HURDACI DA HIRSIZ KADAR SUÇLU

Seksen yaşında bir dedemiz,
Alışveriş yapıp evine dönen bir annemiz,
Ve de gencecik bir delikanlımız.
Caddenin kenarında yürürken bir anda kendini.
Boşlukta buluyor.
Lağım akarının loğar kapağı çalınmış.
Bu üç kazazedemiz ya lağımın içinde yaşam mücadelesi verdi,
Ya da delikanlımızda olduğu gibi hayatını kaybetti.
Logar, lağım kapağını çalan kim?
Hırsızlar.
Sadece loğar kapağını mı?
Akla hayale gelmeyecek benzer hırsızlıklar var.
Camiden ayakkabı çalmalar.
Camilerde abdest alınan pirinç çeşme kurnalarını çalmalar.
Telefon tellerini çalmalar.
Elektrik tellerini çalmalar.
Araba jant, tekerlek, çamurluk çalmalar.
Listeyi uzatmak mümkün.
Bu tür hırsızlıklar o kadar revaçta ise,
Bunun bir arz talep meselesi olduğu da ortaya çıkar.
Birileri bunları alıyor ki!
Hırsızlar çalıyor.
Yani satabilecekleri karlı bir piyasası var.
Peki, alanlar kim?

Tabii ki hurdacılar.
Kapağı çalınan loğara düşüp ve hayatını kaybeden
İnsanlarımızın bir bedeli olmalı.
Tamam, hırsızlar yakalanıp cezalandırılıyor.
Yakalanabilen tabii!
Peki, bu hırsızlık malını alanların hiç mi suçu yok!
Bu tür hırsızlıkların bence önüne geçmenin önemli bir yolu
Hırsızlık malını alanlara da ağır cezalar getirilmesi.
Bu tür hırsızlıkları önlemenin yolu da pek zor görünmüyor.
Hurdacıyı polis olarak basarsın.
Orada satılmak üzere loğar kapağı, lastik jantı, çamurluğu,
Bakır telefon tellerinin ne aradığını,
Nasıl temin ettiğini sorarsın.
Bu kadar basit.
Belediye logar kapağı satmadığına göre bu kesin hırsızlık malıdır.
Basarsın yüklü bir para cezasını,
Ardından verirsin mahkemeye.
Çalan ne kadar suçlu ise, alana da o kadar ceza uygularsın.
Bak bakalım bir daha o çalıntı malı alır mı?
Satar mı?
Hurdacı kendine göre iyi ticaret yapabilir.
Hırsızdan 1 liraya aldığı malı,
Piyasaya 5 liraya satabilir.
Ancak kapağı olmayıp loğara düşen,
Ve de hayatını kaybeden delikanlımızın hayatın bedeli,
Hurdacının karı ile ödenemez.
Camiye ibadete gelen insanlarımızın ayakkabısının

Çalınması, abdest çeşmelerinin çalınması,
Camilerdeki kilimlerin çalınması,
Bunların cezai, vijdani ve de mukaddesat yönü var.
Bu da önümüze hoş bir manzara koymuyor.