21 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

HENDEK SAVAŞI'IN SEBEPLERİ...  

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hendek Savaşı, 31 Mart 627’de (Hicri, 5) Medine’nin Müşrikler ve Beni Kureyza Yahudileri tarafından sonraki 27 gün boyunca kuşatılmasıdır. Mekkeli pagan Araplar ve Yahudi Beni Kureyza kabilesi ile Müslümanlar arasındaki üçüncü ve son savaştır.

Düşman saldırısını kolayca önlemek maksadıyla, Peygamber Efendimiz’in Medine etrafında hendekler kazdırması sebebiyle, Hendek Savaşı adını alan bu muharebenin bir diğer adı da “Ahzab”dır.

Hendek Gazvesi, müşriklerin Müslümanlara karşı açtıkları en korkunç ve zorlu bir savaştır. Bu gazve, Müslümanları ve Medîne İslâm Devleti’ni târihten silmek için yapıl­mıştır. Sürgün edilen Benî Nadîr Yahûdîlerinin birtakım ileri gelenleri, Hayber’e sığınmışlardı.

Müslümanlara karşı intikam ateşiyle yanıp tutuşuyorlardı. Kureyşlilere işbirliği teklif etti­ler. Hattâ onların puta tapıcılığının Müslümanlıktan daha üstün olduğunu söyleyip putlara taptılar.

Bunun üzerine Allâh Teâlâ şöyle buyurdu: “Kendilerine kitâptan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve tâğûta îmân ediyor­lar, sonra da kâfirler için; «Bunlar, Allâh’a îmân edenlerden daha doğru yoldadır.» di­yorlar.

Bunlar, Allâh’ın lânetlediği kimselerdir. Allâh’ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.” (en-Nisâ, 51-52) Müşrikler, zâten böyle bir fırsat beklediklerinden, hemen harekete geçtiler.

Müslümanların, Uhud Harbi’nde ciddî bir zafer elde edememelerinin, diğer Arap kabîlelerini cesâretlendirmesinden de istifâde ederek birçok müttefik bulan Kureyşliler, on binin üzerinde büyük bir ordu kurmaya muvaffak oldular.

Olanları haber alan Resûlullâh, ashâbıyla istişâre etti. Onlara, Allâh’ın emirlerine isyân etmedikleri, Allâh yolunda meşakkatlere katlandıkları takdirde, ilâhî yardıma nâil olacaklarını va’detti. Allâh’a ve Resûlü’ne itaat etmelerini emretti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *