06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT Gaziantep'in UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki 'kasteller' canlılığını koruyor

Gaziantep'in UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki 'kasteller' canlılığını koruyor

Gaziantep'te geçmişte sosyal hayatın merkezi olan kentin yeraltı su tesisleri kasteller ile içme suyu şebekesi livaslar, Türk mimarisinde kente özgü eserler olarak dikkati çekiyor.

Gaziantep'te genel olarak cami altlarından geçen su kanallarının belli bir noktasına yüzeyden 30-40 merdivenle inilen kasteller, içinde tuvaleti, yıkanma, dinlenme ve abdest alma yerleri, çamaşır ve yün yıkama mekanlarının bulunduğu havuzlar olarak tanımlanıyor.

Kentte 13-16. yüzyıllarda yapıldığı bilinen 16 kastelden bugün İhsan Bey Mescidi ve Kasteli, Pişirici Mescidi ve Kasteli, İmam-ı Gazali Kasteli, Şeyh Fethullah Kasteli, Ahmet Çelebi Kasteli ve Kozluca Kasteli olmak üzere 6'sı varlığını koruyor.

Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan yeraltı su tesisleri kasteller ve içme suyu şebekesi livaslar, Türk mimarisinde kente özgü eserler olarak dikkati çekiyor.

Büyükşehir Belediyesi Gazi Kültür AŞ Genel Müdürü ve Gaziantep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, AA muhabirine, kastel ve livas kelimelerinin Arapçadan geldiğini, livasın yer altındaki su sistemi, kastelin de su sistemi vasıtasıyla belli bölgelere gelen ve dağıtımı yapılan havuz olduğunu söyledi.

Yakar, Gaziantep'in 20'den fazla medeniyete ev sahipliği yaptığını, 5 antik kentin kalıntılarını taşıdığını ifade ederek suyla ilgili çok fazla kavramın bulunduğuna dikkati çekti.

Şehrin eski ismi Ayıntap başta olmak üzere kentteki birçok semt adının suyla ilgili olduğunu dile getiren Yakar, "Ayıntap kelimesindeki ayın göz demek. Hem normal göz hem de suyun gözü anlamındadır. Ayıntap parlak su anlamına gelen kavramdır. Çağlar öncesinde Gaziantep'e baktığımız zaman suyun varlığını çok fazla görüyoruz. Mesela Balıklı, balıkların yaşadığı yerdir. Osmanlı metinlerinde de geçiyor. Suburcu, Alleben, Karagöz, Kavaklık tamamı suyla ilgili kavramlardır. Gaziantep geçmişte suyun merkezi olmuş bir yer. Livas ve kasteller o suyun belli bir mesafeden getirilip şehre dağıtıldığı mükemmel yerlerdir." diye konuştu.

Kasteller sosyal hayatın merkeziydi

Kastellerin 1935 yılına kadar aktif şekilde kullanıldığını anlatan Yakar, şöyle devam etti:

"1935 yılına kadar bu suları kullanıyoruz. Modern hayatla beraber yeni su yolları, şebekeler açılıyor. 1935'lerde borular döşenirken 10 kasteli kaybetmişiz. Günümüze ulaşan, çalışır vaziyette 6 kastel var. Geçmiş dönemin mühendislik harikasının yanında sosyal hayatın iç içe geçtiği yerlerdir. Genç kızlar evleneceği zaman yünlerini burada yıkarmış. Banyo yapılacak yerler, mescit var. Bütün hayatın akışıyla beraber devam ettiği bedava yerlerdir. Kastellerde yaz kış sıcaklık aynıdır. 24 derecedir. Çocuklar Antep tabiriyle yazın burada çimerlermiş. Pis suyla temiz su ayrışır. Sosyal dayanışmanın, aktivitenin, ibadetin, dinlenmenin ve hamamın olduğu mükemmel bir kompleksten bahsediyoruz. Türkiye'nin başka yerinde yok."

Antep savunmasında da kullanılmış

Gaziantep'in kültürel zenginlikleri ve tarihiyle dikkati çeken bir şehir olduğunu belirten Yakar, Yesemek ve Zeugma'dan sonra kastel ve livasların Mayıs 2018'de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdiğini, yapılacak çalışmalarla buraların kalıcı listeye gireceğine inandıklarını kaydetti.

Yakar, "21. yüzyılda ülkeler değil şehirler yarışıyor. Siz kendi bulunduğunuz mekanlarda farkındalık yaratan iş ortaya koyduğunuz zaman ulusal ve uluslararası turist çekiyorsunuz. Türkiye'nin hiçbir yerinde göremeyeceğimiz mükemmellikte yeraltı su şebekesi hala çalışıyor. Geçmişten bugüne ne kadar önemli değerleri olduğunu gösteriyor. Bu sistemi Antep savunmasında da kullanmışız. Evden eve su şebekeleri sayesinde geçmişiz. Bizim bu sistemi günümüze kadar korumamız büyük şanstır. Gelecekte de korunarak devam edecek." ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *