13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Şeyh Sadi Şirazi'den ibretlik hikaye

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İki kişi arasına düşmanlık girmişti. Daima kavga edip dururlardı. Birbirlerlerine karşı kaplan gibi mağrurdular. 

O derece birbirlerini görmek istezlerdi ki, saki yer ve gök kendilerine dar gelirdi. 

Bunlardan birinin ecel asker gönderdi ve adamcağız öldü.

Obürü bunu ölümüne sevindi. Bir gün yolu mezarlığa uğradı. Baktı ki, mezarı sıvanmış. Oysa bir zamanlar evi altın yaldızla sıvalıydı. Salına salına, çalımla mezarının başına geldi, Ağzı kulaklarına varırcasına gülümsüyordu.

İçinden diyordu ki..düşmanı ölüpde dostuyla sarmaş dolaş yaşayana ne mutlu..

Düşmanından sonra bir gün olsun yaşayanın ölümüne ağlamak gerekmez.

Sonra kin ve adavetle güç bela mezarın üzerinden bir kapak kaldırdı.

Baktı ki, bir zamanlar taçlı olan o baş, şimdi çukurda yatıyor. Dünyayı gören gözlerine topraklar dolmuş, vücudu kabir zindanında bedeni böceklere yem olmuş, karıncalar yağma ediyorlar.

Kemiklerinin içine toprak öyle dolmuş ki, tutya ile dolu fil dişi sürmedan sanırsın. Feleğin deviyle dolunaya benzeyen yüzü, hilale zamanın cebriyle servi boyu hilale dönmüş.

Adamın içinde ölüye karşı bir merhamet hasıl oldu. Toprağını gözünün yaşı ile çamur haline getirdi. Yaptığına ve çirkin huyuna pişman olarak, onun mezar taşına şu yazının yazılmasına emir verdi.

'' Kimsenin ölümüne sevinme. Zaman ondan sonra çok bırakmayacaktır. Bu olayı işiten ariflerden biri, hazin hazin şöyle dedi:

Ey kudretli Allahım şu ölüye düşmanı bile acıdı ve ağladı. Sen ona merhamet etmezsen şaşarım doğrusu''.

Bir gün bizim vücudumuzda böyle olacak ve düşmanlarımızın bile yüreği yanacak. Düşmanımın bile bana acıdığını gören dostumda herhalde bana merhamet eder.

Er geç başımız, öyle bir hale gelecekki, acaba bu baştada göz varmıydı denilecek.

Bir hikaye:

Bir gün bir toprak yığınına kazma vurdum. Kulağıma şu iniltili sözler geldi;Eğer mert bir adam isen, kazmayı yavaş vur. Çünkü sen kazmayı benim gözüme kulak tozuma yüzüme ve başıma vuruyorsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *