06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

NE YAZIK Kİ KANSER CİĞERLERİNİ SARMIŞ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Elindeki filmi, ışıklı panoya tutan doktorun kaşları çatıldı.
Filme bir daha baktı.
Gördüklerini, görmek istemiyordu.
Bir daha baktı.
Görüntü değişmedi.
Akciğerde büyük bir kitle vardı.
Gözaltından hastasına baktı.
Kuşkulu gözlerle kendisini izliyordu.
Yapacağı açıklamayı düşündü.
Hazır değildi.
Zaman kazanmak için filmi tekrar ışıklı panoya tuttu.
X
A.B 35 yaşına yeni girmişti.
1.80 boyunda.
Atletik yapılıydı.
Her gün aksatmadan bir saat spor yapar.
Sigarayı ağzına sürmemişti.
Sağlık problemi yoktu.
Doktora, son günlerde yaşadığı kırgınlık ve halsizlik şikâyeti ile gitmişti.
Ortalığı kasıp kavuran gripten şüpheleniyordu.
Doktorun, röntgen çektirmesine pek anlam verememişti.
X
Gözlüğünü çıkaran doktor, elindeki röntgeni masaya bıraktı.
Doktorun gözlerindeki sıkıntıyı gören A.B’in içi daraldı.
Kendini tanıyordu.
Kortlarda rakiplerini perişan eden bir fizik gücü vardı.
İşi şakaya vurdu;
—Doktor bey filme dalıp gittiniz?
Kanser A.B’in ciğerlerini sarmıştı.
4.evredeydi.
En fazla 3 aylık bir ömrü kalmıştı.
Doktor gırtlağını temizledi;
“Ne yazık ki, film düşündüğümüzden kötü.
Ciğerlerinde kitle var”.
A.B in vücudu buz kesti.
Başı dönmeye başladı.
Doktoru duymuyor, kulaklarında sürekli;
“Ciğerlerinde kitle var” sözleri yankılanıyordu.
Ayakta duramadı.
Koltuğa oturdu:
—Doktor bey, kitle derken!
Doktor, filmi tekrar eline alarak ışıklı panoya tuttu:
-Gördüğün gibi. Kanser, ciğerlerine yayılmış.

“Kanser” sözcüğü ile A.B’in midesi bulanmaya başladı.
Omuzları çöktü:
—Tedavi şansı nedir?
Doktor, gözlerini A.B!in gözlerinden kaçırdı.
Gözlüğün taktı;
“Ne yazık ki, çok geç kalınmış” dedi.
Sonraki günlerini ve hastanın sonunu anlatıp
Okuyucularımızın canını sıkmak istemiyorum.
Ama tahmin ettiğiniz şeyler oldu.
X
Kanser; çağımızın en korkulu hastalığı.
Ortaçağın vebası gibi öldürücü.
Ne yazık ki ülkemizde gıda güvenliği yok.
Var olduğunu iddia edenler de kendilerini kandırıyorlar.
En basit örnek, mısır şurubundan üretilen yiyecekler ve içecekler.
Ancak, konu mısır şurubu olunca iğneyi,
Kendimize çuvaldızı da başkasına batıralım.
Cargill denilen zehir tüccarlarına kim izin verdi.
Daha düne kadar şeker fabrikalarımızın kapısına kimler kilit vurdu.
Şeker fabrikalarını, kapatılmaları için kim özelleştirdi.
Kanser hocalarının hemen hepsi Erkan Topuz hoca gibi sağlıklı beslenmeyi öneriyor.
İyi de nasıl?
Et, hormonlu. İçine enjektörle hormon verip şişiriyorlar.
Balık; etten beter.
Tavuk; tüm dünyanın lanetlediği hormonlu yetiştirme.
Yumurta, hormon üstü hormonlu tavuktan üretme.
Domates, bilardo topu duvardan sekiyor.
Buzdolabında aylarda bozulmuyor.
Biber ve salatalık hormondan uzama yarışına giriyor.
Armut, kayısı, şeftali...
Bozulmasın diye ilaçlanarak zehir deposu haline getiriliyor.
Kaşar peyniri, merdiven altı üretim.
Baharatlarda inanılmaz katkı maddeleri var.
Bu saydıklarımız, sayamadıklarımızın binde biri.
X
Bu arada, kanserin stresten beslendiğini de unutmayalım.
Stres ise;
Siyasilerimizden bize BONUS.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *