06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

BİTAT NEDİR?...

Asrı saadetten sonra ortaya çıkan, sünnete aykırı olarak icad edilen inanç, ibadet ve davranışlara bidat denir.

Bitatlar ya dinin aslını bozmak gibi kötü bir niyetten ya cehaletten ya islam öncesinden kalan geleneklere bağlılıktan ya da çok sevap kazanma düşüncesinde doğarlar.

Bitatlara ne zararı olabilir ki, gibi bir düşünce ile olumlu bakılmamalıdır. Zira...İşlerin en kötüsü dinde sonradan uydurulan lardır. Ve her bidat dalalettir. (İbn. Hanbel) hadisine işaret edilen bidatlar, dine dinin aslında olmayan şeylerin katılarak bozulmasına sebep olduğundan her dönemde sakıncalı addedilmiştir ve tüm alimler bu tur bidatlara karşı çıkmışlardır. Dinde bulunmayan şeylerin dinin aslındanı mış gibi gösterilmesi dinde olan uygulamaların kaybolmasına sebep olur. Şu hadiste bunu göstermektedir. '' Ne zaman bir topluluk bir bid'at uydurursa onun karşılığında bir sünnet kaldırılır. Sünnete bağlı kalmak bidad uydurmaktan daha hayırlıdır. (İbn. Mace).

Aslında peygamber efendimizin vefatından sonra bir çok savaşlar sebebiyle İslam coğrafyası genişlemiş, fethedilen ülkelerin insanları islama kendi örf ve adetlerini yaşamak istemiş, böylece islama bidaları dinden sayarak bir çok bidatlar da islamdan mış gibi hızla yayılmaya devam etmiştir.

Çünkü Fetihlerle kazanılan beldelerde yaşayanlar arapçayı ve Kur'an'ı anlamyorlardı. 

Tarikatların çoğalması, mezheplerin görüşleri asırlar sonra başlamıştır. İslamı yaşamak isteyen kişi veya toplum, Peygamber efendimizin yaşantısı ve sünnetini çok iyi bilmesi ve efendimizin uygulamalarına hassasiyet gösterilmelidir. Bunu açıklamalarını da mezhep alimleri çok titiz çalışarak, en müslümanlara beyan etmişlerdir.

Bugünkü teknolojinin sağladığı ortamda internet, cep telefonları, uydular, tv'ler gençliği fazlasıyla islamdan uzak olmasına sebeptir.

Aslında teknoloji kötü bir gelişme değil, son derece güzel ama bunu güzelliğe kullanmak gerekir. Müslümanım diyen ve müslümanca yaşamak isteyen her müslüman, Peygamber efendimizi yaşantısını kendine şiar edinmelidir. Efendimizin hayatını iyi okumalıdır. Salatü selam Onun üzerine olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *