ABD Taşeronluğu
Uluslar arası "STRATEJİLER KONUSUNDA" uzman,
Bir dostumla konuşuyoruz.
Konumuz, AKP Hükümetinin dışta uyguladığı son politik manevranlar.
Doğru mudur?
Yanlış mıdır?
Onu soruyorum.
Bana net ifadeyle cevap veriyor;
"Uyguladıkları politika, biraz Yeni Osmanlı, biraz da Amerikan dayatması.
Yalnız kötü olan bir şey var.
Amerikalıların uluslar arası arenada uyguladığı taktikler!
Yenidünyanın bu insanları,
Çıkarları olan bölgeleri ellerinde tutmak için her yönteme başvururlar.
Güç onlarda olmalıdır.
Bunun uygulamada iyi olmayan bazı örnekleri vardır.
Bu ülke, kendilerinden başka kimsenin , bulundukları güç alanında iyi ilişkiler kurmasını istemezl.
Önce problemler yaratırlar,
Sonra da bazı el altı faaliyetleri ile diğer ülkelerle aranı bozarlar,
Daha sonra da seni onlarla kavgalı hale getirip,
Kendine muhtaç ettirirler."
Evet, kadim(!)müttefikimiz ABD"nin özeti net olarak bu.
Suriye ile aramız iyiydi.
Arap baharı dedik,
Amerika"nın kendine muhalif olanları temizlemek için düğmeye bastığında,
Gördük ki Suriye bir anda düşmanımız oldu.
Bizim sıfırcı Dışişleri Bakanımız,
Bir anda sıfırdan çark etti.
Bizi çok tehlikeli bir yola sürüklemeye başladı.
Gücümüzü aşan politikalara,
Nihai dostluktan ziyade,
Nihai düşmanlar edinecek bir politikada karar kıldı.
Libya"da önce Kaddafi"ye oynadık,
Büyük Abi kulak çekince,
İzmir NATO"nun katliam üssü oluverdi.
Suriye bizim en uzun sınıra sahip olduğumuz,
Hatay dışında da bir problemimiz olmayan bir ülke.
Şimdi düşmanımız.
Sebep ne?
AKP, Müslüman Kardeşleri başa geçirmek istiyor.
ABD, Suriye"nin İran"la bağlantısını kesmek,
Dolayısıyla İsrail"e rahat bir nefes aldırmak istiyor.
Meselenin özü bu.
Bu görüntü bizim ABD taşeronu olduğumuzun imzası gibi.
Yani özetle bir nevi Siyonizm'in bekçiliğine soyunuyoruz.
Adına da "Yeni Osmanlı" diyoruz.
Bakın bu yeni Osmanlıcılık,
Amerikan mandacılığı bizi nerelere götürdü.
Yeni düşmanlar yarattık.
Ermenistan"la ilişkiler öyle veya böyle yürüyordu,
ABD'nin;
"Ermenilerle dost olun " ricası!
Onları beklentiye soktu,
Bir de Ermeni Ermeniliğini gösterince,
Düşmanlıklarını artırdık.
Azerbaycan, aynı soydan geldiğimiz,
Bizi gözü gibi gören,
Halkı, bizim için iki devlet bir millet diyen bir yüceliğe, kan bağına sahip.
Şimdi onlarla dost dahi değiliz.
Bize şüphe ile bakıyorlar.
Ama halkımıza değil,
Uyguladıkları garip politikalardan,
Taassuba dayalı beyin yapılarından dolayı,
Hükümete güven duymuyorlar.
Yani tek dostumuzu bu hükümet sayesinde kaybettik.
Aramızın bozulmasının yegâne sebebinin,
ABD"nin dayattığı "Ermeni ile dost olun!" ricası var!
Türk Cumhuriyetlerini saymıyorum,
Onlar "ARAP(!)" kökenli olmadıkları için bizim hükümetimizin "MENÜSÜNDE" yoklar.
İran, Suriye'nin iç işlerine karışmamız,
Orada ABD politikalarını uygulamamızdan dolayı bize düşman olmaya başladı.
Hükümet eli ile bir gemi hazırladık,
Gazze"ye gönderdik.
İsrail onları katletti.
Bağırdık çağırdık,
Attık tuttuk,
Garip bir raporla yerimize oturduk.
Üstüne üstlük arkasında dostumuz(!) ABD olan bir ülke ile Rum, Yunan, İsrail birliğini yarattık.
Daha da kötüsü bu triyo Kıbrıs"ın petrol alanlarına sondaja başladı,
Biz ne yaptık, dostlar alışverişte görsün diye,
Oraya köhne bir gemiyi gönderdik.
Yapmamız gereken neydi?
Basit bizde aynı petrol ve doğalgaz platformları Kıbrıs Devletinin egemenlik alanlarına dikebilirdik.
O olmadı.
Simdi seyrediyoruz.
Bence Cumhuriyet tarihinin en başarısız ve de en garip politikalarını uygulayan birileri sayesinde.
Öze gelirsek,
Türkiye Cumhuriyeti bence karanlık bir yöne doğru götürülüyor,
Yeni Osmanlıcılık düzeni, çevrendeki tüm komşularınla düşman olma,
Onların iç işlerine karışma,
Tehdit etme ASLA olmamalıdır.
Tamam, gücümüzü gösterelim de!
Gariban Suriye"ye, Libya"ya değil,
Rum petrollerini doğalgazını arayan, dostumuz(!) dediğimiz ABD ve İsrail alçaklarına karşı.
Ha, karşı duramayacaksak,
Oturup adam gibi seyretmeyi de bilelim.
Çünkü gücümüz bu kadarmış,
Bunu da artık anlayalım.
