15 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Üç şehir devleti

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

BUGÜN bilinen üç şehir devleti var. En küçüğü Vatikan, ama manevi bakımdan tüm Batı medeniyetinden daha büyük. İtalya Kırallığı onu bir köşeye sıkıştırmış. Toprağı bir aileye yetecek kadar dar. Nüfusu da 500. Turistik amaçla 1000 kişi de Vatikan’da olabiliyor. Vatikan’ın 200 kişilik bir ordusu var ve İsviçreli paralı askerler görev yapıyor. 70 kişilik kardinaller meclisi üyeleri ölünceye kadar görev yaparlar. Papa’yı onlar seçer ve Papa bireysel adını değil, Meclisin verdiği papa ismini kullanırlar. Gelirleri Katolik dünyasından, kiliselerden gelen bağışlar yanında İtalya Kırallığı onlara her türlü parasal desteği verir. Çünki, İtalya Vatikan’ı dar bir alana sıkıştırmış ve neredeyse her şeye el koymuş olmanın verdiği eziklikle, Vatikan’ın tüm ihtiyaçlarını karşılamaya kendini mecbur hissediyor. Burada şeriat kanunları geçerlidir. İsa peygamber şeriatı.

Monako’da 38 bin nüfus
Dünyanın en küçük ikinci ülkesi de Monako’dur. Onların arazisi de akraba üç aileye yetecek kadar bir alandır. Deniz doldurularak oluşturulan şehirle bile arazi genişliği ancak üç kıraliyet ailesine yetecek kadardır. Monako da Fıransa komşusudur. Orası da Fıransa’nın verdiği imkeanla bağımsız bir şehir devletidir. Turculuğu çok gelişmiştir. Araba yarışı, arazinin özelliğinden kaynaklanan bir fırsat olarak bu küçük şehir devletinin şansı olmuştur. Tarihi olan bir vatan parçasıdır. 38 bin nüfusu var. Kumarhaneleri ile çok ünlüdür.

Gökdelenleriyle ünlü Singapur

Singapur ise Ekvador’a yakın Malezya komşusu bir şehir devleti. 5.5 milyon nüfusu var. Gökdelenleriyle çok ünlüdür. ‘Yasaklar Diyarı’ olarak bilinen Singapur, dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesidir. Singapur’da bir araba satın almak için yalnızca paranız yetmiyor. Öncelikle kendinize daima kullanacağınız bir park yeri belirlemeniz gerekli. Aracınızı temiz tutup gerekli bakımlarını yaptırmazsanız, para cezasıyla karşılaşabilirsiniz. Para cezaları yalnızca bunlarla sınırlı değil. Dünyanın en güvenli ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alan Singapur’da, kuşlara yem vermek, sakız çiğnemek ve ülkeye sakız sokmak, yere sigara atmak, bağırmak, korna çalmak yasak. Singapur’un neden bu kadar temiz olduğunu bu yasaklardan anlayabilirsiniz. Modern ve temiz şehrin kurallarına uymamak, cezalara maruz kalmak demektir. Parlamenter demokrat nizamla yönetiliyor. Singapur Aslan diyarı demek oluyormuş.

Medine şehir devleti

Şimdi bu üç şehir devletini andıktan sonra Miladi 7. yüzyılda Medine şehir devletini de hatırlamak gerek. Medine’de Hazreti Peygamberin emriyle nüfus sayımı yapılmış. Burada 600 ila 1500 arasında rakamlar ifade ediliyor. Her rakamın ayrı bir anlamı var. Tüm nüfus 1500 iken kadın nüfus için 700, eli silah tutanlar 500 gibi, çocukların sayıları da ayrıca belirlenmiş diye tahmin ediliyor.

Alafabe medeniyettir

Şehir devletlerini yönetmek belli bir kolaylığa sahiptir. Ama bir devrim yapılmışsa, sigara alışkanlığından bile insanları vaz geçirmek mümkün değilse, tüm yaşayışlarını değiştiren Kureyş Arapları için bambaşka bir hayat kabul ettirilmişse bu kolay değildir. Şehir yönetmek kolaydır ama insanlara bir başka medeniyeti kabul ettirmek son derece zordur. Yaşama biçimini, hayatı algılayışı değiştirmek medeniyet değiştirmektir.

Her alfabe bir medeniyettir. Alfabe değiştirmek medeniyet değiştirmektir. Türk milleti de zaman dilimleri içinde 4 defa alfabe değiştirmiştir. Yani dört defa medeniyet değiştirmiştir. Bu alfabe ve medeniyet değiştirmeleri her defasında zor hatta kanlı olmuştur. Her alfabe değişimi yeni bir medeniyete inanarak heyecan içinde çaba gösterenler kadar, önceki medeniyetten vazgeçmeyen, direnen ve bunun için cezalandırılmayı göze almış insanlar vardır. Son alfabe değiştirme de Türk milleti içinde depremler meydana getirmiştir. Bin yıllık Arapça ve Farsça dilleriyle verilen eserler geçersiz kılınmış, sıfırdan, hiç yoktan yeni bir alfabe ile öğrenim ve daha sonra da eser verilmeye çalışılmıştır

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *