22 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Cüneyd-i Bağdadi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Asıl ismi, Ebü’l-Kâsım Cüneyd b. Muhammed el-Hazzâz el-Kavârîrî İlk devir sûfîliğinin en güçlü temsilcilerinden olan meşhur sûfî. Bağdat’ta doğdu ve orada yaşadı. Doğum tarihi belli değildir.

Ailesi aslen Nihâvendli olup cam ticaretiyle uğraştıklarından Kavârirî nisbesiyle tanınmaktaydı. Bizzat Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri de ipek ticaretiyle meşgul olduğundan Hazzâz lakabıyla tanınmıştır.

Ailesinin Nihâvendden Bağdat’a ne zaman geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri küçük yaşta tahsile başladı. Ebû Sevr el-Kelbi’den fıkıh okudu. Ebû Ali el-Hasan b. Arefe el-Abdî başta olmak üzere bazı âlimlerden hadis dinledi.

Dayısı Serî es-Sakatî ve Ebû Hamza el-Bağdâdî gibi sofilerin sohbetinde bulundu. Zahirî ilimlere büyük önem veren Seri, onun önce şer’î ilimleri öğrenmesini teşvik ettikten sonra. “Allah seni sûfî hadisçi değil hadisçi sûfi kılsın” şeklinde dua etmiştir.

Nitekim henüz yirmi ya≠şında iken fıkıh hocası Ebû Sevr’in ders meclisinde fetva verecek seviyeye gelmişti. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri şer’î ilimleri iyice öğrendikten sonra kendini zühd, ibadet ve tasavvufa verdi. Aslında küçük yaştan itibaren tasavvufa hevesli idi.

Henüz yedi yaşında iken şükrün ne olduğunu soran Serîye, “Verdiği nimete güvenerek Allah’a âsi olmamaktır, ” diye cevap vermesi, onun bu alanda ne kadar yetenekli olduğunu göstermektedir. Başta dayısı olmak üzere çevresinde büyük sûfîlerin bulunması, onun küçük yaşta tasavvufa yönelmesine sebep olmuştur denilebilir.

Bununla birlikte Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri şer’î ilimlerle de sürekli meşgul oldu. Ca’fer el-Huldinin, “Hâl ile ilmi Cüneyd kadar mükemmel bir şekilde kendisinde birleştiren başka bir sûfî görmedim.

Onu gören hâlinin ilminden üstün, konuşmasını dinleyen ilminin hâlinden üstün olduğu kanaatine varırdı, ” demesi ilim ve tasavvuftaki mertebesini göstermektedir. Bundan dolayı “tâvûsü’l-ulemâ” ve “seyyidü’ttaife” gibi unvanlarla anılırdı.

Mu’tezile âlimi Ebü’l-Kâsım el-Kelbî ona hayran olmuştu. Zira edipler onun sözünden, filozoflar fikrinden, kelâmcılar ilminden faydalanmak için etrafında toplanıyorlardı. Birçok ünlü sûfî Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerinin sohbetinde bulunmuş, onun müridi ve halifesi olmuştur.

Ebû Muhammed el-Cerîrî, Ebü’l-Abbas İbnü’l-Arabî, İsmail b. Nüceyd, Ali b. Bündâr es-Sayrafî, Ebü Bekir Şiblî, Mimşâd ed-Dîneverî, Abdullah eşŞarânî, Muhammed b. Ali el-Kettânî. Ebû Bekir el-Vâsıtî, Ebû Amr ez- Zeccâcî Cüneyd’in sohbetinde bulunan tanınmış sûfilerdendir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *