Karmakarışık
İSTER günde 10 gazete okuyun, ister haber kanallarını izleyin pür dikkat... Veya internete bağlanın Amerika’dan İngiltere’ye kadar aklınıza hangi yayın organı gelirse okuyun... Yetmediyse, akademisyenlere göz atın... Analistleri de takip edebilirsiniz. Sonuçta balon gibi bir kafayla kalkarsınız bu araştırmanız bittikten sonra. Karmakarışık bir dünya siyaseti içinde hangi konuya dalarsanız dalın teoriler, komplo teorileri ve savunma stratejileri ile karşılaşıyoruz. Bir Yeni Zelanda ile Avustralya kalmıştı huzuru kaçmamış ve savunmaya gerek görmemiş. Onlar da dahil oldu bu kargaşaya.
Daha Afrika’ya uğramadan
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in istifası, Çin’in yükselişi, Kuzey Kore ve İran’ın dominantlığı, İsrail’in Girit hamlesi, Ortadoğu ve elbette Kıbrıs çıkmazı, Afganistan, Pakistan-Hindistan ilişkileri, İngiltere’nin AB kaosu, Almanya-Fransa ortaklığı vs... Bu küçük paragrafta bile insanın içi daralıverdi. Daha Afrika ve Güney Amerika’ya uğramadık. Daha İslamfobisi, Avrupa’nın ekonomik yapısına bakmadık. Japonya ile Güney Kore’den söz etmedik. Rusya ile Ukrayna, Kırım, Gürcistan diyaloguna göz gezdirmedik. Bunları da dahil edip şöyle bir düşünürsek her geçen gün silah-enerji-su paylaşımının zirveye çıktığını görüyoruz. Artık tek bir patron da yok. Çin, Hindistan, Kazakistan, Rusya, ABD, Japonya, Güney Kore, Almanya, Brezilya dahil, G20 ülkeleri başlı başına senyor durumunda. Türkiye’yi atlamıyoruz. Ülkemiz de artık eski Türkiye değil. Dış politikasında ısrarlı ve istikrarlı. Özellikle Suriye konusunda asla geri adım atmadığı gibi, aksine ileriye dönük hamlelerini sürdürüyor.
Kuruldan bilgi sızmaz
İşte böyle bir ortamda Milli Güvenlik Kurulu dün toplandı. Resmi açıklama hariç içeride ne konuşulduğunu bilemeyiz. Bilgi de yasal olarak zaten sızamaz. Ancak görülüyor ki bu ısrarlı tutum nedeniyle Türkiye savunma blokunu istediği gibi oluşturabiliyor. S400 konusunda ne ABD ne NATO artık ısrar ediyor. Gerekçeler ortada. Patroit füzeleri ve F35 sorunu da çözülmüş görülüyor. Akıncılar Üssü ile Doğu ve Güneydoğu yerleşkeleri füzeler için hazırlanıyor. Gelmez denilen F35’ler geliyor. Milli savunma anlayışımız ile üretkenliğimiz sürüyor. Daha büyüklerin silah satışlarıyla müşteri memnuniyetinde sorun yok. Zaten Suudlar ile Körfez ülkeleri kullanmasını bile bilemedikleri askeri donanımlarını her yıl yenileniyor. Petrolü sat, doları kazan, yarısını o daha büyüklere dağıt. Böylece daha büyükler, her yıl yenilediği silah çeşitliliklerini kendilerinde bulundurup demode olanlara pazar oluşturabiliyor. Petrol, su, ilaç satışları ise daha farklı boyutlarda.
Bir gün sıra gelecek
Yeni kriz, buhran ve anlaşmazlıkların yaratılması sonucu ister istemez savunma reflekslerimizi geliştireceğiz. Olası hücum ve atak için ise ayrı masraf yapmak zorunda kalacağız. Karışan dünya stratejileri için bu oyun sürekli sahneye koyulurken, sadece dekor ve kostümler değişiyor. Masum insanların ölümleri, üçüncü dünya ülkesi insanların sefilliği, açlığı, çaresizlikleri kimin umurunda! Ya yıpranan doğa ve kirlenen evren? Bu kadar materyalist yaşam içinde insanca yaşama da elbette bir gün sıra gelecektir. Silah, su, enerji, ilaç ve büyükler... Pardon daha büyükler... Altta kalanın canı çıksın! Doğru söze ne denir? Elbette dünya 5’ten büyüktür. Ve bir gün dünyayı oluşturanlar, bu 5’li veya 8’li veya da 10’lu daha büyükleri dize getirecektir.
