25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz. Abdullah'ın vefatı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hazret-i Abdullah bir ticaret kervanına katılarak Suriye’ye gitti. Gidiş o gidiş oldu. Hz. Abdullah bir daha Mekke’ye dönmedi.

Aylar sonra Mekke’ye dönen ticaret kervanı arasında Hz. Abdullah yoktu.

Sadece acı haberi vardı. Hz. Abdullah, ticaret yolculuğundan dönüşte, Medine’de hastalanmıştı. Ve onu orada dayılarının yanına bırakmışlardı. Hz. Abdullah, Kainatın Efendisi oğlunun yüzünü bir kerecik olsun görmeden ebedi aleme göç etmişti ve orada Adiyy bin Neccaroğullarından Nabiğa’nın evinin avlusuna defnedilmişti. Haris, bu acı haberi alıp Mekke’ye getirdi. Mekke bir anda matem havasına büründü. Mekke halkı da gözyaşlarıyla onların teessürüne iştirak etti. Hele, henüz genç bir gelin olan Hz. Amine’nin teessürünü tarif etmek imkansızdı. Günlerce gözyaşlarını tutamadı: ağladı, ağladı, ağladı...

O ağlarken, bütün insanlığın gözyaşını beraberinde getireceği nur ile silecek ve acılarını dindirecek zatın dünyaya gelişine ise, iki ay gibi kısa bir zaman kalmıştı.

Hazret-i Amine hadiseden duyduğu derin üzüntüyü gözyaşları arasında şiirinde şöyle dile getirdi: “Artık, Mekke’nin Betha kolu Haşimoğullarından boş kaldı.

Mekke, Haşimoğullarının şanından mahrum kalacak artık! Ölümün davetine uyarak, evinden örtüler ve kefenler içinde çıkıp, kabre gitti.

Ölümün yeryüzünde yıllarca dolaşıp dursa insanlar arasında, Haşimoğlu gibi bir yiğit bulup, boşluğunu dolduramaz. Dostları onun tabutunu taşımak için koşuştular, onu elden ele alıp götürdüler. Ne yazık ki, ecel hiç beklenmedik bir zamanda onu çekip kendine aldı.

Halbuki, o, ne kadar güzel, ne kadar cömert ve ne kadar da merhametli biri idi.” Hz. Abdullah’ın Bıraktığı Miras: Hz. Abdullah, yeni evliydi. İstikbalini temine yeni yeni hazırlanırken dünyaya gözlerini yummuştu. Bu sebeple maddi planda geride son derece mütevazi bir miras bıraktı: Ümmü Eymen Bereke adında, Kainatın Efendisini çok seven Habeşli bir cariye, beş deve, birkaç koyun, bir kılıç doğduğu ev ve bir miktar da gümüş para.

Fakat geriye Allah’ın lütfuyla iki cihanın güneşi olacak hayırlı bir evlad bıraktı. Nuruyla alemi aydınlatacak bir zat: Kainatın Efendisi Hazret-i Muhammed (a.s.v.)..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *