05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

TÜRK MİLLETİ DOSTUN DA, DÜŞMANIN DA MERT OLMASINI İSTER

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kendilerini dost ve müttefik sandığımız Avrupa ve ABD’nin, sınır bölgelerimizde Türkiye düşmanı bölücü terör örgütüyle can ciğer kuzu sarması halinde bulunması izahı çok zor olacak ikiyüzlülüktür. Türkiye’nin endişe kaynağı ise işte bu ikiyüzlülük ve sinsilikleridir.

Haçlı zihniyetli küresel emperyalistlerin yeminli Türkiye düşmanlarını içimize kadar sızdırdığı etki ajanlarını, gayri millileri ve erdem yoksunu taşeronları bu millet çok iyi bilmektedir. 

Vatan topraklarını canı pahasına koruma uğruna şehitler verdiğimiz bu günlerde, terör örgütüne karşı iradeli çok etkili ve inanmış bir mücadelenin sürdürüldüğü teröristlerin inlerinden çıkamaz hale geldiği bir dönemde,

Emperyalistlerin taşeronluğunu yapan HDP’li bölücü milletvekillerinin de içinde bulunduğu bir güruhun Kadıköy’de İmralı canisinin serbest bırakılması için yürüyüşe geçip sokaklarımızı kirletmesi, Esenyurt Belediyesi nikâh sarayındaki bir düğünde terör örgütü PKK lehine sloganlar atılıp PKK propagandası yapılması tek kelimeyle alçaklıktır. 

Meclis’e giren maaşın milletten toplanan vergilerden alan bir milletvekilinin, görevini vatanseverlik şuuruyla icra eden polisimize adice yumruk sallaması asla cezasız kalamaz.

Türkiye Cumhuriyeti’nde üniformalı asker ve polise atılan yumruk görevlinin şahsında devletin manevi şahsiyetine yönelik alçakça bir saldırıdır. Toplumun masum vatandaşlarına saldıran, toplumsal huzuru bozan, iç barış ortamını yıkmaya, nifak saçmaya, önüne gelene hakaretler yağdıranlar bu aziz milletin mensubu olamazlar.

Bu sözde milletvekilinin ve milletin mensubu olmayanların TBMM’de görev yapması da Şehit kanlarıyla vatan yapılmış Türkiye Cumhuriyeti için zül, şehitlerimize haksızlık, maşeri vicdana darbedir.

Devletin topladığı vergilerden hem maaş alacaklar, hem hazine yardımlarını Kandil’e göndermek amacıyla ceplerine indirecekler, hem de devlete ve millete iftiralar atıp güvenlik görevlilerimize alçakça fiili ve fiziki saldırıda bulunacaklar, böylesi bir alçaklığa, böylesi bir küstahlığa dünyanın hiçbir medeni ülkesi müsaade edildiğini gördünüz mü?

Hepsi bir yerlerden talimat almışçasına Esenyurt’ta PKK lehine sloganlar atan, Kadıköy’de polise el kaldıran, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde izinsiz şekilde pankart asmaya teşebbüs ederken polislerimize saldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM’de yeri olamaz, milli kutlu çatı altında kanun kaçaklarına, vatan hainlerine Türkiye düşmanlarına göz yumulamaz.

Adalet önünde gereği en kısa zamanda yapılmalı, dokunulmazlığı süratle kaldırılmalı, Türk adaleti önüne çıkmaları sağlanmalıdır.

Cumhur İttifakı, Türkiye düşmanlarına karşı atılacak her adıma sonuna kadar destek vereceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. 

Türkiye düşmanı emperyalizmin maşası HDP’nin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nin adalete, tarihe, millete ve şehitlere ihmali mümkün olmayan asli bir görevidir.

Teröristlerin namlusundan çıkan kurşundan daha tehlikeli ve kabul edilemez olan, devletin manevi şahsiyetine sözde milletvekillerinin saldırganlığı ve attıkları yumruklardır. Asla cezasız kalmamalıdır.

Milletin sabrı taşmaktadır. Türk milleti bu terörist uzantılarına daha fazla sabır ve tahammül gösteremez. Tüm siyasi partilerden ve Cumhuriyetin kurucu partisi genel başkanından beklenen ise bu vahim manzara karşısında mili ve onurlu bir duruş sergilemeleridir.

Millet bu saldırganlara karşı sessiz kalan siyasilere şu soruları sormaktadır ve sorulara tatminkâr cevaplar beklemektedir.

 -Sizler devlete karşı tavır alan, polise yumruk atan bu soysuzların yanında mısınız?  Yoksa karşısında mısınız? 

-Açık ve kapalı alanlarda toplumun huzurunu bozan sabrını taşıran, sözde Kürdistan çığlığı atan namertlere, vahşetin elebaşlarına itiraz edecek misiniz?

- Yoksa tüm değerleri yok sayarak sükût ikrardan gelir diyerek oy kaygısıyla zımnen onay mı vereceksin? 

-Belediyeleri almak pahasına birlikte olduğunuz şımartıp, masa altına saklayıp pışpışladığın bölücüler Türkiye’ye ve Türk milletine zalimlerin tazyik ve telkiniyle kafa tutarken;

-Sizler susmaya, sinmeye, silik bir gölge gibi hadiseleri izlemeye devam mı edeceksiniz?

-Türkiye’nin terörle mücadelenin safında mısınız? Yoksa değil misiniz? 

Milletin açık cevap bulamadığı bu sorulara, siyasilerden net anlaşılır şüpheye yer bırakmayacak şekilde cevap vermelerini istemeleri, milletin en doğal hakkı ve haklı beklentisidir…

Bilinmelidir ki, bu vatan şehit kanlarıyla kurulmuş, bağımsızlığı da sömürgeciler tarafından ikram edilmemiştir. Bir milletin şerefi ve haysiyeti, ortak değerler üzerinde yükselen milli birliği ve kardeşliğidir.

Bu değerleri yok sayan siyasiler bilmelidir ki; Sandık ortaya geldiğinde kendi topraklarına ihanet edenlere karşı tavır alamayanları, millet ihanetin tarafında görür ve hak ettiği cezayı verir…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *