05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

BAŞIMIZA GELENLER

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Başımıza gelenlerden ders almalıyız. Uzak ve yakın tarihimiz, geleceğimizi aydınlatan bir aynadır. Ne yazık ki biz, o aynaya bakmayı gereksiz bir uğraş olarak görüyoruz. 

Aynaya bakmayı gereksiz görürken, birçok gerçeği göremiyoruz. Başımıza gelenler, tedbir alınmadığı takdirde, gelecekte başımıza gelecekleri gösterir. Biz bakmayı ve görmeyi becerebilirsek tabii.

Asya kıtasının büyük bir bölümü, Türk milletine vatanlık yapmıştır. Bugün, Çin, Hindistan, Rusya, Fars, Arap, Afgan, Urdu milletlerinin yaşadığı yapraklarının bir kısmı ya da tamamı asırlarca Türk milletinin kurmuş olduğu devletlere vatanlık yapmıştır.

Bugün o topraklarda yaşayan Türk milletinin soyunun evlatlar, kendi dilleri olan Türkçeyi konuşmakta zorlanmaktadır. Kimi siyasi baskı yüzünden Türkçeyi unutmuş, kimi Türk devletlerinin yadigârı olarak yaşadığı topraklarda Türkçe’nin yaygın dil haline getirilmemesinden dolayı, Türkçe konuşacak çevre bulamamaktadır. Arap yarımadasında dört yüzyıl Türk milleti tarafından yönetilmiştir. Bugün oralarda Türkçe bilen Arap olmadığı gibi, Türk olarak bıraktığımız soydaşlarımız bile kendi dillerinin unutmuştur.  

Ama Cezayir’de yarım asır kalan Fransa, Cezayir’e Fransızca’yı yerleştirilmiştir. Arabistan’da yarım asır kalan İngiltere oraya İngilizce’yi yerleştirmiştir.

Bugün Hindistan’da kaç İngiliz yaşamaktadır? Ama Hindistan’da İngilizce bilmeyen okumuş kimse yoktur. Hatta Arabistan’da okumuşların yüzde yüze yakını İngilizce öğrenmektedir.

Türkçe’nin doğduğu topraklarda bugün Türkçe yazı ve edebiyat dilinin geliştirilmesi, seksen yıllık Rus ve Çin komünizminin emperyalist baskılarıyla engellenmiştir.

Gazneli Devleti’nin hüküm sürdüğü topraklarda bugün Türkçe’nin hâkimiyetinden söz edemezsiniz. Çin Doğu Türkistan’dan Türkçeyi söküp atmaya çalışmaktadır. Akkoyunlu Devletinin kurulduğu topraklarda bugün Türkçe konuşan insanların sayısı nüfus olarak çok fazla olduğu için günlük hayatta Türkçe’nin bir lehçesi konuşulmaktadır.
Türkiye dışındaki Türk cumhuriyetlerinde ve Türk topluluklarında Türkçe’nin konuşulması, o yörelerde yoğunlukla yaşayan Türk varlığına dayanmaktadır. Aksi takdirde, bugün dünyada en çok konuşulan dilleri konuşan insanlara bakarsanız, çoğunluğu ne İngiliz ne İspanyol’dur!

Dünyada Türkçe konuşan insanların yüzde doksan sekizi Türk soyundan gelen insanlardır. İşin garibi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Şanlıurfa’nın Suruç İlçesinde yaşayan Karakeçili Türkleri’nin Türkçe’yi unuttuğunu söylemek zorundayız.

Kuzey Afrika’da yaşayan Türkler’in tamamına yakını Türkçe’yi unutmuştur. Geçmişten ders alınmazsa, iki nesil sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşayan Türkler’in de özellikle okumuş kesimi “Türkçe yerine İngilizce’yi” anlaşma vasıtası olarak kullanacaktır.

Ülkemizde de Türkçe, öz evlatları tarafından ayrı bir dil olarak anlaşılmaz hale dönüşmektedir. 
Siyasi Partiler ve İktidarlar bu meseleye ciddi yaklaşmalı, Türkçe’ye dair politikalar üretmeli ve Türkçemiz pasaklı bir seslenişe mahkûm edilmemeli.

Altı yüz sene yaşayan Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz, Fransız, Rus, İspanyol, Çin’in yaptığının onda birini yapmış olsaydı bugün Avrupa içlerinde Türkçe’den başka bir dil anlaşma vasıtası görülebilir miydi?

Ne acıdır ki Türk milletinin bayındırlık adına vurduğu mühürler bile, Türkçe’yi yerleştirmediği topraklardan sökülüp atılmaktadır. 

Atatürk “Türk Dili’nin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.

Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.” demektedir.

Dün başımıza gelenler, yarın daha tehlikeli boyutlarıyla Anadolu topraklarında tekrarlanacaktır. Tüm yetkilileri tedbir almaya, Türk milletini de dilini de korumaya ve güven altına almaya çağırıyoruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *