06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

IŞIKTAN DEĞİL, KARANLIKTAN KORKUN

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Işıktan niye rahatsız oluyoruz ki!
Işık güvenlik demektir.
Işık AYDINLIK demektir.
VE o ışıklar yandıkça ülke güvenlik birimleri nöbette demektir.
Çünkü kötü insanlar karanlıkta harekete geçer.
Karanlıkta pusuya yatar kahpece vurur.
Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım bu ışıktan niye,
Rahatsız oluyor onu da bilmiyorum!
Bu ışık oyununun kendisini atayan Abdullah Gül ile ne kadar ilişkisi var
Ona da bir şey diyemem.
O yönetenlerin sorunu.
Benim bildirmek istediğim Türkiye’de ışığın önemi.
Genelkurmay Başkanlığının ışıkları yanar.
Ama bu ışıklar darbe yapmak veya kötü işler yapmak için değildir.
Türkiye Cumhuriyeti bulunduğu karanlık coğrafyada,
O ışıkları yakmak zorundadır.
Çünkü Genelkurmay devletin askerinin yönetildiği yerdir.
Sayın Engin Yıldırım sıcak yatağında uyumaya daldığında,
Askerimiz, polisimiz karanlıkta, dağda, bayırda görevdedir.
Onların koordine edilmesi lazım.
Onların karar veremeyecekleri bir durumda yönlendirilmesi l lazım.
Bu durum devletimizin BEKASI için hayatı önemdedir.
Şöyle etrafımıza bir bakalım.
Düşmanlarımız pusuda,

Yunan palikaryası, ABD, Fransa, Araplar,
Ermeni Asala artıkları,
Suriye’de terörist unsurlar, Esat, Deaş, PYD, YPG, PKK,
Akdeniz’i saymak bile istemiyorum.
Bunun Libya’sı var.
Karadeniz’i var.
Böyle bir ortamda Genelkurmay uyabilir mi?
Bizim güvenliğimiz için o ışıklar tabii ki yanacak.
Sadece genelkurmay mı?
Değil tabii.
İl Emniyet müdürlüklerinde gece nöbetçi emniyet müdürlükleri vardır.
Onların ışıkları akşam 18.00’den sabaha kadar yanar.
Ve tüm asayiş birimleri ile irtibat halindedir.
Karakollarımızın ışığı da sabaha kadar yanar.
Hastanelerimizin de öyle.
MİT’in ışıkları da gece gündüz yanar.
Çünkü o ışıkların sönmemesi gerektiğini orada çalışanlar çok iyi bilir.
Bir tek Engin Yıldırım’ın bilemediği belli.
Trafik polisinin ışıkları da yanar.
Gece gündüz vatandaşın emniyeti için.
Asayiş birimlerinin,
Terör birimlerinin,
Korucu timlerinin yönetim merkezlerinin,
Hava, kara, deniz, jandarma unsurlarının yönetim birimlerinin,
Işıkları yanmak zorundadır.
O ışıklar yandıkça biz de kendimizi,
Vatanımızda, şehrimizde, ilçemizde, köyümüzda, yatağımızda huzurlu hissedeceğiz.

Işık bir tek son nefeste biraz korkutucudur.
Ölenlerin son nefeslerinde” Bir ışık görüyorum,
O ışığa doğru yürüyorum ve kendimi çok huzurlu hissediyorum “diyorlar.
O gidilen ışık nasıl bir ışık bilmiyorum!
Zamanı geldiğinde o ışığın nereye vardığını hepimiz göreceğiz,
Belki bir an görüp sonsuza kadar karanlığa gömüleceğiz.
Ancak başkanvekiline tavsiyem ışıkları beyninde ki
Karanlık hedeflere, anlamlara yöneltmemesi.
Çünkü ışık sönerse, o da karanlıkta kalır biz de.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *