05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT İSTANBUL'UN İLK KADISI: ''HIZIR BEY''

İSTANBUL'UN İLK KADISI: ''HIZIR BEY''

Nasrettin hocanın torunu  olan  Hızır bey,  Fatih Sultan Mehmed Han devrinin önde gelen alimlerinden dir.  Sivrihisar Sivrihisar kasabasında dünyaya gelmiş ve ilk tahsilini bankası Celaleddin beyden yapmıştır. Daha sonra o devirde Payitaht olan Bursa'ya gitmiş ve  Başkadı Molla Şemseddin Fenari' Den ve Başmüftü Molla Yegan' Dan  dini ilimlerde icazet  alarak genç yaşta misli nadir bulunacak bir alim olmuştur.

Birgün  Payitahta , Mağrip (Kuzey Afrika) tarafından, ilim irfan sahibi bir zat gelmişti. Bu zat Padişahın huzuruna çıkarak uzun zamandır hakikatlerini aradığı bazı müphem meseleleri Osmanlı alimlerine sormak istediğini arz etti. Bu gibi ilmi sohbetlerden çok hoşlanan Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri de hemen bir ilim meclisi kurulmasını ve ulemanın hepsinin bu bu meclise iştirak etmesini emretti.

İlim Meclisi kurulunca Mağripli alim, huzuraki diğer alimlere bir kaç mesele sordu. Fakat hiç birisi onu ikna edecek cevabı veremediler. Bu sebeple Sultan Fatih huzurundaki Iara kızarak,

''İdareniz altındaki  topraklarda bunca alim var iken bu şahsın suallerine cevap verebilecek kabiliyetli bir kimse çıkmaması layık mıdır?

Mutlaka bir kimse bulunmalıdır ki, bu şahsın suaalerşne cevap vrebilsin'' demiştir.

O zaman Sivrihisarda müderris olan Hızır Bey'in bu suallere cevap verebileceği arz olunda. Bunun üzerine hemen huzura gelmesi emredildi. Payitahta gelen Hızır Bey ile tekrar bir meclis  yapıldı. Karşısında henüz otuz yaşına bile ulaşmamış olan bu genç alimi gören Mağripli, onu pek hafife aldı.

Lakin Hızır Bey Mağriplinin sorduğum suallerin  tamamına tek tek cevap verdi.

Hatta onun bilmediği  on altı fenden daha bahsederek Mağripli  hem ikna etti hem de  kendisine  hayran bıraktı. Hızır Beyin bu muvaffakiyeti ve ilimdeki üstünlüğü Fatih Sultan Mehmed

Hanın çok hoşuna gitti ve onu Bursadaki dedesi Çelebi Sultan Mehmed Hanın yaptırmış olduğu medresenin müderrisliğine tayin etti.

Hızır Bey bu medresede Hocazade Molla Muslihiddin  ve Molla Hayali gibi pek çok mümtaz alim yetiştirmiştir. Akaid ilmine dair kendisinden  sonra bir kaç alimin şerh ettiği Kaside'i Numaniye isimli bir eser yazmıştır.

İstanbul'un fethinden sonra bu güzel beldenin ilk Kadısı da o olmuştur.

Hadis: Peygamber sav efendimiz şöyle buyurmuştur: Ya alim ol veya talebe ol veya dinleyen ol veyahut bunları seven ol. Beşincisi olma yoksa helak olursun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *