22 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Şikayetini Allaha duyuran, Hz.Havle

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kuran-ı Kerim’deki en manidar surelerden biri de 58. sırada yer alan; “Mücadele” Suresi’dir. Medine’de inen bu surenin kadınlar açısından anlamlı bir hikayesi vardır.

Mücadele; peygamberle tartışan kadın anlamına da gelir. Olay şöyle gelişir: “Hz. Havle” iman eden bir kadındı. Evs isimli, sert tabiatlı bir adamla evliydi. Bir gün Evs, karısını boşadı.

Bu boşanmayı gerçekleştirirken de eskiden Araplar arasında yaygın olarak yapılan ve; “zıhar” olarak, adlandırılan bir yöntemi kullandı. Araplar, eşlerinin bazı hassas noktalarını, anneleri bacıları gibi evlenmeleri yasak olan akrabalarına benzetirlerse bu boşanma sebebi sayılırdı.

Evs’de eşine; “Sen bana anamın sırtı gibisin” diyerek, aralarındaki akdini sona erdirmek istedi. İşte bu olaya muhatap olan Hz. Havle, soluğu Hz. Peygamber’in yanında aldı. Hz. Havle tepkiliydi. Hz. Havle yorgundu.

Hz. Havle bezgindi. Hz. Havle mağdurdu. Hz. Havle çaresizdi. Çareyi Hz. Peygamber’de bulacaktı. Havle, Peygamber’in evine geldi. Efendimiz, dinliyordu. İsyan edercesine kocasını, Peygamberimize şikayet etmeye başladı.

“Ey Allah’ın Rasulü! Evs, benim malımı, mülkümü yedi. Gençliğimi tüketti. Onun için çocuklar doğurdum. Şimdi ise, yaşlandım. Çocuk doğuramaz hale geldim. O da zihar yaparak beni boşadı. Beni ortada bıraktı. Ya Rabbi, halimi sana arz ediyorum. Bu halimi sana şik·yet ediyorum.” Havle’yi büyük bir dikkat ve saygıyla dinleyen Hz. Peygamber, bir an duraksadı.

Sonra; “Bu tür boşamalarla ilgili Rabbimden bana herhangi bir ölçü gelmiş değildir” cevabını verdi. Çünkü O, Yüce Allah’tan vahiy gelmedikçe kendi heva ve arzusuna göre konuşmazdı. Yüce Allah’ın kendisine müsaade ettiği konular hariç, mutlaka vahiy beklerdi.

Ama çok geçmeden Yüce Allah; “Halimi sana iletiyorum” diyen bu mağdur kadının yakarışına cevap verdi. Yüce Allah’ın; “Senin sesini, yakarışını, isyanını duydum. Yalnız değilsin, sözün duyulmuştur, gökte yankılanmıştır Havle! Arzu ettiğin konuda sana cevap verilecek ve sen rahatlayacaksın” anlamında ayeti inecektir.

Yüce Allah, Havle’ye cevap veriyordu. Havle gibi mazlum ve mağdur bütün kadınlar, bir anlamda “erkeği cezalandıran” bu ayetleri gururla okuyacaklar. Yüce Allah, karısını bu şekilde boşamak isteyen erkeğe bu işin çirkin olduğunu ilettikten sonra, ya köle azadı, yada iki ay üst üste oruç veya 60 fakiri doyurma cezası verecektir.

Eşine dönmenin bedeli olarak. Tekrar eşine yaklaşmak istersen bunu ödeyeceksin. Kadın değil, erkek bunu ödeyecek. Çünkü kadın mağdur oluyordu. “Mücadele” Suresi’nin ilk ayetleri indiğinde yüzü sevincinden ay gibi parlayan Peygamberimiz, Havle’yi çağıracak ve; “Seni müjdelerim Havle! Allah senin sesini duymuştur” dedikten sonra ilk ayeti okuyacaktır.

“Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.” (Mücadele; 58, 1)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *