05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Gazeteciliğin Güzelliği

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Lise son sınıftaydım,

Okul notlarım iyinin üzerinde.

Hatta sınıfımın çalışkan olarak nitelenen ilk beş talebesinde biri benim.

Meslek seçimi için arayış içindeydim.

En iyi arkadaşımdan biri mimarlıkta karar kılmış,

Bir diğeri ise askeri lisenin yolunu tutmuştu.

Ben "GAZETECİLİK" diyordum.

Kendi kendime.

Rahmetli babam ise askeriyeye git,

"PAŞA" ol diyordu.

Disiplini sevmeyen benim gibi biri için baba ricası olmasına rağmen,

Askeri okulun hiç cazibesi yoktu.

Ve "Gazetecilik" dedim.

Babam üzülmüştü…

Köyde durumumuz iyi idi,

Bağımız bahçemiz,

Tarlamız vardı.

Hala da var.

Bana;

Oğlum bence yanlış yaptın, gazeteci olup gazete satacağına, gel burada çalış senin maaşın; "Bir çuval kuru fasulye parası" demişti,

Rahmetle andığım babamın tavsiyeleri belki kendine göre doğru idi,

Ama bu benim hayatımdı,

Ve ben ilk üç tercihimi gazetecilikten yana kullandım, okulu kazandım,

Ankara'nın yolunu tutup,

Gazeteci oldum.

İyi ki olmuşum.

Mesleğin güzelliğini,

Tatmin duygusunu,

Yazdığımız her hayırlı haberden,

Derdine çare olduğumuz her gariban vatandaştan aldığımız hayır dolu,

Dualarla yaşadık.

Bunu son Demir döküm haberimizden sonra bir daha yaşamak,

Bir gazeteci olarak beni hakikaten mutlu etti.

Yazdığımız yazıda,

Ne demir döküm ailesini karalamak,

Ne de onların "KALİTESİNE" zarar vermek gibi bir niyetimiz yoktu.

Zaten de olamazdı.

Amacımız sistemin aksaklıklarını,

Yöneticilere iletebilmek için,

Belki kendileri göremez, iletilmez düşüncesi ile satırlarımıza döktük.

İyi de oldu.

Demir Döküm ailesinin müşterileri konusunda ne kadar hassas,

Olduğunu,

Sistemi bazen tıkayan küçük bürokrasiye karşı ne kadar duyarlı olduğunu gösterdi.

Yazımdan sonra telefon "Taarruzu" denilecek süreç yaşadım.

En üst düzeyde yetkilisinden,

Sistemin icraatçısına kadar hepsi seferber olmuştu.

Yazımı okudular,

İlk arayan müşteri temsilcisi bir hanımefendi idi,

Handan Hanım;

"Yazınızı okuduk, araştırıyoruz."

Sonra karşıma kararlı, tok sesli ve de ne yaptığını bilen biri çıktı;

"Marmara Servisler Bölge Müdürü".

Ferhat Yerebakan.

Soyadına bakmayın, inanın hep ileriye bakan bir yöneticiydi.

Söyledikleri net, anlaşılır ve kararlı sözlerdi;

"Ali bey durumunuza üzüldük, ben diğer üst düzey yöneticilerimiz adına seni arıyorum, tüm konuşmalar kayıt altında, tek tek hepsini dinleyeceğim,

Müşterimizi, vatandaşımızı üzen olduysa, onları da üzmek bizim görevimiz.".

Öyle de yaptı.

Kendi içinde olan "Küçük arızaları" tespit etti,

Ve tedbirini aldı.

Bu arada mağduriyet yaşayan Demir döküm sakinlerinden bana gelen,

Telefon, mail adreslerini de kendisine ilettim.

Derhal ilgileneceğini söyledi.

Benim derdimi de dinlediler.

Yerinde keşif yaptılar.

Bu arada çok önemli olan bir şey vardı.

Onlar da derdi olup ta kendini anlatamayan insanlarımızdı

Böylece "MAĞDUR" durumdaki insanlarımızın mağduriyetine de bir nebze olsun çare

Olunmuştu.

Ve son söz,

Bu yazı sayesinde iki üst düzey "GÜZEL" dost edindim.

Birisi sevimli Marmara Bölge Müdürü Ferhat Yerebakan ile

Demir Döküm Bahçelievler VİP Servis Yöneticisi İlhan Kaya.

İlhan Bey Erzincan"ın yiğit bir evladı.

Bilgili,

Çalışkan ve de sosyal bir insan.

Benim mağduriyetimi yerinde gördü.

Hak verdi.

Ha bu arada bu işten ben karlı da çıktım.

Öncelikle İlhan Bey"den memleket işi bal, ceviz ve de peynir bağlantısı yaptım,

İkincisi bu iki dost arkamızda olduğu için artık,

Bundan sonra demir dökümle en küçük problem yaşayacaklar için,

İşimiz kolay.

Kapı gibi iki yetkilimiz var.

Sıkıntıda olan beni arasın.

Mağduriyetleri veya problemleri onlara bildirmek boynumun borcu.

Özetle bizim gibi demir dökümü olanların artık sırtı yere gelmez.

Arkamızda kapı gibi iki dostumuz var.

Gönül dostlarının bilgisine.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *