20 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

GÜZEL AHLAKIN ZİRVESİ...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kainatın efendisi (sav) 'in  her hali,   ümmet için  '' Üsve-i Hasene''  En güzel örnektir.

Her mü'min O'nun rehberliğine mutaçtır. 

O'nu  canından çok sevmeden,   iman-ı kamil olmaz. O'na ittiba etmeden muhabbetullaha nail olamaz.

O'nun sünneti olmadan, Kitabullah tefsir olunamaz..

O'nun güzel edebinin  dışına taşan her şey, hatadır, yanlıştır,   ve batıldır.

Resulullah efendimiz,   yaratılış ve  ahlak itibarıyla, yani, hem suret ve de  siret bakımından  her yönüyle Cenab-ı Hakk'ın  eşsiz bir mucizesi, ve 

en müstesna bir sanat harikasıdır.  O'nun bütün halleri her bakımdan  zirve örnekler, hasletler ve  güzellikler meşheridir.

Öyleki,   Cenab-ı Hak:

'' Ey Resulüm!  Hiç şüphesiz ki Sen,   yüce bir ahlak üzeresin'' (el-Kalem; 4) buyurarak  bu hakikati te'yit etmiştir.

Nebiler silsilesindeki her bir peygamber, belli bir ahlaki  vasıfta zirvedir ve  bu yönüyle  insanlığa  bir numunei imtisaldir.

Şöyle ki; Hz. Adem, yapılan hatada ısrar etmeyerek, tövbe  ve istiğfar ile halini ıslah etmekte, Hz. Nuh, her türlü inatçılığa  ve  meşekkate  sonsuz bir tahammül de,

Hz. İbrahim, can, mal ve evlat imtihanında  fedakarlık  ederek, muvaffak  olmakta,  

Hz. İsmail,   teslimiyetin zirvesinde,

Hz. Eyyub,   hastalık, evladın  kaybı  ve  benzeri ibtilaları, rıza  ile  karşılayıp  sabır ve tahammül göstermekte,

Hz. Yunus,   tebliğ vazifesini son ana kadar devam ettirmenin ehemmiyetini idrak edip,   asla ümit kesmemekte,

Hz. Zülkarneyn, bütün cihanı bir tebliğ sahası  görerek, bu uğurda  her türlü imkanını sarf etmek hususunda,

Hz. Zekeriyya nesil endişesi,   ve canı pahasına şer'i şeriften  taviz vermemekte,

Hz. Yahya,   ideal  bir  gencin müstesna bir numunesi olmakta,

Hz. Musa,   en problemli  toplulukları   dahi  terbiye etmek vazifesiyle mükellef olmakta,  

Hz. Süleyman, en büyük servet  ve  saltanatta  dahi, kalbini kasa  etmeyerek,   gerçek zühdü  ve tevazuu olarak yaşamışlardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *