GÖREV ZAMANI İŞİNİZİN BAŞINA

LUCESCU'nun kariyeri tartışılmaz. Bilgisi, görgüsü, tahsili, başarılarıyla kariyerli bir adam. Milli takımımızın başarılı olamamasının nedeni Lucescu olamaz.

Futbolumuzun kariyeri ortada... Şenol Güneş'in dünya üçüncülüğü istisnadır. Fatih Terim ile de ara ara olumlu sonuçlar aldık.

Geriye bakın... Aldığımız yola. Hikaye dolu. Sıkıntıya teşhis koyamıyoruz. Aslında teşhis belli.

Liglerimizde standart yok. Afrika ligi veya masterlar ligi gibi...

Buna rağmen lig heyecanı milli heyecandan önde.

Kariyerinin sonuna yaklaşan yabancılar son turu Türkiye'de atıyor. Quaresma, Atiba, Robinho, Eto'o vs... Yerli oyuncu yetişmiyor. Yetişse de yabancı yoğunluğundan yer bulamıyor.

Takımlarında yedek bekleyenler milli takımın banko oyuncusu.

Avrupa eğitimi almış, çifte pasaportlular milli takımda üçte iki oranında. Yani iskeleti... Maçtan maça bir araya geliyorlar. Aslında birbirlerine yabancılar.

Ligimiz yaşlı. 28.65 yaş ortalamasıyla Avrupa'nın en yaşlı ligi. Milli takım ise sürekli genç oyuncuları deniyor.

Bu basit oyunda bunca ilgi ve olağana rağmen sonuç alınamıyor.

Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok. Kes, kopyala, yapıştır! Bilgi, güç, dayanıklılık, çok çalışmak ve yetenek futbolun esası... Var mı? Var.

Öyle ise sorun ne? İstikrarsızlık... Para bol. İlgi fazla. Tesisler mükemmel. Lisanslı antrenör 600 kişi. Futbolcu adayı ve istekli çocuk potansiyeli çok fazla.

Zeka mı? O da var. Yani malzeme tamam. İş senkrenizasyonda.

Ben bilmem... Başkan bilir.Futbol yöneticilerine bakın. Futbol oynamış, futbolun içinden gelmiş kaç yönetivi var? Hiç...

Almanya'nın tanıtımındaki sahneye bakın. Hepsi geçmişin futbol yıldızları. Yani Alman futbolunun yöneticileri.

Bizde de tuzcu Nusret var.

Futbolumuzu futbol uzmanları değil sadece futbolu seven, taraftar ve sempatizan grubu yönetiyor. Karar veriyor, uygulatıyor.

ERMAN, FATİH, ABDULLAH, ŞENOL, YILMAZ, AYKUT, RIDVAN, SERGEN, RIZA, SAMET, ERSUN, ÜNAL, MUSTAFA... Yeter gayri.

Yaşlarınız 50'yi geçti, kiminizin 70'e dayandı. Çok da para kazandınız. Gelin kulüpleri, federasyonu yönetin. Şikayet etmeye gelince üstünüze yok. Eksiği en iyi siz bilirsiniz. İsterseniz maaşla, isterseniz maaşsız. Göreve talip olun. Federasyonun genel kurulu üyesisiniz hepiniz. Genel kurulda sesiniz çıkmıyor. Ama mikrofon başında çözüm ortağısınız.

Aksi halde yorum yapma, şikayet etme konusunda yasaklı olmanız lazım.

Ben bilmem... İşini bilen bilir.

İş adamlarını kartvizitleri sıfatlarla dolu. Oysa sizin kartvizitinizde sadece futbol var. İş bilenin, kılıç kuşananındır. İşinizin başına geçin.