06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT Boğaz'a nazır 156 yaşındaki Beylerbeyi Sarayı özel tekniklerle restore ediliyor

Boğaz'a nazır 156 yaşındaki Beylerbeyi Sarayı özel tekniklerle restore ediliyor

Boğaz'ın kıyısındaki eşsiz manzarasıyla tarihte pek çok ismi de ağırlayan 156 yaşındaki Beylerbeyi Sarayı, sahip olduğu yapım tekniklerine uygun şekilde restore ediliyor.

Arşivdeki ilk inşaat defterindeki notlara göre, yapımı Temmuz 1863'te başlayan Beylerbeyi Sarayı'nın resmi açılışı, 21 Nisan 1865'de Sultan Abdülaziz'in katılımıyla gerçekleştirildi. Dolmabahçe ve Çırağan saraylarından farklı olarak temsil ve ağırlama özellikleri ön planda olan saray, dış cepheden Batılı, içeriden ise klasik Osmanlı mimari yapı tarzını yansıtıyor.

Yapıldığı dönemde çoğunlukla yazlık saray ve devlet konuk evi olarak kullanılan, üst düzey misafirlere tahsis edilen bir devlet misafirhanesi de olan Beylerbeyi, Fransız İmparatoru III. Napolyon'un eşi İmparatoriçe Eugenie, Alman İmparatoru II. Wilhelm gibi siyasi aktörleri de ağırladı.

Sarayın dış cephesi neo-klasik, barok ve rönesans etkileri ile Batılı bir görünüme sahipken, iç mekan yapısı ve süslemelerin geleneksel saray yapısına göre tasarlandığı görülüyor. İç mekan süslemelerindeki yoğunluk ve gösterişlilik Selamlık Bölümü'nde ön plana çıkıyor. Bu kısımlarda özellikle mermer taklidi sıva (stuko mermer), tuval üzeri kalem işi süsleme ve altın varak ağırlıklı görülüyor.

Taban alanı yaklaşık 3 bin metrekare olan Beylerbeyi Sarayının her iki katında 6 salon ile 25 oda, tuvalet ve banyolar yer alıyor. Saray, Mabeyn-i Hümayun, Hünkar Dairesi ve Harem Dairesi adı verilen 3 bölümden oluşuyor. Sarayın ziyarete açık olan Mabeyn ve Harem bölümlerinin yer aldığı ana yapısı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

"Cephe için uygun mevsim koşullarının sağlanmasıyla kısmi onarım çalışmalarına başlanacak"

Çeşitli restorasyonlardan geçen sarayda, bir süredir Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Restorasyon Dairesi Başkanlığınca restorasyon çalışması yürütülüyor.

Beylerbeyi Sarayı Restorasyon Sorumlusu mimar Bahar Oğuz, AA muhabirine restorasyona ilişkin bilgi verirken, 3 ana bölümden oluşan sarayda, bölümlerin bağlantılarının koridorlar eşliğinde ve kademeli geçiş şeklinde sağlandığını dile getirdi.

Oğuz, şöyle devam etti:

"Yapıldığından itibaren sarayda restorasyon adı altında hep onarım çalışması yapılmış. Yapının ihtiyacı gereği, dış koşullara maruz kalması ve zaman içerisinde malzemelerin değişim ihtiyacıyla onarım çalışmaları yapılıyor. Şu anda kendi personelimizle kısmi onarımlar yapıyoruz. Çivit mavisi rengindeki mermer taklidi sıva kaplı sütunlardan adını alan Mavi Salon'un duvar yüzeylerinde, tavan ve tavan eteği yüzeylerinde önce hasar tespiti yapıp sonrasında konservasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Salonda kurulan iki iskelenin birincisinde tavandaki konservasyon çalışmalarımız tamamlandı. Şu an duvar yüzeyinde temizlik ve sağlamlaştırma işlemlerimizi yapıyoruz. Bunlar aşamalı şekilde ilerliyor ve bünyemizdeki personel tarafından hasar tespitlerine göre yapılıyor. Salonun tam ortasında tavan yüzeyinde hem deniz hem kara tarafında 2 tuvalimiz var. Dönemin önde gelen hattatlarından Abdülfettah Efendi tarafından yapılmış talik yazılı hat yazılarında kısmi onarım çalışması gerçekleştirdik."

Oğuz, tavan yüzeyindeki uygulamanın tamamlandığını, 30 santimetreye yakın bir yırtığın onarıldığını kaydederek, "Mabeyn-i Hümayun bölümündeki üst kat salonunda mermer taklidi sıva uygulamalarımız devam ediyor. Hasar tespitleri üzerinden doğrama altlarında genelde dış koşullara maruz kalmış ve su almış alanlarda yüzeyde çok fazla renk değişimi veya parça eksiği, çatlağın olduğu kısımlarda müdahalelerimiz söz konusu." diye konuştu.

Yapının deniz cephesinde cephe taraması yapılarak ortofotolar oluşturulduğunu ve kısmi fotogrametrik rölöve çalışmalarının tamamlandığını belirten Oğuz, "Bu çalışma üzerinden hasar tespiti ve müdahale için proje altlıkları hazırlanacaktır. Cephe için uygun mevsim koşullarının sağlanmasıyla kısmi onarım çalışmalarına başlanacak." dedi.

Mermer taklidi sıva onarımı

Beylerbeyi Sarayının iç bölümünde mermer taklidi sıva yoğun şekilde kullanılırken, özellikle dış etkenlere maruz kalan bölümlerde onarım ihtiyacı ortaya çıktı.

Bu bölümleri onaran stuko mermer ustası Ahmet Karaduman da korozyona uğramış, kırılma olmuş bölgeleri tespit ederek buralarda çürütme yapıp, restorasyonu aslına uygun gerçekleştirdiklerini belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *