14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

DİJİTAL ÇAĞIN KÖLESİ OLMADAN YAŞAMAK

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Batının teknolojik üstünlüğünü yakalama hamlesi Cumhuriyetin ilk çeyreğindeki atılımlardan sonra gerilemişti. Ağır sanayi hamlesi yapamayan, batıya râm olmuş halimizden çıkma çabası; darbeler, iç karışıklıklar sebebiyle sonuç vermemişti.

Son birkaç yıldır yakalanan en azından psikolojik üstünlüğün sürmesi için dijital çağın ne olduğunu öğrenmeliyiz. Teslim olmaktan bahsetmiyorum.

Dijitalin ne olduğunu anlayıp, kitleye de bunun ders olarak okutulmasından yanayım. Devletler bu çağa milletiyle birlikte hazır olmalı.

Kripto paranın ortak para birimi olmasının hedefinde bildik senaryo var. tek dünya devleti ile ulus devletleri sonlandırıp, milletleri, dinleri tek potada eritip koyun gibi güdüp, kolayca sağmak. STK ile devletleri yönetmek, ekonomi ile sıkıştırmak, askeri güce büyük maliyet harcamakla uğraşmak yerine koyun sürüsünü gütmek daha kolay olmalı değil mi?

Tek Dünya devletine giden yolu AB ile denediler. Ticari, hukuki, para biriminin ortak olduğu ve gelecekte Avrupa devletine evrileceği düşünülen proje çöktü.

Komünizm baskısı ile kapitalizm sarmalıyla küreselleşme denilen, isteyenin istediğini anladığı netice de yine insanların güdüldüğü sistemler başarısız oldu. Üzerine dökülen soslar ve borazanlarıyla, insanlığı katlederek silindiler, silinecekler.

Gelinen noktada komplo teorisi diye geçiştirilmek istenen Koronavirüsle birlikte insanlar evlerine kapandı, birbirini görmeden iletişime geçildi, eğitim, ticaret dijitalleşmeye yöneldi.

Sosyalleşme denilen, insanların bir arada medeniyet oluşturdukları şehirler, kültürler telefonun ucunda ki alo ile sınırlandı. Bir yandan ölümden kaçıp, diğer yandan hayatı idame ettirme ağır bastı.

Deniliyor ki bu işin sonunda bitcoin tarzı hiçbir şekilde cepte olmayacak sanal paranın kullanılacağı, devletlerin çözülüp, sınırların kalkacağı; yani bildik proje “Tek Dünya” devletinin kurulup, korku ile insanların yönetileceği yeni sisteme doğru itiliyoruz.

Projenin tutup tutmayacağı, dijitali anlamamıza, kendimizi geliştirmemize bağlı. Yapay zeka, sanal gerçeklik, ses teknolojisi gibi bir dizi elle tutulmayan fakat hayatımızı şekillendiren yeni dönemde köleleşmeden varlığımızı sürdürebilmeliyiz. Dijital çağda “daha özgür olacağız” palavrasına kanmadan, önce anlamak sonra gereğini yaparak, köleleşmeden atiye yürümeliyiz.

Kendilerini stratejist olarak adlandıranlar, siyasiler başta olmak üzere medyanın etkin ve doğru kullanılması kapsamında daha oto kontrollü olmak zorundayız.

Millet, din ve devletlerin aynı potada eritilip, garip yaratıklara dönüşeceğimiz gerçeğini gözden uzak tutmadan ayrılıkçı örgütlerinde o amaca hizmet ettiğini anlamalıyız.

Parçala, böl, yut senaryosu tarih boyunca işleye geldi. Bunu anlamayan siyasi, parti, STK’na devlet kadifeye sarılı yumruğunu millet adına kullanmaktan kaçınmamalı.

Demem o ki, Dünyayı sağmal inek haline getirip rahatça sömürüye açmak için milyonlarca insanı katleden ölüm tacirlerini durdurmak, insan onuruna yakışan hayat yaşamak istiyorsak gözümüz kulağımız sosyal medya denilen dipsiz kuyuda değil Ankara’da olmalı.

Neredeyse bir yıldır ekonominin durgunlaşması, milyonların işsiz kalması sebebiyle çıkacak kıvılcımın sonunda kovid belasına dünya savaşı da eklenebilir. Akıllı olma vaktidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *