20 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ZAVALLILARA ACIMANIN SEMERESİ..

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Fakirin biri, suratsız bir zengine gidip, yoksulluğundan bahisle bir miktar yardım dilendi.

O kara kalpli zengin, biçare fakire azıcık olsun bir para vermedikten başka, üstelik defol diye kovdu.

Fakir, onun bu yaptığı hakaretten o kadar müteessir oldu ki, adeta yüreğine kan doldu. Üzüntüsünden başını kaldırarak dedi ki,  

Hayret doğrusu. Ben fakirim. Surat assam yeridir. Fakat bunun surat asması neden?

Bir gün kendisininde  fakir olabileceğinden korkmaz mı?

Zngin uşağına: Şu herifi harekatle, rezaletle kapı dışarı at, dedi.

O varlıklı adam, Hak Te'ala'ya  şükretmediği için işi ters gitmiş. Sevetinden azametinden bir eser kalmamış.Utarid yıldızı, kalemini siyah mürekkebebatırıpalnınakara bahtını yazmış.Sarımsak gibiçırçıplak kalmış. Ne malı kalmış, ne demalını çeken beygiri.Kaza ve kader onunbaşınıyokluk tprağı saçmış.

Cebi delik, kesesi ve eli bomboş kalmış, hokkabaza dönmüş.

Hali bambaşka ve tanınmaz olmuş.Bir müddet böyle geçmiş.. Kölesini, cömert bir adam satın almış. Hem cömert, hemde gani gönüllü, hemde temiz ahlaklı bir adam.

O eski zengin ne kadar paraya, mala, mülke düşkün ve hevesli idi ise, bu cömert de fakirlere bakmaya, onların ellerinden tutmaya o derece hevesli idi.

Bir gün gece vakti, bu cömert adamın kapısını bir dilenci çaldı.Öyle bir dileci ki, fakirlikten ali, ayağı tutmuyor ve adım atamıyordu.

Cömert adam kölesine; Git şu zavallıyı memnun et, ne isterse ver dedi.

Köle sofradan bir tabak yemek alarak fakire götürdü.

Fakat fakiri görür görmez öyle bir feryad edip ağlamaya başladı ki, yerine mahzun ve perişan bir halde döndüğünde cömert zat, hayırdır inşaallah! Ne oldu böyle sana? Nedir bu gözyaşların, diye sordu.

Köle dediki:

Bu fakir vaktiyle zengindi. Benim efendimdi. Bu bahtsız ihtiyarın hali beniallak bullak etti. Yüreğim parçalandı. Muazzam bir servet sahibi idi. Şimdi ise, kapı kapı dolaşıp avuç açıyor.Cömert adam acıklı acıklı güldü ve dedi ki: Çocuk ağlama! Zaman kimseye zulmetmez. Bu o eski asık suratlı ve fakirleri defol git, cehennem ol yıkıl diye hakaret ederek kölesine koğduran tacir değilmi!

Neuzübilla Aallaha bile kafa tutardı. Vaktiyle benide hakaretle kovdurmuştu. Allah bana yardım etti. Beni onun yerine, onuda benim yerime koydu.

İşte hikmeti ilahi budur.Allah bir kapıyı kaparsa fazlu keremiyle başka bir kapıyı açar.

Nice yoksul zengin zengin olmuş ve nice varlıklınında işleri alt üst olmuştur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *