03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT 2 bin yıllık gizem çözüldü: Roma'nın kayıp imparatoru Sponsian gerçekmiş

2 bin yıllık gizem çözüldü: Roma'nın kayıp imparatoru Sponsian gerçekmiş

Roma tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri olan Sponsian hakkındaki gizem nihayet çözüldü. Yüzyıllardır uydurma bir karakter olduğu düşünülen Sponsian'ın, aslında üçüncü yüzyılda yaşamış gerçek bir Roma imparatoru olduğu bilimsel verilerle ortaya kondu. Kanıt ise Romanya’nın Transilvanya bölgesinde bulunan, üzerinde Sponsian’ın adı yazılı antik altın sikkeler oldu.

Roma tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri olan Sponsian hakkındaki gizem nihayet çözüldü. Yüzyıllardır uydurma bir karakter olduğu düşünülen Sponsian'ın, aslında üçüncü yüzyılda yaşamış gerçek bir Roma imparatoru olduğu bilimsel verilerle ortaya kondu. Kanıt ise Romanya’nın Transilvanya bölgesinde bulunan, üzerinde Sponsian’ın adı yazılı antik altın sikkeler oldu.

Sahte sanılan sikkeler gerçeği ortaya çıkardı

Sponsian ismi ilk kez 18. yüzyılın başlarında, Romanya topraklarında bulunan dört altın sikke ile gündeme geldi. Ancak bu sikkelerin üzerindeki yazı biçimleri ve işçiliğin dönemin klasik Roma paralarından farklı olması, uzmanların bu sikkeleri sahte ilan etmesine neden oldu. Yüzlerce yıl boyunca müze arşivlerinde unutulan bu sikkeler, gelişen bilimsel analiz yöntemleri sayesinde yeniden gündeme geldi.

Yeni teknolojiyle yapılan analizler sikkelerin gerçekliğini kanıtladı

University College London’dan Prof. Dr. Paul Pearson liderliğindeki araştırma ekibi, söz konusu sikkeleri mikroskobik incelemelerle yeniden değerlendirdi. Sikkeler üzerindeki çizikler, mikroskobik aşınma izleri ve kullanım belirtileri, bu paraların sadece süs ya da taklit olmadığını; gerçekten dolaşımda kullanıldığını ortaya koydu.

Araştırma sonuçları, Sponsian'ın yalnızca bir efsane değil, tarihsel gerçeklik taşıyan bir lider olduğunu doğruladı.

Sponsian Roma tarihinin en çalkantılı döneminde ortaya çıktı

Uzmanlara göre Sponsian, Roma İmparatorluğu’nun iç karışıklıklar ve dış saldırılarla mücadele ettiği üçüncü yüzyıl ortalarında Dacia bölgesinde (günümüz Romanya’sı) ortaya çıktı. Merkezi otoritenin zayıfladığı bu dönemde, Dacia eyaleti Roma’dan bağımsız hareket etmeye başladı. Sponsian’ın da bu dönemde yerel bir komutan olarak kontrolü eline alarak kendi adına para bastırdığı düşünülüyor.

Bölgede yaşanan otorite boşluğu nedeniyle Sponsian gibi yerel yöneticiler, Roma geleneğine uygun biçimde hükümdar sıfatı kazanmış olabilir.

Arkeolojik kanıtlar Transilvanya'dan geldi

Sponsian'a ait olduğu belirlenen sikkeler, Romanya’nın Transilvanya bölgesinde bulundu. Bu bulgu, hem Sponsian’ın Dacia’da etkin olduğu iddialarını doğruladı hem de Roma’nın merkezi denetimden uzak eyaletlerinde nasıl yerel yönetimlerin oluştuğunu gösterdi.

Bilim insanları, bu keşfin Roma İmparatorluğu’nun bölgesel yapısı ve kriz dönemlerinde uygulanan yönetim modelleri hakkında yeni bakış açıları sunduğunu belirtiyor.

Tarihe yeniden yazılan bir isim: Sponsian

Araştırma ekibinin lideri Prof. Pearson, sonuçlarla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sponsian yüzyıllar boyunca sahte sanılmış bir figürdü. Ancak elimizdeki kanıtlar onun Roma tarihinin zorlu bir döneminde ortaya çıkmış gerçek bir lider olduğunu gösteriyor. Artık Sponsian, Roma İmparatorluğu kronolojisinde yerini almış meşru bir isimdir.”

Bu bulgular, tarih yazımında ön yargıların nasıl hatalı yorumlara yol açabileceğini de bir kez daha gözler önüne serdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *