ALLAH’IN KULUNU SEVMESİ...
Abbasi Halifesi Harun Reşid, baş veziri Cafer Bermeki’yi huzuruna çağırıp ''Sen benim bu dünyada en sevdiğim, en güvendiğimsin. Dile benden ne dilersen'' der.
O da ''Bir şey istemem sultanım” der.
Halife, “Olmaz öyle şey, istediğin köşkleri sarayları hizmetçileriyle beraber sana vereyim” diyerek teklifini yeniler.
Başvezirin cevabı yine ''istemem'' olur.
Sultan, “Öyleyse gözünün alabildiğine bütün bu araziler senin olsun'' diye ısrar eder.
Ancak, Cafer Bermeki’nin cevabı değişmez.
Halife sonunda sinirlenir ve ''Ne istiyorsun be adam, sana saltanatımı mı vereyim” der.
Başvezirin cevabı düşündürücüdür;
''Sultanım, sen bana bir defa ‘Caferim’ de, gerisi zaten benimdir''.
Bu dünyada insan için en kıymetli şeylerden biri, Allah'ın kullarını sevmesidir.
Kul da Yüce Allah'a sevgisini göstermelidir.
Allah Teala bir kudsi hadiste ''Kulum beni anarsa, ben onun yanında olurum. O bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim'' buyurur. (Buhari)
BİR AYET:
Şüphesiz biz ona (insana) doğru yolu gösterdik; artık o isterse şükreden olur, isterse nankör. (İnsan, 76/3)
BİR HADİS:
Cabir ibn. Abdullah şöyle rivayet etti:
''Bir gün Resulullah (SAV) ile beraber iken, çirkin bir koku yükseldi.
Peygamber Efendimiz, “Bu nedir bilir misiniz? Bu, müminlerin gıybetini edenlerin kokusudur” buyurdular.
Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurdu:
Kime hayırdan bir kapı açılırsa onu fırsat bilsin. Çünkü kapının kendisine ne zaman kapanacağını bilemez.
