruz, forvet yetiştiremiyoruz, kanat oyuncusu yetiştiremiyoruz. Yetiştiremiyoruz da yetiştiremiyoruz. Gündüzümde ise bu hastalık orta sahaya bulaşmış durumda. Bugünlerde de orta saha yetiştiremiyoruz.
Hakkını teslim etmemiz gereken, belki de herkesin konuştuğu Altınordu var ama onların yetiştirdiği de bir elin parmaklarını geçmiyor. Bugün Fransa ligini, Almanya ligini, İtalya ligini ya da adını sayamadığımız daha birçok ligi seyredince yeni yeni genç isimler duyuyoruz. UEFA'nın ya da FIFA'nın her sene açıkladığı "gelecek vaat eden 100 futbolcusu" listesine 1 ya da 2 futbolcu sokunca kendimizi mutlu hissediyoruz.
Kim istemez ki Cengiz Ünder gibi her sene 3-5 futbolcuyu İtalya'ya gönderelim, Çağlar gibi yeteneklerden 8-10 tanesini İngiltere'ye gönderelim. Ama gönderemiyoruz! Altyapıya yeterince yatırım yapılmaması, kulüplerin günlük başarılara önem verdiği için gençlere kadroda yer vermemesi gibi nedenlerle bu işi başaramıyoruz. Ve acı olan bir gerçek var ki; bu değişmeyecek ve Hırvatistan, Belçika, Sırbistan, hatta Japonya, Avustralya gibi ülkelerin genç yetenekleri Avrupa'da yıldız olmaya aday olacaklar ve biz burada dizimizi dövmeye devam edeceğiz.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
