05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT Atatürk'ün liderlik sırları ve tarihin merhameti! Alparslan Türkeş'in Atatürk tanımı

Atatürk'ün liderlik sırları ve tarihin merhameti! Alparslan Türkeş'in Atatürk tanımı

Şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk tarihin ortaya çıkardığı, Türk milletinin yetiştirdiği en büyük liderlerden biridir. Bir örnek vermem gerekirse Atatürk’e ilişkin geçmişten günümüze pek çok siyasetçi tanımlamalar yapmaktadır. Ama bana kalırsa ona ilişkin en iyi tanım, Alparslan Türkeş’e ait olanıdır.

Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Habertürk'teki "Atatürk'ün liderlik sırları ve tarihin merhameti!" başlıklı yazısında çok çarpıcı ifadeler kullandı.

Prof. Zorlu'nun 'Çok önemli' yazısı şöyle:

Atatürk, Leon Caetani’nin “İslam tarihi” adlı eserini okurken mavi kalemle altını çizdiği ve yanına da iki çarpı işareti koyduğu mühim bir sözü var: “Tarih ilerisini göremeyenler için merhametsizdir!”

Bir başka yönüyle bakıldığında tarih aslında liderlik katı boş ve atıl kalan milletlere karşı acımasızdır.

Öyle ki liderlik konusu yönetim biliminin taşıyıcı kolanlarından biridir. Yönetimin bilimleşme döneminden önce de varlığı bilinen en temel faaliyet ve özellikler bütünüdür.

Liderlik basit anlamda “belirli bir davranışa sevk edebilme gücü ve yeteneği” şeklinde tanımlanırsa sadece devleti yönetenleri değil irili ufaklı örgütleri ya da bir araya gelmiş insanları bir davranışa yöneltebilme gücünü ifade eder. Bu genişliği sebebiyle kavramın bilimsel alanda irdelenmeye başlandığı 20. Yüzyılda 5000’den fazla çalışma yapılmıştır.

Bu çalışmaların öncelikle kişinin özelliklerine sonra davranışlarına ardından koşullara odaklandığı ve son yıllarda da çağdaş bir takım teorilerle sentezlendiği görülür. Tarihteki büyük adamları ve onların biyografilerini temel alan kimi çalışmalar liderlik konusunda birtakım bulgular ortaya koymaktadır. (Bkz. "Büyük Bozkırın Yükselişi: Nazarbayev Liderliği")

Böyle bakıldığında şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk tarihin ortaya çıkardığı, Türk milletinin yetiştirdiği en büyük liderlerden biridir. Atatürk’ün liderlik yönü hakkında yapılan çalışmalara bakıldığında genellikle niteliksel olanları dikkat çeker. Olaylar, söylemler ve aktarımlarla oluşan bir genel çerçeve dışında dünyadaki başka liderlerle olan karşılaştırmalar da bu eserlerde yer alır.

Bunlardan birisi de Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in kaleme aldığı “Atatürk’ün Liderlik Sırları: Başarıya Giden Yol” adlı çalışmadır. Akıcı ve sade bir üslupla kaleme alınmış.

Eser Atatürk’ün vizyoner yönünü tahlille başlıyor ve neticelerinin “Kemalizm mi?”, “Atatürkçü düşünce mi?” olarak irdelenmesi gerektiğine yönelik bir kavramsal tartışma yürütüyor.

Doğrusu bu konuda esnek olunması, bir zorunlu çerçeveye sıkıştırılmaması ve zamanın/koşulların temel kıstas olarak irdelenmesi gerektiği kanaatindeyim.

Atatürk’ün yaşam felsefesi olarak her türlü dogmaya karşı durduğunu hatırladığımızda bu düşünce daha da önem kazanmaktadır. Dolaysıyla onun fikir ve eserlerini bir ideolojik kalıp olarak geleceğe taşımak siyasallaşmayı da beraberinde getirmektedir.

Bir örnek vermem gerekirse Atatürk’e ilişkin geçmişten günümüze pek çok siyasetçi tanımlamalar yapmaktadır.

Ama bana kalırsa ona ilişkin en iyi tanım, Alparslan Türkeş’e ait olanıdır.

“O Türk'e aşk, insan sevgisi ve bilimin önderliğine inançtır!”

O halde kanaatimce böyle bir yerleşkede olduğu sürece Atatürk milletimiz açısından zamanı aşan bir üzdüşümüdür. Sağın ya da solun, kuzey ya da güneyin, mezhep ya da dinin ötesinde bu ülkenin her ferdi için bir ortaklaşma alanı ve bu alana gelindiğinde bir arada tutan çimentodur…

Hikmet hocanın kitabında Atatürk’ün liderlik özellikleri onu başarıya götüren yol haritası olarak sıralanıyor. Fatih Rıfkı Atay’ın aktardığında göre bir Amerikalı gazeteci "işlerinizde nasıl başarılı oluyorsunuz?" diye sorduğunda Atatürk şu cevabı verir: “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işi başarmama neler engel olabilir diye düşünürüm. Engel ortadan kalktıktan sonra iş kendiliğinden olur.”

Aslında burada çok güzel bir ayrıntı da ortaya çıkıyor. Liderlik engellerin aşılması becerisi olmasın sakın…

Son olarak kitaptaki bir alıntıya yönelik çekincelerimi de eklemek isterim. O da Atatürk’ün 377 lider arasında birinci çıktığı Arnold Ludwing tarafından yapılan araştırma sonuçlarıdır. Evet Ludwing geliştirdiği ölçekte “vizyoner liderlik” çerçevesinden bahsetmektedir. Ancak çalışma bütünüyle incelendiğinde esasında Atatürk’e yönelik bir takım haksız, subjektif, akıl dışı yakıştırma ve eleştiri noktalarıyla irdelendiği görülmektedir. Yani bu çalışmanın bulguları Atatürk’ü makul ölçülerde bile açıklamaktan uzaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *