Otu çek köküne bak
KÖK önemlidir. İnsanlar bilmedikleri atalarının kim olduğunu merak eder. Soylarının nereden gelip nereye gittiğini öğrenmek ister. Ama bunu bir saplantı haline getirmek sağlıklı bir durum olamaz. Türk ırkının, kavminin tarihini arayan dostlarım var. O kadar ısrarcılar ki, başkalarının başka şeyleri merak edip, onun peşinde arama yapmasını hazmedemiyorlar. Geçtiğimiz gün sanal medyada bir dostumuz ‘Cengiz’in Türk mü, Moğol mu olduğunu konu edinmişti. 5 yıl kadar önce İstanbul Emirgean’da Sabancı Müzesi’nde Moğol Devlet Tarihi sergilendi. Orada Türk diye tanıdığımız çoğu han ve hakanların Moğol devlet adamı olduğunu gördük. Han ve hakan Türklerde var diyorsunuz değil mi? İşte han ve hakan olarak bildiklerimiz meğer han ve hakan değil, Moğol devlet adamıymış. O sanal medya haberinin altına ben de ‘Kardeşim ne fark eder, siz bugünkü Türklerin haline bakın’ dedim. Dedim demesine de musikişinas Fırat Kızıltuğ bu sözüme çok içerlemiş olmalı. ‘Sen anlamazsın Recep Arslan’ diye yazıverdi.
Türk olsa şeref mi
Şimdi bir daha soruyorum. Cengiz Türk olsa Türklere şeref mi bahşedecek. Türkler şerefliyse zaten şereflidir. Cengiz Türk olursa Türklük değil Cengiz şereflenir. Müslümanlarda da aynı hastalık var. Kaptan Kusto Müslümanmış, Prens Çarls müslümanmış gibi laflarla güya müslümanlığın ne kadar yüce olduğunu, bak böylesi ünlülerin de müslümanlığı tercih ettiklerinden dem vuruyorlar. Hiç kimsenin müslüman olması İslam’a bir şeref ilave etmez. Olsa olsa o müslüman olanlar şereflenmiş olurlar. Hiç kimsenin şerefi Türklükten de İslamlıktan da üstün olamaz. Tarım toplumlarının ata sözleri de deyimleri de terimleri de tarımla ilgili olur. ‘Otu çek köküne bak’ bir tarım toplumu lafıdır. Kök önemlidir de. Beden de önemlidir. Ticaretle meşgul toplumlarda ise kök ve beden kadar meyve de, belki de daha çok önemlidir. Çünki meyve toplanıp satılacak ve para kazanılacaktır. Türklerin tarihini 5 bin yıl öncesine, 10 bin yıl öncesine götürmek için çaba harcayan insanlar var. Tarihin çok eskilere dayanmasının bir getirisi yok. Anadolu’ya 1071’de mi gelindi, yoksa daha önceden Türkler Anadolu’da mıydı, Anadolu esas vatandı da Orta Asya’ya sonradan mı gidildi? Bütün bu meselelere kafa yoran insanlarımıza hatırlatalım. Tarihi en yeni olan ABD’dir. Ama dünyanın, küresel toplumun lideri ve güdücüsüdür. Tarihin eskiye dayanması çok da önemli değildir. Bugün hangi konumda olunduğu çok daha önemlidir. Kore, Tayvan, Tayland, Singapur ve daha adını bilmediğimiz bir yığın yeni millet, devlet var. Ama yaptıklarıyla herkese parmak ısırtıyorlar.
Şimdiye bir artısı olmaz
İnsanları ‘sen anlamazsın’ diye itekleyip ötekileştirmek yerine, anlatmaya çalışmak yeğdir. Anlattığınız şeyin doğru olmadığı konusunda görüşü olanları da dinlemenizde yarar var. Gerçekten de insan zanlarıyla yaşar. Zanların çoğu da yanlıştır. Siz de bir insan olarak bu yanlış zanlardan ari olamazsınız. Asalet, soyluluk, soy ağaçları, aile şecereleri kimi zaman çok önemli olmuş ve alınıp satılmıştır. Asiller yıllarca asil olmayanları, marabaları kullanmış, kendisine hizmet ettirmiştir, zulümler yapmıştır. Asalet ve asillik insanlık tarihi boyunca gıpta edilecek bir hal değildir. Derebeyler, kontlar asildi ama her biri bir zorba ve zalimdi. ‘Otu çek köküne bak’ ama otun kökü kadar bedeni ve meyvesine de bakmak gerekir. Türklerin tarihini Adem peygambere kadar götürsek bile şu an Türklerin dünyadaki durumlarına bir artısı olmayacağını bilmek gerek.
