17 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Abdül-Vehhab bin. ALİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

‘’İbn-i Sükeyne’’. Hadis ve fıkıh âlimlerinden.

Künyesi Ebû Ahmed el-Emîn el- Bağdâdî, es-Sûfî, eş-Şâfiî’dir.

Lakabı ise, Ziyâüddîn Sûfî’dir. 1125 senesinde doğdu, 1210’de Bağdad’da vefât etti.

Önce babasından okuyup, ondan çok istifâde etti.

Sonra Ebü’l-Kâsım bin Husayn, Ebû Gâlib Muhammed bin Hasen el-Mâverdî, Zâhir bin Tâhir eşŞahhâmî, Kâdı Ebû Bekr el-Ensârî, Ebû Mensûr İbni Züreyk el-Kazzâz, Ebü’l-Kâsım bin es-Semerkandî ve diğer âlimlerden hadîs-i şerîf işitip rivâyet etti.

Hadîs ilminde hafız olan İbn-i Asâkir ve İbn-i Sem’ânî ile bulunup, onlardan istifâde etti. Hadîs ilminde İbn-i Nasır’dan icâzet aldı. Fıkıh ilmini Ebû Mensûr İbni er-Rezzâz’dan, edebiyat ilmini Ebû Muhammed bin Haşşâb’dan öğrendi.

Uzun bir ömür yaşayıp, ilim için çok yer dolaştı, ilimdeki yüksek derecesi ve üstün halleriyle, asrının en başta gelen âlimlerinden idi. Kendisinden; Muvaffak bin Kudâme, Ebû Mûsâ İbni Hâfız Abdülganî, Ebû Amr bin es-Salâh, İbn-i Halîl, İbn-i Neccâr, İbn-i Dübeysî, Necîb Adüllatîf, İbn-i Abdüddâim ve diğerleri hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.

İbn-i Neccâr onun hakkında şöyle demiştir; ‘’İlimde sağlam, zâhid, çok ibâdet eden, sünnet-i seniyyeye, Ehl-i sünnet i’tikâdına çok bağlı bir âlim idi. Vakitlerini gayet iyi değerlendirirdi. Az konuşurdu. Kelimeleri sayılı idi.

Zamanını Kur’ân-ı kerîm okuyarak, zikir ile ve ilim mütâlâa etmekle geçirirdi. Çok hacca ve umreye gitti. Mekke’de mücavir olarak kaldı. Her hâlinde sünnete uygun hareket ederdi. Çok âlim ve zâhid gördüm. Fakat onun gibi mükemmel ve üstün hâl sahibini görmedim.’’

Kâdı Yahyâ bin Kâsım da onun hakkında şöyle demiştir: ‘’İbn-i Sükeyne, vaktini bir an bile boşa geçirmezdi. İlmî mütâlâalara o kadar çok dalardı ki, biz yanına varıp selâm verince, beni çok meşgûl etmeyin derdi.’’ Ebû Şamete onun için; ‘’İbn-i Sükeyne, kendisine Ebdâl denilen yetmiş evliyâdan biri idi’’ demiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *